bugün

dedemin anlattığına göre gerçekten zor zamanlarmış. allah reisden razı olsun, geldi ve bizi kurtardı.

dedemin fotoğraf albümünden bir kaç kare o günleri anlamamıza yardımcı olacaktır.

görsel

görsel

bu da o günlerden siyah beyaz bir fotoğraf karesi

görsel
Bir benzetme yapacak olursak o çağlarda gaz lambası yeni yeni bulunuyordu. Onun ışığıyla oturuyorduk. Akp sağolsun ondan sonra ışık felan kalmadı etrafta.
Türklerin islamiyeti 2002 yılında AKp iktidarı ile kabul ettiğini varsayarsak doğru bir önerme.(!)
sayin yazar, sikinti sizin ailede. o donemde benim dedem bir fabrikada calisip cocuklarina karisina bakan evi olan, maasiyla eve meyve alan bir adammis. ama bakiyorum ki seninkiler on binlerce sene sonra bile sicmayi ogrenememis. turkiyeye gelseydiler ataturk gibi bir faktor vardi. aydinliga kavusurlardi dedeciklerin. cografi konumdan olmus demekki.
isa peygamberin cehape tarafından çarmıha gerildiği çağlardır. kardeşlerim biliyorsunuz bu cehape..
Akp ile yıkıldığı için çağ mağ kalmamıştır.
40 WATT ampulün karaborsada satıldığı yıllardı.
çok iyi hatırlarım çoban sülü adlı bir kabile reisi " benzin vaadıda ben mi içtim " demişti.
lambaya gaz, ocağa aş bulamazdık.

laik kabileler yasakladığı için, namazı izbe mağaralarda kılardık.
laiklerin yetiştirdiği yarasalar,
biz namaz kılarken üstümüze şeedip abdestimizi bozardı.
gizli gizli oruç tutardık.
zor günlerdi.

agp geldi yol yabdı.
minnettarız.
yol yokdu

örneğin istanbulda ; kadıköyden aksaraya gitmek için

deve kervanına katılınır tam 10 günde gidilirdi.

görsel
Erdoğan gelmeden önce çok iyi hatırlıyorum, içerenköy Carrefour'a gidip 2 araba tepeleme alışveriş yapıyorduk. Bolluk - bereket vardı ve üstelik kredi kartı, ihtiyaç kredisi falan fistan yoktu. 15 li yumurta , 900gr, 680gr, 250ml falan gibi ara ölçülerin hiçbiri yoktu. yumurta dediğin 30 lu, peynir zeytin minimum 1kg ydi. Kola dediğin 330ml den aşağı yoktu.

Şimdi bakıyorum herkes kredi kartıyla alıyor ama sepetler iyice boşalmış. Bir tavuk buta el gidiyor, 10dk alsam mı almasam mı düşünüyorlar.

Üstelik ara ölçü diğer ürünlere de eskisine kıyasla yine daha fazla ödüyoruz *

Ama olsun de mi yollarımız var (sözde) bizim. Yaptık dedikleri yollarında fiyatları ortada ve zaten özel sektörün ticaret yolu...

görsel
ben çocukken istanbul´un göbeğinde resmen "bostan" vardı...ve bugün çok sözü edilen "sivri biber" patlıcan falan vardı dayıda...şaka yapmıyorum, istanbul´un göbeğinde patlıcan, sivri biber falan yetişiyodu, hani bugün ithla ediyosunuz ya...

anadolu´nun o dillere destan verimli arazilerini geç, ahanda istanbul´un göbeğinden bahsediyorum. annem beni bostanlığa gönderirdi, o patlıcanlar resmen kütür kütürdü, annem patlicanlari soyarken mutfak resmen mis gibi kokardı...

böyle bir üplkeyi tanzim satışa getirmek, soğan patates falan ithal etmek gibi, acayip noktalara geldi türkiye. aslında buna hepimizin oturup hüngür hüngür ağlamamız lazım.

çilek, soğan patates, muz...haaa muz...özal muz ithal ettiğinde, demirel çıkıp memleketin heryeri muz kaynıyo kardeşim, sen n´aptığını sanıyosun, demişti, bak mesela ona benim aklım resmen eriyo, kavga etmişlerdi tv´de...demek ki türkiye´de muz bile vardı...

fındık, fıstık, falan zebil gibiydi, babamın yarım kiloluk kağıt torbalarda fıstık aldığını bilirim ben. bugün yarım kilo fıstığı alabilmek için bankadan kredi çekmen gerekiyor.
Günümüzde görünmeyen karanlıktan daha aydınlık olan çağdır.