bugün

Anadolu korku öyküleri 1
Anadolu korku öyküleri 2
Anadolu korku öyküleri 3

Şeklinde 3 kitabı mevcut olan öykülerdir. Meraklılarının alıp okuması tavsiye edilir.
Çekirdeğimizi alıp okuduğumuz hikayelerdir.
Anatolia horror story.

Fx'in yeni dizisi herhalde.

(bkz: swh).
En meşhuru cin gelin'dir. 100 farklı versiyonu mevcuttur.
her köyde illa terkedilmiş bir malikane vardır. geceleri tek bir odasının ışığı yanar.
içine girmeye totosu yemez kimsenin. gaza gelip girenler de geri dönmez.

görsel
Hüseyin Rahmi Gürpınar- Gulyabani Aklıma geldi nedensizce .
geceleri gerçekleşen ve köy mezralarında bolca bulunandır. şayet bir tanesi bizzat başıma gelmiştir.

yıllar sonra köyümdeyim. amcamın yanında kalıyorum bir kaç hafta olmuş. hane halkı 9 da yatıyor ben bi kaç saat uzatıyorum. efendim köyde sıçmak için bir yer olur. oraya gidip işinizi yaparsınız. heh işte bizim köyde orasının lambası yoktu. yeri yurdu yok yani. gecenin bir vakti yanıp söndü yanıp söndü. 5-10 tane gölge gördüm istisnasız geçip durdular odamın önünden. sabah ezanına kadar devam etti öyle izledim büyülenmiş gibi saatlerce. sonra amcam kalktı kim var lan orda diye hemen ben yattım tabi. amcamın bu hareketi benim tüm olanlara gerçekliğimi arttırdı. çünkü tuvaletin oraya bizzat gitti evi silahla dolaştı. sonraki günleri hiç anlatmayayım kalpler dayanmaz. gerçekten insan korkuyor.

bizim özümüz bu varlıklara alışkın arkadaşlar. ama işte metalardan dolayı pek mümkün değil onları her zaman kavramak.
Beş kadın her sabah semtlerindenki ormana yürüyüş yapmaya giderler. Ormanın üst sınırlarında bir köy de bulunmaktadır.

Bir sabah çok tonton bir amca ile karşılaşırlar. Sohbeti de kendisi de pek tatlıdır . Oradaki köyde yaşadığını söyler. Birlikte fotoğraf çekinirler.
Amcanın adı Osman'dır.

Bir kaç gün geçer amcayı bir daha göremezler. Köyün içine gidip sormaya karar verirler. Birlikte çekindikleri fotoğrafı gösterirler köylülere. Osman amca'nın bir kaç sene önce vefat ettiğini öğrenirler .
Her köy mezarlığında illa tuhaf bir mezar vardır.
Bu Mezarın taşı geceleri hareket eder. Ve içinden çıkan hortlağın geceleri ışıkları yanan evlere musallat olduğu anlatılır.

görsel
bi ara bizim pederle tartıştım(sözlü) evden dışarı çıktım. o ara ergenlik dönemi doğal olarak deli çağım. cebimde az bir para var yakınlarda harçlıkta almamışım. neyse nereye gidem falan diyorum kendime(akrabalara gitsem haberleri olur o yüzden akrabalara gitmiyorum. merak etsinlerde akılları başlarına gelsinler modundayım) ama otelde pansiyonda falan kalacak bir parada yok. o ara çok zekiyim ya, dedim ki mezarlığa gideyim sonuçta kimse oraya gitmez geceyi orda geçireyim. neyse mezarlığa gittim , gittiğim yerde mezarın başında bir bank var oraya oturdum. insanlardan hatta bekçi yerinden falan da baya uzak. akşam oldu etraf karardı vakitte geceye yaklaştı. kimsede olmadığı için bekliyorum orada. niyetim orada gecelemek tabi ki. sonra dedim ki kendi kendime "lan birileri bir şey yapmaya falan kalksa, tecavüz etmeye çalışsa nasıl kaçacam?" o ara huzursuzluk çöktü kalkıp gittim oradan.
yanisi kıssadan hisse: o filmlerde hikayelerde anlatılan yok şu geldi yok şunu gördüm tarzı şeyleri orada yaşamadım. şu yaşıma kadar çok fazla gece dışarı çıktığım da oldu tenha yerlerde gittiğimde oldu. ama hiç öyle garip bir olay yaşamadım. eğer çekinecekseniz de yanınızda ki insanlardan çekinin. insandan daha sapık, daha kötü varlık var mı şu dünyada?
Teşekkürler 0 uyku .
Bizim yaylanın tepesinden aşağı şehitler at sürermiş. Alakasız zamanlar o taraf mezarlıktan ezan sesi gelirmiş.
Neyse rivayet tabi.

