bugün

şu anki pozisyonuna saatlerce terk döküp, çabalayıp, tırnaklarıyla kazıyarak erişen şehirli mahmut, köylü akrabası yusufun yüzüne vasıfsız, eli iş tutmayan, gurursuz, onursuz, torpile muhtaç, yıkık bir mal olduğunu haykırıyor:


amına koyayım senin yusuf.

karşı komşunun kızı iki aşüfte bakış attı diye, sana aşık olduğunu, her gün senin için güzel giyinip süslendiğini zanneden, akabinde karıyı takip ettiğin bir gün sevgilisi için tüm bu hazırlıkları yaptığını anlayan geri zekalı embesilin tekisin lan sen.
senin irfanını, yolunu yordamını sikeyim ben yusuf. ne mal adam çıktın be. gemicilikte iyi para varmış, iş teklifimi kabul etmezlerse fabrikada bekçi olarak göreve başlayacağım, müdürle konuş da beni işe soksun, bir dk da halledersin sen diye mahmutu darlayıp, ağız eğecek geri zekalı malın tekisin lan sen.