bugün

başkanlık ve eyalet sistemi konularında kilitlenen ve bu nedenle çözüm sürecinde açmaza giren akp'nin artık dağılmaya başlamasıdır.
eninde sonunda olacak olandır.

"ahlaki üstünlük" diye bir kavram vardır. mağdur durumda olanların, zulme uğrayanların, doğru bir davaya inançla hizmet edenlerin iktidarda olmasalar bile ahlaki üstünlükleri vardır. söz konusu üstünlük ya iktidara taleplerini kabul ettirmeleri veya iktidara gelmeleriyle sonuçlanır çoğu zaman. zamanında vietnam protestocularının veya günümüzde güney amerika ülkelerinin başına geçen dünün devrimcilerinin başardığı gibi...

"ahlaki üstünlüğünü" yitiren iktidarları anlamak kolaydır. toplumu bir kasvet basar... yandaşları söz konusu iktidarların yaptıklarını savunmakta zorlanır. skandallar ard arda patlar. yurt dışından eleştiriler gelmeye başlar...

akp hükümeti ahlaki üstünlüğünü yitireli çok oluyor. fanatik olanlar hariç, taraftarları arasında bile hak bir davaya samimi olarak hizmet ettiklerine inananların sayısı azaldı. aslında şimdiye çoktan gitmesi gerekiyordu. gitmemesinin tek sebebi muhalefetteki boşluktur.
doğru olan ve açıkça gözüken durumdur.

akp'nin misyonunu tamamlayıp bölünme sürecine giren ülkede uzun adam cumhurbaşkanı koltuğunu kapmış diğer vekiller de pek zikinde olmayacaktır.

(bkz: hdp nin seçimlere parti olarak katılması)
(bkz: Kemal Sunal - zübük)