Tabi yakından tanıdığım koca koca insanları dağdan aşağı bağırarak kaçarken görene kadar rivayet olduğuna inanıyordum.

Dalga geçiyorum hala şehit ise bir durup iki kelam neden etmediniz vb.
Atla üstümüze geliyordu diyorlar vb.

Dahası ezanı da çok kez duyduk mu gecenin bir körü alakasız saatte. Yerleşim vb de yok yukarıda. Yol vb gitmez, eski bir yer. Ezan için kaç kez kalabalık gidip kontrol etti, kimse yok. Sonra ses kesiliyor zaten.

Muhtemelen orayı mıntıka bilen cin vb dir diye düşünüyorum.
Şehidin işi gücü yok milleti mi korkutsun.
Geceleri köydeki ağaçta sallanan bir kız olduğu anlatılırdı.
Gündüzleri çocukların tırmandığı ve oyun oynadığı ağaçta her gece ortaya çıkan bir kız gözükürdü.
Kimse de yanına yaklaşmaya cesaret edemezdi.

görsel
En çok korktuğum al karası denilen ve genelde lohusalara musallat olan cindir.
Bir donem geceleri yaratigin biri ustume basiyor hareket etmemi engelliyordu. Uyanmak istiyorum uyanamiyorum falan. Sonra ogrendim ki uyku felci imis durumun adi. Stresten, midenin dolu olmasindan falan kaynaklaniyormus.

Simdi bunu bilmeyen mallar karabasan der.
bizim köyde yayla yolunda bir çeşme var akşam ordan geçersen senin önünü keserler garip olaylar olur derlerdi. cidden millet korkuyormuş tek geçmiyor ya da gece zorda kalmayınca geçmiyorlarmış.

ha eski insanlar köyden gece karanlığında dağlardan ilçeye felan giderlermiş ya ay ışığı eşliğinde ya da ellerindeki çıra ışığıyla. düşün ordan korkmuyorlar çeşmenin olduğu yerden korkuyorlar.

şimdi oralar hep ev oldu direk ışıkları var önceden bende korkardım şimdi kaç kere geçtim bir olaya şahit olmadım. ama arada tırsmıyor değilim bilinçaltıma işlemiş.
ramazan ayında iftar yapmak için eski bir kiliseye giden 3 gencin öyküsünü konu alır.
eski bir rum köyünde yer alan çok eski tarihi bir kiliseydi bu. 3 lise arkadaşı macera olsun diye iftarlarını açmak için buraya giderler. top patlar ve yanlarında getirdikleri erzakları yiyip oruçlarını açarlar.
karınları doyduktan sonra şakalaşmalar falan başlar. hristiyan taklidi yapar içlerinden biri.
derken aniden kilisenin içindeki ışıklar kesilir. hemen telefonlarını çıkarırlar içeriyi aydınlatmak için. fakat hiçbirisinin telefonu çalışmaz. bu esnada içeriden
+ ameno... diye bir ses yükselir.
birbirlerini ezerek kapıya doğru koşmaya başlarlar. ama kapı kilitlidir. tir tir titremeye başlar üçü de.
taklit yapan çocuk bu esnada kelime-yi şehadet getirir ve kapı yavaşça açılır.
depar atıp kaçarlar.
sonra herkes evlerine dağılır. taklitçi çocuk telefonu kilise de düşürmüştür. sabah bir şekilde alırız diye düşünür ve uykuya yatar.
tam sahur vakti odasının içinden bir ses yükselir.
+ ameno...
çocuk uyanır ve telefonun çaldığını fark eder. hayretler içinde kalkıp telefonu eline alır. arayan gizli numaradır.
titreyerek açar telefonu. yaşlı bir adam sesi:
+ şehadet getirmeden uyuma bir daha!

görsel
soft olursa bi tık sıkıntıya sokabilir.
Bizzat öz amcamdamın yaşadığını naklediyorum.

