bugün

2002 yılında suikaste kurban giden yazar necip hablemitoğlu kitabından alıntıdır;

"Böll Vakfı gibi ilgi ve sorumluluk yelpazesi hayli geniş olan Alman vakıflarından bir diğeri, SPD'ye bağlı, merkezi Bonn'da bulunan Friedrich Ebert Vakfı 'dır. Ebert Vakfı, Türkiye'deki siyasal partiler içinde en çok Cumhuriyet Halk Partisi ile ilişki içindedir. "

"Türkiye’de yaşayan -çoğu emekli- yaklaşık 100.000 Alman değildir: Türkiye’de her türlü etnik, dinsel-mezhepsel ajitasyonu gerçekleştiren; toplumsal-siyasal-ekonomik ve hatta genetik alanlarda hazırlattığı projelerle her türlü espiyonaj faaliyetini sürdüren; yerel basında, yerel yönetimlerde, üniversitelerde, sendikalarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, kısaca stratejik öneme sahip birimlerde “etki ajanı” ve “Alman sempatizanı” yetiştiren; şeriatçı yapılanmalardan çevreci örgütlere, bölücü yapılanmalardan terör örgütlerine, legal derneklerden siyasal partilere kadar uzanan çizgide, Türkiye’ye, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetin tüm değerlerine karşı olan, ulusdevletin parçalanmasını isteyen tüm rejim karşıtlarına lojistik destek vererek bu ülkeyi alttan oyan -deyim uygunsa- bir avuç Alman istihbaratçısıdır. Türkiye’deki Alman “Derin Devleti”nin temsilcileri, gerçekte Alman Dış istihbarat Servisi olan “Bundesnachrichtendienst” (BND) mensubu olup, bir kısmı diplomatik dokunulmazlık kapsamında, bir kısmı gazeteci, akademisyen (arkeolog, dilbilimci, Türkolog, siyasetbilimci, çevrebilimci, ekonomist, sosyolog, etnolog ve ilahiyatçı ağırlıklı), serbest araştırmacı, sendikacı kimliğinde ve diğerleri de vakıf temsilcisi olarak kesintisiz faaliyet göstermektedirler. "
ayrıca bunun dışında birde goethe institut'dür.