bugün

sanattan anlamamaları. muhabbet edecek hiçbir spesifik özelliklerinin olmaması.
insanı hayattan soğutan temel meselelerin başında gelir.

Halalardan tut teyzelere, amcalardan tut dayılara kadar hepsi bok gibi, insanı tiksindiren ve sinire sevk eden hareketleri ve halleri vardır.

En çok da kadınların ne kadar aciz, kıskanç, basit ve aptal olduğunu görürsünüz.

Anneler, kız kardeşler dâhil.

Ve insan, bu olayların şahsında türk kadınlarının ne kadar gereksiz ve işe yaramaz olduğunu görür.

Sonra erkekler (bkz: türk kızları gitsin rus kızları gelsin) dediğinde demediğini bırakmazlar.

ikiyüzlü ve çekilmezlerdir.

(bkz: allah korusun)
" hısım; koyar adama kısım kısım " atasözünden dolayı.
Alayının çok bilmiş olmaları bizim memlekete ozelmi bu durum bilmiyorum ama yaşlı akrabaların hepsinin yaşanmışlıkları sanırsınız altın değerinde deneyimler ancak yıkıcı olsunlar yapıcı olmak hak getire.
akraba dediğin koruyup kollayan olmalı ama nerdee şimdi hepsi bir açığımızı arayıp nereden ne şekilde vurabiliriz diye strateji yapıyor.

aman allah onlardan uzak eylesin.
iki tip türleri vardır bunların ;

gerçekten senin için emek vermiş , yaşamını daha iyi yerlere getirebilmek için uğraşmış insanlar. diğeri ise kırk yılda bir gördüğün ve sırf kan bağın olduğu için hayatına karışabileceğini sanan tipler.
örnek verirsek;

savaş zamanı rus ordusuna bağlı ermeni birlikler gece soğuk ve karanlıkta zor durumda kalan türk askerlerine yaklaşıp 'türküz merak etmeyin, iyi misiniz' derler, türkler ortaya çıktıktan sonra da kurşun yağmuruna tutarlarmış.

tam olarak böyle bir şey.
Çünkü hepsi sadece işleri düşünce arayan ve sürekli dedikodu yapan yavşaklar olduğu için hakim bey.
bana kaderci geliyor açıkçası bana aile de kardeşlerim de kaderci geldiği için onları sevmek zorunda da kendimi hissetmiyorum. soy ile geçen ve hiçbiri benim seçimim olmayan bu anlayışın bana zorunlu misyon yüklemesini tuhaf buluyorum. ha tabi aile içinde olsun akraba da olsun sevdiğim kişiler vardır ama bunları bir kan bağı üstünden değil bana uygun, düşüncemle paralel olduğu için seviyorum. yoksa şartlanmışlık veya akrabalık bunun için varmış diye değil nitekim sevmememin nedeni de budur. aile içinde olsun akrabalarda olsun gram haz etmediğim kişiler de vardır.
ha nefretim ise kimseye yoktur, beni bunaltan tek şey onlarla muhatap olmak zorundaymışım gibi bana davranmaları ve bana sırf o ailede doğup o kan bağına mensup olduğum için bir şeyleri şart koşmaları. bu gelenekçi çarpık anlayışı boş buluyorum. kimse istemediği bir şeyi sırf kan bağı var diye yapmamalı ki akrabalık tamamen kabilecilikle aynı.

yani sevmemek değil de daha çok uzak durup onların hayatımda hiç var olmamasını ve bana etki etmemesini istiyorum yoksa başlarına bir şey gelsin, acı çeksinler gibi bir düşüncem yok. sonuçta o kin gütmek oluyor. ben sadece bu saçmalığa tepki duyuyorum.
hadlerinden fazla senin hakkında söz sahibi oluyorlar. hepsini canice katledesim geliyo. akraba olgusu insanın başına gelen en talihsiz olay.
Kardeşliği çıkara satmaları.
belki de sevilecek yanlarının pek olmadığı gibi, nefret edilesi yanlarının tavan yapmasından kaynaklanan durum.
her zaman yanındaymış gibi görünüp düştüğünde bir tekme daha atmak için beklemeleri.
Aranızda bizi bağlayan bir kan bağının olması bu bağ yüzünden sonsuza dek kurtulamıyorsunuz.
orospu çocuğu olmalarıdır genelde. ki kardeşimin amcamları baz alarak babaanneö için söylediği bir söz bunu kanıtlar niteliktedir.
1'i anları e 2'yi de belki ama bir insan üç tane birden orospu çocuğu naaıl doğurabilir be sbmo?"
düşmanımdan beter oldukları için sinsi sinsi kuyumu kazıyorlar be.
insanın kendisiyle ilgilidir. Akraba çok geniş ve heterojen bir yapıdır. Siz ne derece bir duruş sergilerisiniz onun karşılığında bir davranış bulursunuz.
af edersiniz biraz yavşaklık yapmaları.
Gereksiz dini baskılar, kılık kıyafetim konusunda alttan alttan laflar, saçıma sakalıma karışmalar falan filan diye devam eden sebeplerdir.
Özellikle bayram günlerinde çocuklarının evimize gelip bilgisayarı işgal etmeleri ve sürekli sorulan saçma sapan sorular.
bir iki yakın çok akraba hariç ötekilerin her şeye karışma çabaları.
kendi içlerindeki karışma savaşı bitmiyor gibi bize de karışmaya çalışmaları.

belki de biz oldu bitti memleketten uzak olduğumuz için biz fazla uzak ve özerk kaldık bilmiyorum ama bana göre doğru olan bu.
halihazırda memlekete 800 km uzakta kafa rahat. evet.
kıskanç olmaları , çıkarcı olmaları , sırf akraba olduğu için görüşmeye katlanmak nefret ettirir. siz anne baba ve kardeşi yeğleyin hep. onlar hariç, ne kadar iyi derseniz deyin, çoğu akrabada, sizi yarı yolda bırakacak potansiyel var bence.
Kendi çocukları her haltı yer ama sana gelince olaylar olaylar. Bu kadar iki yüzlü olunmaz arkadaş.
insana, kısım kısım koyan hısım olduklarından.
Başka biri olsa yüzlerine küfredip tekme tokat girişeceğin insanlar ama akraba diye sineye çekiliyor.