Muhabbet Çanakkale Gelibolu tarafında adını unuttuğum bir köyde vuku buluyor.

Amcam askere gidecek. Son bir kaç günü. Geveze arkadaşlarıyla birlikte son Bi posta atalım, bahanesiyle Çanakkaleye yakın bir yerdeki kerhaneye gidiyorlar.

Atlıyorlar 3 tane motora 6 kişi.

Vakit epey geç. Çıkıyorlar yola.

Amcam arkadaşının arkasında gece seyir halindeyken, at koşturan askerler görüyormuş.

1 görmüş 2 görmüş...

Sonra ileride istasyonda durmuşlar.

Orda ihtiyar Bi adama sorduklarında,

Adam her gece ordan bir şeyler göründüğünü mümkün olduğunca ordan gitmemelerini söylemiş.

Olaydan sonra amcamın kuşu asansör düğmesi misali içine kaçmış tabii.
Tenhada kalmış ve terk edilmiş bir evde geçen hikayelerdir.
Geceleri ışıkları yanar bu evin. Merak edip içine girmeye kalkanlar dışarı çıkamaz.

görsel
Kırsal kesimde bulunan evlerde geçen hikayelerdir.
Bu ev terk edilmiş olmasına rağmen her gece tek bir ışığı yanar.
Köye yabancı gelen maceraperest gençler içine girerler, dili tutulmuş olarak çıkarlar.
Çok vardır böyle yaşanmış hikayeler.

görsel
Bingöl’de ziyaret olduğu söylenen bir yerde üç harflilerin olduğu söylenir. Bu üç harfliler iddiaya göre kayar gibi yürümekte, ağaçların ve insanların felan içinden geçmektedir. Bir grup korucu, polis olan eniştelerini de yanlarına alıp topuyla, tüfeğiyle keleşiyle, biksisiyle üç harflileri yakalamaya gider. Yokuş yukarı kayar gibi giden kambur yaşlı bir adam silüetli birşey görürler. Hepsi birden ateş ederler, yüzlerce mermi harcarlar. Ama gördükleri şey hiç istifini bozmadan kayar gibi gözlerinin önünden gider tabi.
Paranormal anatolia.
Bir hazine arama öyküsüdür.
Sisli bir havada bir grup genç bu evin içine girerler. Maksatları uzun zaman önce terkedilmiş olan evin altında bulunduğu söylenen defineyi çıkartmaktır.
Hazineyi bulurlar. Fakat ifrit cinlerinin gazabına uğramaktan kaçamazlar.
ifrit cinleri en tehlikeli cin kabilesidir. insan bedenlerine kolayca girerler. Ve arkadaşların birbiriyle kavga etmesini sağlarlar. Sonucunda gençler arasında hazineyi bulunca pay kavgası yüzünden cinayet işlenir. Sağ kalanlar ise tutuklanıp hapse atılır. Ve ölene kadar cinler bedenlerinden çıkmaz.
Öldükten sonra kabirde de rahat bırakmaz ifrit cinleri bu definecileri.

görsel
Köyün birini teröristler basmıs sonra bu teröristlerden üç tanesi kaveye gitmişler.biri demiş bi bardak sıcak kan dıgeri bir bardak soguk kan istemiş ucuncu terörist sıcak su istemiş diger teröristler gulmeye başlamıs demişler mk sen ne biçim terörissin su ne mk demişler.bunun üzerine cebinden kanlı molpedi cikartan terörist ben sallama seviyorum dıbırlar demiş.