bugün

Akademisyenmiş oturdukları yerden milyar maaş alırlar boş boş milleti büte bırakıp ff verirler olmadı bulamazsın bunları hiçbir zaman danışman dahi olsa gün boyu kapı kilitli efendim ama bugünlerde bi şehit kadar olamaz olamazlarda zaten. millet şehitleri, doğuyu unutmuş kıçı kırık akademisyenleri konuşur. Savaş çıksın hepimiz ölelim artık.

Edit: adları batsın.
ibine pust gibi biseydir.Senede bilmem kac tane makale yazmalarina karsin ulkenin bilimdeki yeri dunya siralamalarinda ortada.Lakin alesden 80 alip yds dende 85 alan bu ibislerin egosu tip doktorlarinda dahi yoktur.Soru sorursun alayli gulmeler,maile on saat sonra cevap vermeler filan.Gorende kucuk daglari ben yarattim havalarindalar sanir.aralarinda efenfileride yok degildir
affedersiniz ama türkçe'nin amına koyan yazarlar tarafından savunulduğunu görmemize vesile olmuş egodur.

lan insan savunmadan önce bir düşünür acaba ben yazabiliyor muyum diye. adam gelmiş, herkesin bildiği bir egoyu evet yanlış duymadınız egoyu savunuyor. neymiş tek işi mail'lere cevap vermek değilmiş. böyle bir şey diyen yok ki zaten. ama her işini düzgün yaptığı taktirde zaten o mail'i de atacaktır. ona da sıra gelecektir. ama nerde o dünya.

anca insanlara cahil diyip durun amına koyayım. 78 senedir aynı şey.

mallığı seçmiş insanlığa edit: gel hocam gel. gel sor bana. sonra git işine. bana bir şey sormadan, denemeden atıp tutma lütfen. fotokopi makinesini görse tırnak makası sanacak insanlar geliyor burada dekanlık kasıyor ya.

bu hayatın aq.
özellikle her şeyi ben bilirim egosundan nefret ederim. bu hocalardan daha zeki ve bilgili olduğumuda çok net bir biçimde kanıtlarım.
şimdiden boş boş konuşacaklara söylüyorum dünya sıralamasında ilk 500de bir tane bile Türk okulu yoktur.
ayrıca egosu olmayan adam gibi adamlarda hep yurt dışına kaçmış orada eğitim almış kişilerdir.
araştırma görevlileri yokmu o araştırma görevlileri, acaba neyi araştırıyorlar ? merak konusu.
Sistemin körelttiği başka bir köle topluluğudur.Ses çıkarmazlar fazla çünkü onlara giren çıkan yoktur.Maaş almaya devam ederler sadece bazılarında özellikle yeni başlayanlarında hayallerini gerçekleştirememenin verdiği bir acı vardır.
49 dan bırakan adam gördüm ben. geçme notu 50 tabiki.
Çalıştığım iş yerine gelen akademisyende bolca bulunan şey eşittir ademisyen egosu
Bir havalar bir havalar sanki bilim adamı.
Akodomosyonlor çok "mail" ator.
Aydınlattı bizi sağolsun.
Hangi fakültedesiniz dedim yani sanıyorum ki adam akıllı bir bölüm falan söylicek. Uyduruk bölümün uyduruk hocası.
Egolarında boğulmaları temennisiyle.
zeplingiller familyası.
Olan var olmayan var...

Mülakata gelen başka bir üniversiteden mezun adayı yerden yere vuran, üzerinden ego kasan, özetle öğrenciye bilmişlik taslama acizliğine sahip olanı da vardır yanlışını güzel bir dille anlatıp doğrusunu öğreteni de.

