bir köprü kendi kendine olabilir mi? olamaz. bir bebek kendi kendine doğabilir mi? doğamaz. demek ki allah ta öyle tek başına olmadı. kim yarattı ben bilemem. ama başka bir yaratıcı allah ı yaratmış, sonra da allah ı yaratan yaratıcıyı yaratan yaratıcı vs... uzar gider bu.
su herseyi islatiyorsa suyu kim islatiyor.
Matematiği çıkmaz sokakları gibidir tespit edilemez veya tanımsız kabul edilebilir.
tabii ki ben..

beni kim yarattı?

yine, tabii ki ben..

ne kadar sakil sorular bunlar ya.. duymamış, görmemiş olayım..
ölünce öğreneceksin acele etme . yalnız küçük bir detay var burada .

olurda dünyaya geri dönmen icab ederse buna imkanın olmayacak tır .

sınavın kuralları böyle yapcak bir şey yok .
eşeysiz üreme.

aynen coni.
eğer Allah yaratılsaydı ona yaradan değil yaradılan derdik.
felsefe bilmeyen neslin idealarına sokuyum.
''Allah'' ''Tanrı'' ''Rab'' ''Hakk'' ''Ra'' vb. kelimeler Yaratılmamış, yaratıcı anlamına gelmektedir.
(bkz: beynimiz)

cevabı yüksek dozda ihtimal bulunduran soru. ahah.
küçükken aileme defalarca sorduğum sorudur.
sorunsal olmaktan çıkmalıdır. Eğer allah yoksa -ki yok- bu sefer karşımıza evren nasıl var oldu sorusu çıkar.

Biraz klişe olacak ama evrenin doğasını anlamaya yetecek kapasitede değiliz. insan beyni sebep sonuç ilişkisine göre çalışır çünkü beynimiz uyartıları algılayan nöronlardan oluşur. Yani etki ve tepki. Beynimiz bundan ibarettir. Bildiğimiz bilebileceğimiz her şey etki ve tepki işe öğrenilmiştir. Biz buyuz. Rasyonel, mantıklı insan zihni budur. bu yüzden olduğumuz şeyin ötesini anlayamıyoruz.

Şu da var ki, bizim rasyonel beyinlerimiz evrenin içinde evrimleşmiş. Bu yüzden evrenin sebebini algılayamamamız gayet mantıklıdır. çünkü evren bizim kapasitesi belli beynimizin içinde değil, bizim beynimiz evrenin içindedir.

Anlatabildim mi?
kontrol edemediği olasılıklardan korkan insan, allahı yarattı.
atayız atayız konuşmayın olm, günah ya.
yaratan hiç yaratılan olur mu? sorusuyla yanıt bulacak sorudur.
önce kavramları doğru anlamak gerekiyor. ama ne derece doğru anlıyoruz o da ayrı ki kendimi de buna dahil ediyorum.

yıllar önce bir çocuk bana şöyle sormuştu:
- allah başka allah yaratabilir mi?
anladım ki çocuk allah'ı bir yaratık sanıyor.
yaratamaz desem, yaratık fikri pekişecek.
yaratır desem, yaratıcı nasıl yaratılabilir diye düşünecek.

dedim yaratır. birbirimize mel mel baktık. tekrar sordu peki yok edebilir mi. dedim eder. yine daldık öyle bir süre..
ama sanki ikimiz de o sıra bazı şeyleri farkettik.

aslında soru tekilliğe, yaratıcının bir olmasına götürüyor. öğretici soru.
şöyle gibi:
önünde hiçbir engel olamayan güç, hiçbir gücün aşamadığı engele çarparsa ne olur.
böyle soru mu olur değil mi?
ya aşılamayan bir engel vardır, ya da engellenemeyen bir güç. biri vardır. birdir. tektir.
allah da birdir tektir ve ondan başka ilah yoktur.
yaratan hiç yaratılan olur mu?
15 dk önce olan deprem bu sorunun cevabını verdi.

(bkz: la ilahe illallah)
sen doğuştan mı böylesin yoksa sonradan mı böyle aptal hâle geldin sorunsalı.
Ateist taklidi yapan geri zekalı turnusol
Ateist!ler böyle şeylerle uğraşmaz.
yıllardır sorulan dünyanın en saçma sorusudur.

inançlı biri sayılmam ama bu soruya karşılık ben de hep aynı soruyu sorarım yıllardır;

dikdörtgen bir daire çizebilir misiniz?

hangi din olduğunun bir önemi yok; bir yaratıcı olduğunu var sayıyoruz ve öyle bakıyoruz olaya.. bu soruyu sormak sınırlı mantığa sahip insanın yapabileceği en aptalca eylem olur.

insanı yaratmış olan bir varlığı yine insanın mantığı sınırlarında değerlendirmek akıl dışıdır. öyle görünüyor ki insanı yarattığına göre bütün insani olan doğmak, beslenme ihtiyacı, zaman algısı ve hesabı, ölüm gibi şeyleri de insana özgü tasarlamıştır ve bu kavramlardan muaftır. yani insanı var etmiş ve insandan yüce bir varlığı, sınırlı olan insan mantığı ile anlamlandıramazsınız.
Yaratanın yaratılmaya ihtiyacı neden olsun? Eve akıl ve idrak ölçüsünde bunu anlaman zor olabilir. Ama iman ettik ki Allah yaratılmadı ezel de vardı doğurmadı ve doğruladı.
tamam tamam... itiraf ediyorum.....
Ahirette bir tarafa kaçacak başlıklardan sadece biridir. Bu riski nasıl alıyorsunuz anlamak mümkün değil. Hadi ateistsin tamam. Peki ya varsa lan? Ne bk yiyeceksin ölünce?
Allah doğmamış doğurmamış kainatın yaratıcısıdır....
Bu inkarcıların meşhur sorusudur. Cevabı da bir kaç boyutludur. 1. Boyutu: Yaratma fiilinin kula mahsus bir durum olmadığı, ancak ve ancak sonsuz sınırsız güç ve kuvvette olana (rabb ilah allah) ait olduğu kabul edildiğinde ve yine buna sahip olanın zatından başka hiçbir güce ihtiyaç duymayacak ve herhangi bir şekilde acziyette maruz kalmayacak mutlak kudrete malik olduğunda ancak ilah olacağı da kabul edilmiş olur.

Aksi halde bu putperest romanın pagan inanışında olduğu gibi zeusu kim yarattı sorusuna benzer ki en hafif tabirle ahmakçadır. Yada ahmakları kandırmak için kurulmuş kelime oyunu tuzağıdır.

Sorunun 2. Boyutu da zamanla alakalıdır ki öncelik yada sonralık mahluka ait bir kavramdır. Cenabı allahın bir başlama noktası yokki öncesi sorulsun. Zamanı yaratan allah. Zamandan önce de kaimdi. Dolayısıyla evvelinde evvelinde yani ezelde de zatı zülcelal hz allah baki idi. Tabi bunu insan aklının ve mantığının kavraması imkansız zira akıl sınırlı halbuki cenabı hakk sınırsızdır. Ezel tarifi ve ifadesi sadece kalbi çalışan idrakin bir nebze anlaması içindir. Yoksa akıl şuur mantık (teşbihte hata olmaz) cenabı hakkın huzurunda güneşin önünde çamura saplanan eşekten farksızdır.
Bu soruyu herkes bi kere sormuştur herhalde kendi kendine. Cevabını bulamayacağımız sorular sormayı severiz çünkü.
Varmış gibi yaşamak ya da yokmuş gibi, hangisini seçmek isterseniz artık bu soruya cevap almaktan çok daha kolay olacaktır.