bugün

Şeytan diyor ki, çek kapıyı ya da ne bileyim
evdeki bütün patlıcanları kızart gitsin, düşünme. *
Rahmin kadar konuş diyorlardı bana, hamile kalıyordum oysa durmadan, roman kahramanlarından.
-Didem Madak
Bu zırhları, bu orduları tanırım, 
benim de sularıma girdiler, 
benim de toprağıma asker çıkardılar geceleyin.
Kanıma susamıştılar.
Çalmak istiyorlardı gözlerimin nurunu, 
hünerini ellerimin.
Döktük denize onları
1922'ydi yıllardan...
Sana bir şiirler olmuş sevgilim. Yüzün gözün söz içinde. Hangi imla kitabına baksam "ben" den ayrı yazılıyorsun.
-Özdemir Asaf
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

Akıl ile kalp arasındaki çaresizlik daha nasıl bu kadar güzel anlatılır bilmiyorum.

(bkz: Özdemir Asaf)
Büyümeye özenme çocuk
insanlar büyüldükçe küçülür
Üstleri temizlendikçe içleri kirlenir
Para denir, şöhret denir, aşk denir
Bütün iyilikler menfaatlerde erir
Büyümeye özenme çocuk
Bir büyürsen bir daha küçülemezsin.
Baharda kışı,
kışın da baharı özler insan.
ne uzaksa onu özler...
kavuşmak şart mı? Boşver!
Bazı şeyler yokken güzel.

Özdemir Asaf.
görsel
Bir avuç toprak biraz da suyum ben
Neyimle övüneyim iste buyum ben.
(Yunus Emre)
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
kanadın yayılmış, çırpınmak için;
bu kış yolculuk var, diyorsa için,
beni de beraber al anneciğim.
N. fazıl.
insanın sevdiğini kaybetmesi,
dişini kaybetmesi kadar ilginçtir.
acısını o an yaşar,
yokluğunu ömür boyu.
N. Fazıl.
şimdi benim bir han avlusunda
hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
soluyorsa başı önde yorgunluktan;
bil ki senin hep böyle umarsız,
yarını göze alamayışından.

işte bunun için sevmiycem seni.

Edit : Metin Altıok.
çarıklar içinde ayakların ne güzel, ey emir kızı!
toplu kalçaların sanki mücevherler,
Adeta üstat ellerinin işi.
göbeğin yuvarlak bir tas,
içerisinden karışık şarap içilesi.
karnın buğday yığını,
zambaklarla kuşanmış.
iki memen sanki bir çift geyik yavrusu;
ikiz ceylan yavrusu.
fildişi kulesi gibidir burnun senin.
saçın da sanki erguvani;
kral senin kaküllerine esir oldu..

(bkz: neşideler neşidesi)
Çünkü sevdikçe beni sen, kendini tanıdın.
''yokluğun cehennemin öbür adıdır, üşüyorum, kapama gözlerini''
Seni düşünmek güzel şey,
Seni düşünmek ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey,
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.

--spoiler--
Nazım Hikmet
--spoiler--
Seni düşünmek güzel şey,
Seni düşünmek ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey,
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum.
Nazım Hikmet
Üsküdarda Gece
Yağmur Mütereddit
Kaldırımın Bir Yüzünde yağmur
Ağlar
Bir Yüzünde ben
Tefekkür
Mütefekkir taşlar
Gizli Bir Maziyi
Fısıldar gibi
Üsküdar
Maszn
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazılmışlar oysa. Ben, kurşunkalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.
Sen aşil’in topuğundaki zaaf
Ben ölümsüzlük isteyen ölümlü
Ne desem ne desem aşktı mihenk
Ha yaşamak ha ölüm
Aşktı mihenk neyse o!
asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı
ibrahim
gönlümü put sanıp kıran kim”.
kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi
kaç kişi güzelliğini sevdi
belki gerçek aşkla; belki değil

ama bir tek kişi seni sevdi.
bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi.

william butler yeats
Kavuşmak mı ?
Belki, daha ölmedim.

-Nfk
senin ateşin bana,
karanlığın bana,
tutulman ona.

bilirim.