bugün

ahmet çelenk'i 96 lı yıllarda kendisinin kanal d de program müdürlüğü yaptığı dönemlerden beri tanırım. kanal d koridorlarında ahmet çelenk fırtınası estiği o günlerde bende hemen bir alt katta bulunan radyo d stüdyolarındaydım... anlayacağınız kendisini o dönemlerde bir hayli yakından takip etme şansım oldu. ve evet O'nun disiplinine, yaratıcılığına hayranlığım da o günlerde başladı. sektöre bir çok ilki, yaratıcı fikri kazandıran ahmet çelenk sonunda dokuzsekiz müzik'i kurmasıyla müzik sektörüne adeta kurtarıcı bir melek gibi doğdu. yaratıcılığı, farklılığı prodüktörlüğünü üstlendiği albümlerde kendini gösterdi önce... sonra popülerleşmek için illa müzikaliteden, insan kalitesinden ödün vermenin gerekli olmadığını ispat etti hem sanatçı seçimi, hem onlara yaptığı albümlerle...

ve son dönemlerde ise en marjinal bilinen satış ve popülerleşme kaygısı hiç olmayan sanatçılarla da çalışmaya başladı ki bu bence ahmet çelenk'i sektörün nirvanasına ulaştıran son hamlesi oldu. zira türk müzik tarihinde bu kadar popüler bir müzik şirketinin böylesi satış kaygısı gütmeksizin sanatçısının tarzından ödün vermesini istemeden albüm çıkardığı, böylesi marjinal albümlere imza attığı görülmemiştir. sırf bu sebepledir ki müzik sektörü ahmet çelenk e çok şey borçludur.

bunları gece gece niye mi yazdım korhan futacı ve kara orkestra albümünden sonra yasemin mori albümünü de dokuzsekiz müzik ulaştıracak biz müzik severlere ve tüm bu çabaları için birilerinin ahmet çelenk e ve müzik şirketi dokuzsekiz müzik e teşekkür etmesi lazım değil mi sizce de...