anlatamayacak kadar çok dolmak

en iyisi saatlerce tenhalarda dolaşmak.

Yorar baba.

Bedene ve ruha en büyük zarardır.
Hayat, Boğulacak kadar biriktirmek için fazlasıyla kısa.

Biriktirmeden, kopuşlar yaşamadan, kendini ifade edebilmek ve açık olmak, iyi iletişim kurmanın, kırıp dökmeden, gemileri yakmadan bir duruş sergilemenin olmazsa olmazıdır.

Büyük ve can alıcı depremlerle değil, küçük artçılarla çözün sorunlarınızı...
Hem sizin hem karşınızdaki için en sağlıklı olanı budur.

işte bu iğrenç bir şey. Hani derler ya gülüyorsun mutlu sanıyorlar.

Anlatamayacak değil de nasıl desem anlatsam anlayamıyorlar anlamak istemiyorlar ben yine içime atarım böyle yani.

anlatamayacak kadar çok dolan insan, sığamayacak kadar çok ağlar. boşaltır boşaltır gözünden damla damla göz yaşlarını. dökülen her damlada biraz daha rahatlar. yangını elbet söndürür bu yaşlar fakat yanan ağaçlar çoktan kül olmuştur bile.

O kadar çok dolmuştur ki nereden başlayacağını bilemiyordur.

dokunsalar ağlayacak durumdadır.

bir tarafından anlatmaya başlanılmassa düdüklü tencere gibi patlamayla sonuçlanabilir.

Nereden başlanılacağını bilemiyosun çünkü. O kadar çok şey var ki hangi birinden başlasam diye düşünüyorsun. Anlatsam ne olacak ki aman diyorsun. Sonra içine atmaya devam ediyorsun.

Anlatsan da anlamayacaklar derdini küçümseyecekler belki de . Artık kendi içindekileri taşiyamayacak hale gelirsin patlayış ânı ise daha fenadir. Bazen de için sıkılıyordur geçen zamanın sıkıntısı önemsiz gördüğün şeyler büyür karşında dağ olur.

Narlı maden suyumla beraber, arkada hangi şarkının çaldığı önemli olmadan -nasıl olsa duymayacağım- gökyüzünü izliyorum. Anlatamayacak kadar yorgun, kelime sarfetmeden beni anlamalarını bekleyecek kadar da salağım.