bugün

ne sabahtır bu mavilik ne akşam
Uyandırmayın beni uyanamam.
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
Allah’a inanmaktır.

Yılmaz Erdoğan.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
Baglanmayacaksin bir seye körü körüne

O olmazsa yasayamam demeyeceksin

Demeyeceksin işte yaşarsın çünkü.
seni düşünmek,
güzel şey, ümitli şey;
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat,
artık ümit yetmiyor bana.
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum.
geçti istemem gelmeni
yokluğunda buldum seni
bırak vehmimde gölgeni
gelme artık neye yarar.
Hüzün, yaz akşamı şarabıdır
ayin altinda kedi adimli bir kadinin içtiği
Sen ki ellerinle giydirdin gozlerime o hüznü
Seni andıkça tasiyor düşümdeki deniz mavisi.
“Şimdi kılıksızım, fakat
borçlarımı ödedikten sonra
ihtimal bir kat da yeni esvabım olacak
ve ihtimal sen
yine beni sevmeyeceksin.
bununla beraber pazar akşamları
sizin mahalleden geçerken,
süslenmiş olarak,
zannediyor musun ki ben de sana
şimdiki kadar kıymet vereceğim?”

Orhan abi.
Ilk okul 23 nisanda okuduğum efsane şiirim.

Sevinçliyiz hepimiz,
Taştı bu gün neşemiz,
Eğleniriz güleriz,
Geldi 23 nisan !

Süsleriz biz her yanı,
Geldi çocuk bayramı,
Atatürk armağanı,
Yaşa! 23 nisan.

(bkz: hey gidi günler)
Seni bulduğumda
Yüzünde aksam korkulari
Ellerinin aksani kesfedilmemis bir dilden
uykularin, mezarindan yeni cikmis kabus otagi

Ne gelir elimden
seninle ölüm kuşlarini beklemekten baska.
zeynep beni bekle gece ağaçlarına
yağmur çiseliyorum cam tozu su beyazı
yalnızlığını mutlaka değiştireceğim
bir yaprak halinde süzülüp saçlarına.
görmek istersen denizi
çevir yukarı yüzü
deniz gibidir gökyüzü.
Gece gül bahçesinde ararken seni
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.
Gece gül bahçesinde ararken seni
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi.
çok geçmeyecek aradan
şöyle diyeceğim
bulutlar açmadı
mavi gök orda mı?

Cahit zarifoğlu (not, bu zarif şaire aşığım galiba)
Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz.
Güzelliğin yitmez ki, asla olmaz ki hurda.
Gölgesindesin diye ecel caka satamaz,
Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda.
Shakespeare
kimi sevsem sensin, hayret
sevgin hepsini nasıl değiştiriyor

attila ilhan
bunalıyoruz çocuk bunalıyoruz
biçim veremediğimiz şeylerin
biçimini alıyoruz.

şükrü erbaş
kalbim gerçekten kırık ve eylül'ün ortası
yürüdüm yazmadığım şiirlere basarak
yalancı ömrün bilmem bu kaçıncı vartası
her solukta yeniden eksilerek artarak.

süleyman çobanoğlu.
dudaklarımdan kırık kırık çıkıyo ismin
gözlerim pusulu görüyo resmine her baktığımda
artık beynim ne kadar yeter dese de yetmiyo
sıkışıp kaldı kalbim senliğin tam ortasında.
yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum
kesilir belki fakat çekmeye gelmez boyunum.

m.akif ersoy.
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin.
Büyük yağmurda ıslandım
Şarabın var mı suna su .
ne sen beni gördün , ne de ben seni
o büyük tesadüf olmadı farzet.
Ben aşk nedir bilmem
Eski kafalıyım
Bir seni bilirim
Bir de adın geçince sıkışan
kalbimi...