bugün

ölmek için güzel bir yaş seçmiş.
populer müzik şarkıları gibi oldu , hızlı yüseldi çabuk söndü , hızlı tüketti/tüketildi.
günden güne eridi ve bitti, noktaladı bu hayatı. hataları elbette konuşulacaktır ama öyle yaşamayı o istedi, tercihi öyleydi. hiç kimseye örnek olmak zorunda değildi, bir rolmodel değildi. çekti acılarını, yaşadı skandallarını, erkenden ayrılığı seçti. güle güle emi, toprağın bol olsun.
hızlı yaşadı ve genç öldü. ve karşılığını cesedinin güzel çıkmasıyla aldı...
bu şahsiyeti gerçekten tanımazdım. bu kadar entry görünce merak ettim baktım. eşşekler kovalasın sizi. mardinde 3 askerimiz şehit düştü. sözlüğün toplumsal meselelerimize olan duyarlılığına inancım an itibariyle bitmiştir.
27'ler klübüne girerek üzmüş, erken başladığı işi erken bırakmış şarkıcı.
Şu kısa ömrümde, kaybettiğini gördüğüm tek yahudidir. Zaten torun torba sahibi olup öleceğini düşünen yok gibiydi.Duygusuzluk mu ediyorum bilmiyorum ama, yaşadığı azabı gördükçe bazen ölsede rahata etse diye düşünmüşümdür.

Ama şu evinden cesedini çıkarırken baktım da içim burkuldu. kaç kilo kalmıştı bu kız? 35?40?
hala şehitlerimizi amy ile kıyaslamaya çalışan zihniyetleri anlamaya çalışıyorum. dalga geçenleri, espiri yapabilenleri anlayabiliyorum sonuç olarak ne kadar üzüleceğin, ne kadar taktığına bağlıdır. oturup ağlayanı da anlarım, geyiğini yapanı da anlayabiliyorum. ibrahim tatlıses vurulduğunda hastane bahçesinde sabahlayan insanlar da oldu, geyiğin dibine vuranlar da ama şehit haberlerini bu gibi olaylarla aynı kefeye koyabilen kafaları hiç anlamıyorum.

ülke şartları gereğince siyasi fikirlerimizi lambur lumbur konuşabileceğimiz bir ortamda değiliz, sözlük kuralları da bir yere kadar müsade ediyor zaten. şimdi ne diyebilirim ki şehit olayları ile ilgili, profösyonel askerlik sistemine geçilse, şöyle olsa böyle olsa... yıllardır aynı muhabbetler. vatandaş olarak dua etmekten başka ne geliyor ki elimizden? Allah rahmet eylesin, her namazda, her dua edişimizde tüm şehitlerimizi anmaya devam ediyoruz yıllar yılı. şehitler diyoruz biz onlara, 10 yılda bir 3 tane şehit vermiyoruz, hangi şehidin adı aklımızda kalıyor, hangisinin hayatı film olsun? neredeyse hergün bir şehit haberi duymak mümkün. onlar arkalarından dualar edilen cennetlik olarak nitelendirilen insanlar, islam inanışına göre 'şehitlik' en yüksek mertebe, evladını trafik kazasında kaybeden ana-baba nın acısı başkadır, evladını şehit veren ana -babanın acısı farklıdır, gururla karışıktır. şehit olmanın hayalini kuran insanlar da çoktur. bu bakımdan düşününce şehit haberleri ile bir sanatçının ölümüne verilen tepkileri kıyaslamak ta şehitlere karşı biraz ayıp olmuyor mu?

