althusser'in karısını öldürmesi

sozde asktan ve tutkudan oldurmus.
he tabi hep asktan bunlar. bunu yiyenler de var hayret.

Çirkin mi, çirkin gudubet bir kadın idi. ama böyle bir sonu hak etmemişti. mahkemedeki savunmasında bahsettiği aşk ve tutku gerekçesi daha az ceza almak amacıyla uydurulmuş yalandan öte bir şey değildi.

(bkz: althusser kim amk)

akıllara beatnik kuşağı yazarı olup eşini vuran william burroughs' u getirmiş tüyler ürpertici olay.

Eşini öldürme olayı, onun hayatında büyük bir trajediydi ve genellikle Althusser'in kişisel yaşamının yanında felsefi çalışmalarıyla da ele almak iyi olabilir.

1960'larda Althusser, bir dizi etkileyici felsefi eser yayınladı ve Marksist düşüncenin yeniden canlanmasına katkıları oldu. Ancak, 1980'de eşi Hélène ile olan ilişkisinde bir kırılma yaşadı. Althusser, akıl sağlığı sorunları yaşayan biri olarak biliniyordu ve bu durum, ilişkisini zaten etkileyen bir faktördü.

1980'de, bir psikotik atak sırasında Althusser, eşini boğarak öldürdü. Bu olay, sadece Althusser'in kariyerini değil, aynı zamanda o dönemdeki Marksist düşünceyi derinden etkiledi. Althusser, suçunu kabul etti ve sonunda hapis cezasına çarptırılmadı, ancak suçlu bulunmadığı için akıl hastanesine yatırıldı.

Bu trajik olay, Althusser'in felsefi çalışmalarının ve genel olarak Marksizmin yorumlanmasının bir parçası haline geldi. Bazıları, Althusser'in akıl sağlığı sorunlarının Marksist teorisi üzerindeki etkisini araştırdılar, diğerleri ise Althusser'in eserlerini daha dikkatli bir şekilde yeniden değerlendirdiler, onun kişisel yaşamının felsefi görüşlerine nasıl yansıdığını anlamaya çalıştılar. Bu olay, sadece bir insanın trajik kaybı değil, aynı zamanda felsefi düşüncenin derinliklerinde insan doğasının karmaşıklığını ve ideallerle gerçeklik arasındaki çatışmayı gösteren bir örnek olarakta ele alınır.