bugün

öyle böyle değil sayıları hiç de öyle az değil. bank asya ligi maçlarına gidenler varsa bilir, ev sahibi takım, deplasman takımının taraftarlarını sinir etmek için ''bir avuç ibne otur yerine '' diye tezahürat yapardık - bunu bilmeyen liselidir- bine yakın bile gelseler yine de o sözü söylerdik bir avuç diye. ama bunlar bir avuç falan değil. mitoz bölünmeyle çoğalır gibi sayıları artıyor bunların da.
ergen zihniyetindedir. abilerinden ne duyduysa tekrarlar. üstüne konuşulmaya değmez. ileride entelektüel bir ortama girdiğinde, kendisi gibi olduğunu sandığı insanların bile cehaletini yüzüne vurması ile gerçekleri anlar. göt gibi kalır ve yutkunur..
salak olmadığı kesin aslında. akplilerin kenan evren'i sevmediğini iddia eden salakların tarihten ne kadar bihaber olduğunu görmek oldukça üzücü. boş beleş konuşacağına aç da biraz oku bakalım, siyasal islam ne zaman palazlanmış, 80 darbesinin siyasal islama ne gibi katkıları olmuş ve akp bugünkü mevcudiyetini kimlere borçlu.
salak olmadığı görüşündeyim, çünkü sol görüşü sindirerek yobazların önünü açtığı savunulabilir.
(bkz: 12 eylül de asker postalı yalayan dinciler)
(bkz: tüm solcuların stalin i sevdiğini sanan salak) kadar salaktır.
babası imam kenan evren.
cennetlik kenan evren.
yazılarla övülen kenan evren.
din dersi kenan evren.
bazıları sırf f.güleni huzuruna kabul etmediği için kızgındır.
çok beyazsın canım çoook.
hızla imam hatip lisesi kurdurarak eğitim birliği ilkesini bozanın ve liselere zorunlu din dersi koyanın evren olduğunu bilen insanlara ne mal olduğu ortaya çıkan akçomarların uygun gördüğü sıfattır.
edit: 2011'de açılan fazla ilgi görmemiş bu akçomar başlığını canlandırmak için o akçomarın ta kendisi olmak gerek. yakalandın dantelektüel yobaz.
Salak değil akıllı insandır.
Kenan Evren yaptığı darbeyle dincilere siyasi anlamda yol vermiştir.
görsel
Çoğu zamanında sevdi...
(bkz: 12 Eylül 2010 anayasa referandumu)
Kim kimi sevdiğini bilmem ama 12 Eylül olmasaydı Türkiye'de siyasal islam iktidara gelemezdi.

Tıpkı Rusya'nın Afganistan'ı işgal etmesi ve Taliban el kaide terör örgütlerinin ortaya çıkması gibi.

Amerika'nın Ortadoğu'da Afrika'da bop projesi olmasaydı ırak Suriye başta olmak üzere bölgede ışid güç haline gelemezdi.

israil'in kurulması ile el fetih Hamas ortaya çıkması gibi.

Osmanlı'nın dağılması Anadolu işgali ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması kurtuluş savaşı gibi.

Eğer yol kenarında bir trafik kazasını görürseniz bunun nedeni sadece sürücü, yol, araç, başka araç, yağmur, fırtına, trafik kuralları vb diye tek bir neden aranmaz.
Bu nedenlerden biri anca yaşanan olayı ortaya çıkaran tetikleyici, zincirleme reaksiyon başlangıcı olur.

Tıpkı Corona virüs salgını gibi.
Yaşamın başından beri varolan virüsleri suçlamak aptallıktır.