öyle birşey mi şehitlik? sadece ölüm mü? amy winehouse ve şehitlerimiz aynı sonu mu yaşadılar? aynı yerde mi takılıyorlar şimdi? tövbe tövbe ne alakası var şimdi?

merhametli, vicdanlı bir insan hem şehit haberlerine, hem de amy nin ölümüne üzülemez mi? şehit haberlerini duyunca dua edip, amy haberini duyunca klavyeye sarılmış olamaz mı?

bir de uyuşturucunun pençesine düşmüş bir insanı yadırgayanlara sesleniyorum şu hale gelmiş bir insandan ne gibi mantıklı hareketler beklenebilir ki? watch?v=umpbtdneqqk&feature=related kadın resmen ağlıyor, imdat diye bağırıyor her yeri, onu o halde oraya çıkaranlar, evinde yanlız bırakanlar ne kadar masum? bildiğiniz aklını yitirmiş bir insandan bahsediyoruz, sesi hala güzel ama şarkısının sözlerini ve nasıl söyleyeceğini unutmuş, beyni bitmiş ama hisleri hala açık. an an farkına varıyor yapamadığını, kim olduğunu hatırlayıp ağlamaklı oluyor. çok feci gerçekten, bu videoları izlememiştim daha önce. meth kullanıyormuş yani kurtuluşu imkansız olan bir madde. derisinin altında birşeyler yürüyormuş hissi verirmiş insana, bu yüzden sürekli kollarını falan kaşıyor, ellerini saçlarından çekmiyor falan. belli ki tımarhaneye yatırılması gerekiyordu ama ya artık tedavisi yoktu ya da ölmesi ticari olarak daha çok işlerine geldi. ölümünden aylar önce mali idaresini ailesine vermiş, şimdi ailesi milyonlarının ve gelecek milyonların sahibi ama o halde kızı evde yanlız bırakabiliyorlar. ne zaman ölecek diye internet sayfası açılmış bir insanın, öyle bir hayatın içinde yapayanlız ölmüş bir insanın ölümünün bu kadar çok insanı etkilemesi çoğunlukla roman okumaktan hoşlanan bir halk için çok ta abartılı bir durum değildir. bir an önce filmi, sağlam bir belgeseli çıksa da izlesem diye şimdiden beklemeye geçtim.
allah dininle dinlendirsin dediğim şarkıcı.
kendisini pek dinlemediğim bir şarkıcıdır.
uyuşturucu ve içkiden ölen şarkıcı.
şarkılarında "i told you i was trouble, you know i'm no good" dedi.

"they try to make me go to rehab but i say no" dedi.

"i go back to black" bile dedi.

hep bir karamsarlık doluydu şarkıları, kimi zaman isyan kimi zaman kabullenilmiş çaresizlik hissettiriyordu. gözler önünde black'e giden kadın bunu şarkılara yansıtırken bile sadece ne hoş şarkı dedik, kendi hayatımıza uyarlayıp hüzünlendik belki. hatta ve hatta bu sözler kafası hoş insandan çıkar anca ehehe deyip hoşumuza bile gitti içten içe onun durumu.

ama şimdi onun ölümüyle beraber çok başka bakıyoruz şarkılara. o "i go back to black" diyor ve biz onun karanlığa gidişini düşünüyoruz sadece.

müzik dünyası önemli bir insanı kaybetti evet ama herşeyden önce sadece 27 yaşında, gencecik bir insan hayata gözlerini yumdu. şu noktadan sonra "su testisi" ya da "ee belliydi" demenin, bu yakıştırmaları yapmanın çirkinleşmekten başka bir karşılığı yok.
14 Eylül 1983 yılında Londra'da dünyaya gelen sanatcı, uyuşturucu bağımlılığı ve alkol nedeniyle uzun zamandır tedavi görüyordu. Henüz bir açıklama yapılmamış olsa bile ölüm nedenini uyuşturucu ve alkola bağlayabiliriz. sıra dışı tarzıyla ve müzigiyle efsane sanatcılar arasında yerini almıştır. Ayrıca, En iyi Yeni Sanatçı, En iyi Şarkı ve En iyi Albüm de dahil olmak üzere 5 dalda Grammy sahibidir.
En populer şarkıları, You Know I am No Good, Back to Black dir.
27ler arasında 40.sı
gençlerin hemen hemen hepsinin uyusturucu içtiği ve sattığı bi mahallede büyümüş biri olarak ben ağzıma uyuşturu deydirmediysem dünyadaki kimse içmesin kardeşim yok tedavi oluyom yok bağımlıyım tamamen hikaye hepsi keyfe keder kullanıyor bu mereti zararlı olduğunu bile bile bunu içiyosan dünyanın en gerizekalı insanısın demektir.