Düşük skorlarla torpil mekanizmasiyla yukeseleninde vardır, kimsesi yok diye yıllarca sınavdan sınava koşup bileğinin hakkıyla unvanini alan kaliteli adamlar da...
Bunu yüksek lisans mülakatlarında acikca görebilirsiniz. Yaşanmış bir hikâye anlatayım. Önceki yil bir üniversitede mülakata girdim. Kendi alanımdan. Bunu övünmek için söylemiyorum ama iyi bir üniversiteden mezunum bu dalda. Türkiyede ilk beştedir. Yillar yillar once öğrenciler yerleşirken bu okulla benim sıralamam arasinda yuz bin kişi vardı. iyi bir ales puani ve cok iyi bir dil puani ile başvurmuşum. Neyse efendim mulakat başlıyor. Zaten dördüncü sıradayım ve bu da gayet iyi. Hocalara takip ettiğim yayınlari söylüyorum, son okuduğum kitaplardan bahsediyorum, su anda alanımda olan arastirmalar uzerine düşüncelerimi eleştirilerimi aktarıyorum, yazdığım akademik makaleleri özetliyorum, soruları cevapliyorum. Yani gayet güzel geçiyor benim için. Sonra efendim bir soru ile karşılaşıyorum. O gunden iki ay once bir gazete makalesinde gecen bir terim. Ve bu yüzden eleniyorum. Ki mulakata gideceğim diye kiyafetlerimi kuru temizlemeye vermişim, tıraş olmuşum, ayakkabılarımı boyamışım. Yani kendilerine ayni zamanda saygılı davranip kendime de özen gosteriyorum. Elenebilirim bu dert değil. inşallah benden cok hak eden yerleşmiştir. Ki açtığı kontenjanın cok altında alim yaptı. Ama sayin hocam neden ? Ben de bu alanda egitim almis, emek vermiş biriyim. Yillarca ailemden uzakta canimi dişime takmışım. Neden mülakata gelen tanımadığınız öğrenciye ayağıma gelen adam muamelesi ? Neden bu ego ? Ayni yoldan geçiyoruz biz sadece bir iki adım gerideyiz. Neden öğrenciye en ufak bir anlayış yok ?
Akademisyenler oldukları yere kolay gelmiyor. Yıllarını veriyorlar bir kadro sahibi olabilmek için. Bu meslekte kariyer sahibi olabilmek için kendinizi bir insanın yaptığının en az iki üç katı geliştirmek ve bunun için pek çok şeyden fedakarlık etmek gerekiyor. Fakat ülkemizde malesef ki hedonizm ve pragmatizm temel pariteler olunca sizin gibi boş boğazlar akademisyen egosu tırıvırılarına giriyorsunuz. Afedersiniz de, kıçı kırık pazarlama elemanı bile küçük dağları ben yarattım edasıyla ortalarda salınırken izin verin akademisyenin egosu yüksek olsun.
doktorlar bunlarin yaninda melek olur amk.
bir hemşire egosu değildir. elinde şırıngayla neyin artistliğindelerse.
(bkz: Hepinizi ben yarattım)
(bkz: Karşıda ki dağları da)
mecbur bir ego.2 sayfa kitap okuyup fütursuzca ahkam kesen dostlara nazaran egolu olmaları gereken akademisyenlerin egosudur.
Arabasıyla villasıyla lafın arasında üniversiteliye hava atan prof egosudur.Ulan ordaki adam zaten evin kirasına para ayırmak icin kaç gün daha part time çalışmam lazım diye hesap yapıyor.Kime neyin havasını atıyorsun dedirtir.
egolu olmalarını kötü bir özellik gibi göstermemekle birlikte egoları olmasa ballı kaymak olacak hocalardır. Gelgelelim aynı binadaki öğrenci işlerindeki memurların egoları hocalardan kat kat fazla.
tuvalette bile kendini gösterir

görsel
profesörlerde pek yok. genelde yrd.doçent akademisyenlerde görülür. ünvan arttıkça ego azalıyor.
her il ve ilçede üniversite açıp ortalık akademisyen kaynadığında, dünya akademisyen sayı sıralamasında ilklerde, verim olarak sonlara yerleştiğimizde bitecek egodur.
Genelde karşıdaki öğrencilerini küçümserler. Hiçbir bilgi bilmiyor karşıma geçmiş konuşuyor egosu çok oluyor bunlarda.

Kale:akademisyensin hocam ama ikimizde tuvalete gideriz bunu bil!!
değişik bir şeydir. küçük dağları ben yarattım edasıyla üstten bakarlar öğrencilerine.

2 3 adet her 4 yılda bir öğrencilerine sattıkları böbürlenme hikayeleri vardır. yanlış konuşan öğrenci arar gözleri ezmek ve sindirmek için. 100 puan vermeyi sindiremezler full kağıda 97 98 verirler. tipik özelllikleri bunlardır.

normalde bunların bilimi ilerletip, durmadan alanlarında gelişime açık tezler yazmaları gerekir fakat yaptıkları şey. rütbe almak adına kopyala yapıştır tezler yazıp, öğrencilerine zorla sattıkları kitaplar basıp (kitaplar puan olarak etki ediyor yükselmede) maaşları ile gününü gün etmektir.

ha bir de yavşakları vardır bunların, bilinçli olarak sınıfın yarısını sınıfta bırakır. yaz okulundan gelen para ile arabasını yenilemek için ve o kadar denetleme yoktur ve korkmazlar ki bunu öğrencinin yüzüne söyleyebilirler.

5 yıl önceki hocalarım aklıma geldi ünideki doldum istemsizce. ilahiyattan devşirme felsefeci hocalar..
seve seve katlanacağım egodur. sevmek böyle bir şey.
Sövmeye yeterdir.