bugün

hangi mezhepten,tarikattan olursanız olun. insanın kulağını iki dörtlü dört dörtlü gibi ritmleriyle alıp götüren yeri geldiğinde coşturan yeri geldiğinde durduran -birçoğu- muhteşem eserlerdir. müziğin en sevdiğim yanlarından bir tanesi de bu işte kim olursan ol merak ettiriyor bu eser neden yazılmış kime yazılmış nasıl yazılmış öğretiyor. birleştiriyor. bu güzel coğrafya'da yaşanan aşkları, Allah aşkını, Muhammet aşkını Ali aşkını kutsal savaş adı verilerek değil müzikle anlatan, adının hakkını sonuna kadar veren deyişlerimizin öğrenilmesi ve öğretilmesi gereklidir efendim.

edebiyat kitaplarında bir cıllım değeri olmayan konular yerine pir sultan'lar, aşık daimiler, nesimiler'in(20.yy da yaşayan nesimi) öğretilmesi gereklidir. bunu öğrenmek için illa ki Bektaş-i, Alevi olmana gerek yok ben de böyle yapıyorum.

hele ki ustalarımız Arif Sağ, Erdal Erzincan, Erkan Oğur, Özlem Özdil, Cengiz Özkan gibi değerlerin mutlaka bilinmesi gerekir.

"kısa sapın efendileri Alevilerdir." demiş büyüklerimiz.

en sevdiğim eserler: pirlere niyaz ederiz, muhabbet bağında, insan olmaya geldim, şah-ı merdan, haydar haydar(kırklar cemi), bu gün bize pir geldi.
çomar takımının dinlediği şu tür (bkz: yakma yarabbi) hastalıklı eser(!)lere benzemezler.
Hak'tan alıp halka vermek.
ali ali şahi merdan ali ali şahi merdan. resmen şaklabanlık.

(bkz: cringe)
insanın dinledikçe dinleyesi gelir.

Siz bu işin pir'isiniz.