madem gerizekalısın ve madem keyiften içiyon ölmüş olması dünya için hayırlı bir durum en azından bir insanda olsa oksijen tüketimi ve karbon izi olarak kardayız.
hakkında bu kadar entry girilince öldü sand.... aaa pardon lan pardon.
yeteneğin keşfi, değerlendirilmesi ayağı tamamlanıp, paraya ve şöhrete kavuştuğu halde bir türlü huzura kavuşamayan ruhun kendini durmadan durmadan cezalandırması sonucu dünya gezegenini terketmiş gerçek bir sanatçıdır. kendi iradesiyle hem de. allah rahmet eylesin.

dilerim ruhu huzura kavuşmuştur. hemen her insanın ruhun elbisesine bakıma takmışken asıl ruha odaklanmak gerektiğine işaret eder zavallı amynin vefatı.ruhunuza iyi davranın. zira bu dünyadaki cennetiniz de cehenneminiz de ona nasıl baktığınıza bağlı.

ayrıca, ne çok testi üstadı varmış amk yaa.
23 temmuz 2011 (27 yaşında) vefat eden soul, r&b, jazz, funk tarz söyleyen bir sanatçıdır.
güçlü bir sesi vardı.Adele diye bir şarkıcı var o doldurabilir yerini.
tanıdığım kimesenin dinlemediği ama ölünce hepsinin çok üzüldüğü kadındır.
dünyada çok az insanın yaşadığını göstermiştir ölümü ile, huzur içinde uyusun.
müzik dünyasının en büyük kayıplarından birisi. aşmış bir yetenek. 2 albümle efsane olmayı başarabilen deli dolu kadın. o eşsiz sesini de geçtim manyak tavırlarını bile severdim en azından yapmacık değildi, dobra bir kadındı.

öldü ama şarkıları hep dinlenecek. çocuklarımıza bizim zamanımızda bir amy winehouse vardı genç yaşta gitti rahmetli diyeceğiz.

allah joss stone'u, naya rivera'yı, adele'i ve duffy'yi başımızdan eksik etmesin. kaliteli müzik yapan sayılı kişilerdendi. bu kadının başlattığı old school akımı olmasaydı daha çok uğraşacaktık şu apaçi müzikleriyle.

şehitlerle kıyaslayanlara ise bişey demiyorum anca 20 saniyeliğine vatan kurtarın siz. hepsine ayrı ayrı üzülünüyor ama ölen kişi bir sanatçı ve duygularını uçlarda yaşayan bir kadın. ölmesi ekstradan ses getirdi.
konser görüntüleri haricinde, magazinde yer alan neredeyse bütün fotoğrafında ayağında aynı patikle dolaşan kadın. üzerine ne giyerse giysin ayağında hep aynı pembe, saten babetimsi, patikimsi, çorabımsı şey var. buradan bile belli zaten arızalı bir abla olduğu.

kullandığı uyuşturucuların çok ağır olması ve tüm iradesini teslim almış olması, beyninde açıkça hasar olması sebebi ile son 1 yılda yaptıkları kendisinden çok ailesinin ayıbıdır. kendi sağlığını önemsemeyen, kendi hayatına değer vermeyen bir sanatçının hayranlarına saygı duymasını beklemek biraz saçma değil mi? hangimiz kokain, meth, eroin denedik ve sonra sağlıksız diyip bir kenara attık? hangimiz dünya çapında bir şöhret yaşadık? 1 gecede 1 milyon dolar kaçımız kazanmıştır? grammy ödülleri, onbinlerce seyirciye verilen konserler, kısacası hızlı bir yaşam.

cep telefonunu değiştirmek, pc yerine mac kullanmak, araba almak, ev sahibi olmak, iş kurmak, aile kurmak gibi hedefleri olan biz sıradan vatandaşlar için uyuşturucu batağına düşmek gibi riskler çok daha azdır. haftanın 6 günü sabah erken kalkıp işe gitmesi gereken vatandaş kolay kolay alkol batağına da düşemez. içse içse cuma- cumartesi gecesi bir iki kadah içer, ayda bir içer, 2 içer,3 veya 4 kere içer. eşi,dostu,arkadaşı, düşmanı sınırlı sayıda olur sıradan vatandaşın ama sanatçı olunca düzenin olmaz, 2-3 ay turnelersin sonra 4-5 ay evde pineklersin, sabah erken kalkma derdin olmaz, yetiştirecek bir işin yoktur, sabahlara kadar otururlar, içki içmelerine bir engel yoktur, çevrelerinde bir sürü it kopuk olur. dost bildikleri düşmanları olur, çok sevenleri olur ama çok antileri de olur. çok fazla göz önünde olurlarsa maymun olurlar, çok fazla görünmez olurlarsa iş yapamazlar, sokakta sen ben gibi dolaşamazlar. normal vatandaşlar kavga ettiğinde herşey sıradandır ama bir starsanız her zaman insanlara gülücükler saçmak, her zaman nazik ve alçakgönüllü görünmek zorundasınız, yoksa şımarık derler. bir star olmak zordur, sürekli oynaman gereken bir roldür. bizim imrendiğimiz onların sahip oldukları şan, şöhret ve para, onlar ise bizimkiler gibi sıradan hayatlara özeniyorlar. yani para güzel ama şöhretle gelen para bozuyor insanı, ne kadar şöhret o kadar hapis hayatı. para onlarda özgürlük bizde .kim olursa olsun bozar kendini. bugün amy yi yadırgayanların %80 i onun gibi bir hayat yaşasa en iyi ihtimalle alkolik olurlardı. öyle kolay değil star olmak, bir gün onbinlerce insan tarafından alkışlanıp, günü geldiğinde kimse tarafından hatırlanmamak falan çok ağır şeyler bunlar.

ülkemizde de uyuşturucu ve alkol kullanan sanatçılar vardır elbette ama bu derece dibine vuran yoktur çünkü amy kadar sorumsuz olabilme lüksleri yok. dünyanın umrunda değiller, amy nin bir konserde kazandığı parayı senelerce kazanamayan sanatçılarımız var. bizim sanatçılarımızda da geçim derdi var. bu sebeple fazla dağıtamıyorlar yoksa amy kadar rahat olan her insan evladı o derece sapıtmaya müsaittir hele ki o uyuşturuculara 1 kere bulaşmasın. kimse kınamasın, en azından birçok genç kıza ibret oldu. kendini yaktı ama bundan ala ders olamazdı özellikle sevenlerine. amy nin fotoğraflarına baktıkça uyuşturucunun hiçbir modeli asla denenmemeli diye düşünebiliyorum. sesi de pek bir acıklı, garip bir kızcağız acımamak elde değil.
en azından keyifli yaşadı.
kendini öldürmek için çok fazla uğraşmış olması gereken kişi.
o kadar genç , zengin , o kadar başarılı , o kadar keyfine düşkün , rahat , kafasına göre takılan , mutlu biri iken ölmeyi nasıl başarabilmiştir çok merak ediyorum.

çok merak ediyorum , uyuşturucu kullanmayı mı bilmiyordu da yanlış doz kullandı? bu çok malca bir ölüm şekli. çok daha cahil , eğitimsiz ve fakir olup da çok daha kalitesiz uyuşturucular kullanıpta daha uzun yaşayan insanlar var.