bugün

sürekli durum komedisi dolu entryler giren, politikaya popüler politika dışında hemen hemen hiç bulaşmayan, anlaşılmayan bir entry'si olunca çevresindekilere 'hacı şunu bi artılar mısın gözüm' diyen yazardır.

ortam maymunu gibi bir şeydir.
çok kankası olan yazardır.
dünya görüşü olmayan yazardır. ya beğenilmeyen entry'lerini siliyordur, ya da hiç karşıt görüşü yoktur. ilk seçenek oldukça riyakar gibi görünse de diğerinin yanında sözü bile edilmez.

mahalle baskısı, kendini sevdirme sevdası peşinde olmak, karma, vs. gibi nedenler yüzünden siliveriyordur beğenilmeyen entry'sini keyfine bakıyordur. (bkz: yazar olmanın amacı)

ancak ikinci gruba giren yazarlar pek bir fena. en çabuk olumsuz tepki alan şey nedir? yeni olandır.
düşünsenize adamın dünyaya dair, hayata dair söyleyecek yeni tek bir kelimesi bile yok. öyle gelmiş öyle gidecek.
anlaşılabilir düz yazardır.
soyunmuş olması muhtemeldir.

(bkz: çıkar şu üstündekileri ne dediğin anlaşılmıyor)
(bkz: saldıray abi)
tdk ile müttefik olan yazardır.
konuşurken, sohbette, anladın mı, anladınız mı demem.
anlatabildim mi.

yazarken düşünmem, anlaşılmış mıyım, anlaşılabilecek miyim.
anlaşılır yazmaya gayret ederim. bazen kelimeler, kurgu, bağlam uçup gider kalemden, klavyeden. insanlık hali.
(bkz: gariban kuyumcu)
benim o diye firlayasim geldi bir an. arkadas o kadar da net yaziyoruz, haaayla anlamayanlar var ya.
edit: mamis mis mis anladim.
komplekslidir. tribüne oynuyordur. tam bir yancıdır.
bakıyorum adam bin küsür entry girmiş. hiç mi anlaşılmamış entry' si olmaz.
kendine ait özgün fikri olmaz.

mesela bir entry giriyor diyelim: "şu konuda x kişisi haksızdı." üç dakika sonra on tane eksi geliyor.
hemen "hassiktir. on kişi beğenmemiş hemen sileyim." diyerek siliyor.
bu mudur sizin özgün fikirleriniz? bu mudur sizin yaşama amacınız?
başkalarının kontrolünde olmayı bir bırakın.