Neden sonuç etki tepki durumu.
evet siyasal islamın 2002'de iktidar olmasını sağlayan 12 eylül'ün ortaya çıkması değil, 12 eylül sonrası alınan kararlardan " %10'luk seçim barajı" olmuştur. bu nedenle akpliler sevebilir. şahsen bende evren'i militarist biri olarak seviyorum bir kinim yok. saplantılı siyasi dava gütmediğim için. 12 eylül şartları itibariyle gerçekleşmesi zaruri hal almışken gerçekleşti bu konuya hiçbir itirazım yok fakat siyasi alanda o günlere tampon olmayı başarmış bazı uygulamalar 22 sene sonra dert olmuştur maalesef ki işte o %10 barajı. üstüne 28 şubat'ın tam organize edilmemiş olması ve hukuk alanındaki zaafiyetlerden ötürü fetö hakkındaki videolarla desteklenmiş iddianamelere "montaj" demiş ve nuh mete yükselin idam talebiyle açtığı davadan yırtan erdoğan salıverilmiş (hukuk fetöcü doluydu çünkü) , fetö hastalık bahanesiyle abd'ye kaçmış ve bu da onlara siyasi anlamda güç katmıştır. üstüne yine güç kazanmak için piyon merve kavakçı baş örtüsü olaylarına sebep oldu,nazlı ılıcak ve gelecek piyonlar abdullah gül,erdoğan vs içinde olan fazilete dönen son oluşuma gül ve erdoğan yenilikçiler olarak kurultayda muhalefet olmuşlar ve erbakan ve kutandan'dan ayrılarak akp'yi kurmuşlardır. dolayısıyla abd'nin de o dönem ortadoğu'da desteklediği yeni dönem stratejisi ılımlı islam iktidar olmuştur. eski piyonları çiller,yılmaz ve demirel bu baraj altında kalmış, yerine ılımlı islam temsilcisi akp seçimlere girmiş ve kazanmıştır. %10 barajının etkileri şöyle olmuştur akp %34,3 , chp %19,3 fakat geriye kalan tüm partilen oluşturduğu %47'lik bir Türkiye seçmeni fikirlerini mecliste savunma hakkı bulamamıştır. Devam eden bu baraj ülkemizdeki seçim sisteminin kötü yanıdır. Bu da demokratik bir Türkiye zeminini oluşturamamaktadır. Ve 18 senedir de bu konunun üzerine yeterince gidilmemektedir çünkü partiler koltuklarını sağlama aldıklarından, pay vermek ve hükümetten düşmek istememektedirler. Bir yandan da aslında gereklidir. Normalde benim en sevdiğim şey çocukluğumda gördüğüm koalisyon hükümetiyken biliyorsunuz ki akp,mhp ve chp koalisyon olmayı başaramadılar. çünkü hala dava saplantısına sahipler. Bu yüzden militaristim zaten. Bunlar maalesef ki askeriyeden iki tokat yemeden bir araya gelemeyen siyasetçilerdir. Sonrada ağlayıp zırlarlar yine tokat yedik diye. Fırsat bulsalar yine sokakta sağ sol çatışmasına can atıyorlar aslında. Bu yüzden bu partilerin Türkiye'yi geliştirmeleri pek olası değildir.
Ülkelerde askeri darbelere ve darbe çığırtkanlığı yapanlara bir bakın.
Askeri darbeye zemin hazırlayan kişilere bakın.
Kargaşa kaos kriz ortamını yaratanlara bir bakın.

Konuyu daha basit anlatalım da herkes anlasın.
Umumî bir tuvalete girdiniz. Bir de baktınız ki klozet etrafı bok içinde, lavabo pislik içinde, peçetelik musluk pislik içinde.
Bunu böyle kullanan insan çıkmış "benim vergimle benim için yapılıyor, üstelik parasını da verdim. istediğim gibi sıçarım kullanırım" diyor.

işte, askeri darbe öncesi siyasetçiler "halk beni seçti, istediğim gibi yönetirim" dediği için ülkeyi pislik içinde umumî tuvalet haline getiriyor.

Bunu Türkiye özelinde demiyorum. Tüm Dünya'da böyle. Ondan sonra siyasetçilerin 12 Eylül darbesi vb darbeler sonrası demokrasi, halk iradesi, özgürlükten bahsetmesi de komik oluyor.
Demokrasi, halk iradesi, özgürlük demek ülkenin içine etme özgürlüğü size vermez.
Yasalara uymakla ve uygulamakla mükellef olan, bunun için yemin eden siyasi partiler iktidar olunca ilk işi yasaları istediği gibi değiştirmek veya değiştiremez ise yasaları çiğnemek oluyor.
Sonuç olarak ülkelerde kargaşa kaos kriz darbe çatışma bölünme kaçınılmaz oluyor.

Ülkemize dönersek, eğer halk iradesi özgürlük demokrasi kutsal ise 12 Eylül anayasası halkın%92 oyu ile kabul edildi.
Türkiye siyasi tarihinde hangi ideoloji parti siyasi yapı bu oranı yakaladı?
Türkiye'nin sorunu anayasa, ceza veya ticaret ya da kamu vb hukuku, rejim, idare, yetki, sistem, kurumlar kuruluşlar değildir.
Yasalarımız hukukumuz da sorun yoktur.

Bir örnek: Müebbet hapis alan iki katil nasıl serbest bırakıldı. Savcı bile karara şaştı kaldı, 72 yaşındaki kadının kafasını kesip canice katlettiler.

https://www.google.com/am...sasti-kaldi-7-315747h.htm

Burada olan örneğe bakarak ülkede sorun yasalar mı?

Henüz biz hastalığa teşhis koyamıyoruz ama tedaviyi tartışıyoruz.
En komik olanı da konuyu herhangi bir parti ideoloji üzerinden tartışıyoruz.
Nankör oldukları için sevmeyebilirler.

Yobazlara aradıkları geniş toplumsal tabanı sağlayan evren haini oldu.
esas aksini düşünen salaktır.

görsel
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar