bugün

(bkz: #12185946)
apo bu adama selam göndermiş.
vatanı bir kadın memesine, bir incir ağacı gölgesine satacağını ifade eden, gazeteci maskesi altına girip bir iki süslü söz yazan, geçmişte yazdığı abazan hikayelerini günümüzde pkk - ibda-c avukatlığı yapan yazılarıyla değiştiren, nereden geldiği belli olmayan bir para ile kurduğu taraf adını verdiği gazete müsveddesi ile iktidar yalakalığı yapmayı görev sayarken ordu ve türk milleti'ne küfrün binini bir paraya satan, o da satılmamasına rağmen ne hikmetse asla gazetesi zarar etmeyen, yayın hayatına yine bilinmeyen sermayeyle devam eden şahıstır. ilginçtir kendisinin de iki kolu iki bacağı bulunmakta ve oksijen solumaktadır. Ama kötü tarafı bu adam kadın memesine satacağını ifade ettiği bu vatanda bizimle aynı oksijeni solumaktadır.
bu adam devlet ya da düzen düşmanı değil. yani ne sistemle ne başka bir şey ile sorunu yok. tek derdi kadayıflarını kurtarmak. yaptığı tek şey vatan hainliği.

büyümede çini geçmişiz, muhalefet zavallıymış. bak sen. ahmetciğim o kadar biliyorsan gel tayyibin mabadını yalamaktan sorumlu devlet bakanı yapalım seni.

senin kafan basmayabilir ekonomik mevzularda ama 100 birimin %11 büyümesi ile 150000 birimin %8 büyümesi arasındaki farkı ben anlayabiliyorum. en azından karşımdakini bu kadar aptal yerine koymuyorum.
bugünkü yazısı okunasıdır.

--spoiler--
hem bu kadar suça bulaşacaksın hem de bana dokunma diyeceksin.

hukuk sana dokununca da istifa edeceksin.

ordu, hukuka ve demokrasiye alışmakta zorlanıyor.

zorlanarak da olsa alışacak.

genelkurmay başkanlığı karargâhında hükümet aleyhtarıinternetsiteleri oluşturma cüretini gösterme özgürlüğü hiçbir orduya tanınmaz.

emir komuta zinciri içinde halk iradesinin temsilcisine tuzak kuracaksın, hakaret edeceksin ve bunun hesabının sorulmasına karşı çıkacaksın.

darbecilik, cuntacılık dönemi orduda sona eriyor.

ve, darbecilik yasak emrini bir onur sorunu yapıyorlar.

darbeci olmak, darbecileri korumak onuruna dokunmuyorsa zaten bu ülkenin ordusunda yerin yok.

dünyanın ve türkiyenim değiştiğini algılamamaktaki bu ısrar sonunda bir sarsıntı yaratacaktı elbette.

yarattı da.

yıllardan beri askerliklerinin ne kadar yetersiz olduğunu izledik.

karakollarını koruyamadılar, kendilerine emanet edilen çocukları koruyamadılar.

hiçbiri bir karakol baskınındaki kayıpları onur sorunu olarak görmedi.

çocukların ölümünden sonra bir tanesi bile istifa etmedi.

ama generalleri hukuk sigaya çekince bundan onurları gocunuyor.

onuru böyle anlayan generallere ihtiyacı yok bu ülkenin.

niye çocuklar öldüğünde, biz yetersiziz, çekiliyoruz demediniz?

askerliği unutup kendilerini ülkenin hâkimi sanan, sürekli olarak sivil hükümetleri sindirmek için uğraşan, darbe planları hazırlayan generallerin çekilmesinden kimseye bir zarar gelmez.

askerlerin ölümünden istifa edecek kadar rahatsız olmayıp da, sanık generallerin terfi etmemesinden rahatsız olanların orduyu terk etmelerinde büyük fayda var.

bize disiplinli, gerçek askerler lazım.

darbe planları hazırlamakla, andıç yazmakla, internet sitesi hazırlamakla uğraşıp askerleri eğitmekle hiç uğraşmayan bu general kuşağı çekildikten sonra yeni bir ordu oluşturulacak.

demokrasiye ve hukuka saygılı, askerliğin gereklerini yerine getiren bir ordu kurulacak.

bu aşamada, başbakan erdoğanı ve hükümeti hayranlıkla alkışlayıp desteklemek düşer hepimize.

dimdik durdular ve sivil iradeyi sonuna kadar savundular.

generallerin şantajlarına da, tehditlerine de boyun eğmediler.

tarihimizin dönüm noktalarından birinde kararlılıklarıyla çok önemli bir sınav verdiler.

hukukun arkasında sapasağlam durdular.

generallerin suç işleme özgürlüğü olmadığını herkese gösterdiler.

düşünün ki ege ordu komutanı bile internet andıçının içinde yer almış.

genelkurmayın hukuk müşaviri olan general hukuku çiğnediği için sanık.

böyle ordu mu olur?

istifa eden generaller, askerî açıdan yetersiz, suç bağımlısı bir general heyetini savunmak için istifayı bir tehdit olarak kullanıyorlar.

bu ülke darbeci general istemiyor.

disiplinsiz general istemiyor.

saygısız general istemiyor.

askerlerini koruyamayan general istemiyor.

savaşta şike yapan general istemiyor.

bu ülkenin halkının sözü, generalin silahından daha güçlü olacak ve oluyor.

yıllarca halkı da, halkın temsilcilerini de ezmeye alıştılar, bundan sonra siz halkın iradesine tabi olacaksınız, hukuka saygı göstereceksiniz denince de onurumuzla oynandı havasıyla gidiyorlar.

dağlıcada, aktütünde, hantepede, silvanda onurunuz neredeydi, niye bir taneniz bile istifa etmedi?

orada istifa etmeyen generalin, terfi kavgasında istifa etmesi aslında askerlik adına utanç vericidir.

bizim generallerin önemli bir kısmının askerî değerlerden koptuğunu gösterir.

gittikleri iyi oldu.

bu, bir kriz değil, bu, büyük bir temizlenme.

askerliği, hukuku, demokrasiyi ciddiye alan, halkına saygılı, halkın emanetine hıyanet etmeyen, darbecilikten utanan, terfi alamadığında değil, askerini kaybettiğinde onuru yaralanan yeni bir ordu için atılmış büyük bir adım bu.

türkiye, askerî vesayeti bitirip demokrasiye doğru ilerliyor.

bu yeni çağda, darbeci, andıççı, şikeci generallere yer yok bu ülkede.

itirazı olan bütün generaller bırakın gitsinler.

hepsine güle güle.

yeni türkiyeye yakışan yeni bir orduyu kuracak insanlar da çıkar bu ordunun içinden ve onlar askerin onurunu terfilerde değil, askerlikte ararlar.

30.07.2011 taraf
--spoiler--
idam edilmesi gereken yazarlardan.sebebi vatan haini.
(bkz:isyan günlerinde aşk9
isyan günlerinde aşk'ın yazarı.
askerler hakkında yazdıklarını doğru bulduğum yazar..
çetin altan'ın en büyük hatası.
'peki' başlıklı yazısı ile tarihi bir ayar vermiştir tabi anlayana.
ne yapmaya çalıştığı belli olmayan taraf gazetesi imtiyaz sahibi. çakmadığı bi sözlük kaldı.

edit: fikir değişikliği.
nasıl bir arkadaşları varsa, bir an önce onlardan kaçması gereken gazeteci. kendisini de bir köşede öldürüverirlerse ne olacak?

--spoiler--
Dün, bir kardeşini dağlarda, bir kardeşini de yargısız infazda kaybetmiş bir Kürt dostum uğradı.Geçen gün memlekete gittim dedi, Silvan baskınından söz ediyorduk, çocukluk arkadaşlarımdan biri dedi ki Ne on üç ölüsü, ben her gün elli kişi ölsün istiyorum, ya biz bitelim, ya onlar bitsin ama artık şu Türklerden kurtulalım. masadaki diğer bütün arkadaşlarım da ona hak verdiler.
--spoiler--

http://www.taraf.com.tr/a...akale-ayrilikci-parti.htm
vatan hainleriyle kanka olan canlı.

--spoiler--
silahla bir sonuç alınamayacağını daha iki yıl önce pkk komutanları bizzat bana söylemişlerdi
--spoiler--

http://www.taraf.com.tr/a...akale-kurtlerle-degil.htm

dikkat etsin, körle yatan şaşı kalkar.
laikler tarafından taşşağı öpülesice insan.
oedipal komplekslerin pençesinde kıvranan sorunlu bir yaratık...

--spoiler--
annenizi anlatın deyince aklına ilk gelenler şunlar: ‘‘güzel kalçaları vardı, onları sallaya sallaya yürürdü.
--spoiler--

atatürk ve devletle ilgili düşmanlığının kökeninde annesine duyduğu seksüel arzu ve babasına karşı annesinin sahipliği üzerinden duyduğu kıskançlık yatıyor anlaşılan... güçlü ve otoriteyi temsil eden figürleri yıkamazsa cinselliği zedeleniyor, kişilik bölünmesine varan sonuçlar yaşıyor...

alıntı için link...

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1998/05/10/42966.asp
okunası yazardır .

hele geçtiğimiz seçim dönemi . bir yazısında şöle bir yazı yazmıştır ki o döneme cuk diye oturmuştur.

isteyen Atatürk ilke ve inkılâplarına iman edebilir, isterse sabah akşam Nutuk okuyup ezberleyebilir ama bu toplum 1938 yılında hayatını kaybetmiş bir liderin kurallarıyla değil, 2011 yılının gerçekleriyle uyumlu bir yönetim biçimi ve devlet arzuluyor. (Ahmet Altan) * * *
sinsice savaş çığırtkanlığı yapan hükümet yalakası, gerçekleri karartan adi bir yazar işte.
daha 2 sene önce pkk'lılar pek bi severdi bunu, akp'yi. Ne oldu la it sürüsü yarı yolda mı bıraktılar sizi.
ahmet altan gerçekleri yazan eleştiren kimine göre pkk yanlısı kmine göre akp kimine görde dönek olan aslında bunlarla hiç bir alakası olmayan okunası yazardır kendsi. 6 eylül 2011 yazısınıda okuduğumda kendini takdir ettim

--spoiler--
kürtlerin askeri vesayeti
pkknın kandilde yedi sivili öldürdüğü sürmanteş vermiştik. genel kurmay foğraf ve krokilerle yedi kişinin içinde bombalanarak öldüğü idda edilen arbanın bulunduğu bölgedeye bomba isabet etmediği ni kanıtlamıştı. bunun üzerine pkk bombalanan araba aşağı uçtu onun için onun bulunduğu yerde bomba izi yok yukaraında var diyerek bir video yayınladı.
genelkurmay bu iddayı geçiştirmedi demagoji yapmadı hamsete sapmadı özel görev verdiği uçağıyla arbanın vurulduğu yeri söylenen yerinde resmlerini çekip bize gönderdi ve orada bomba izi yok incecik duvar bile sağlam duruyor dedi.

askeri vesayetin bitmesi demek işte ordunun kendisiyle ilgili ağır bir iddada bu iddayı yayınlamayı tehdit etmeye kalkışmadan haklılığını kanıtlmaka için belgeler ortaya koyarak cevap vermesi.

biz askeri vesayetden çıkıyoruz ama kürtler ağır bir askeri vesayet yaşıyor.

bdp başkanı demirtaş kongrede öcalanla müzakerler başlasın diyordu bencede başlasın bunda aynı fikrdeyiz ayrıldığımız nokta bunu kimden talep edeceğimiz konusu.
devlet apoyla müzakereleri sürdürüyormuydu,evet apo müzakereler yapıyoruz tarihi bir antlaşma yapıyoruz dedimi dedi devrimci halk savaşına gerek yok durun dedimi dedi apo bunları söylediği sırada kim otlar arasından 13 askeri yakarak öldürdü kim çukurcada elli kiloluk bombayla tuzak kurdu kim apoyla müzhakereleri, apoyuda kenara iterek berhava etti?

pkknın kürtler üzerindeki askeri vesayeti sürüyor ve devlet ne yaptıysa onu taklit ediyor, sokakta insanları ensesinden vuruyor , kadınları öldürüyor, tam barış yapılcakken operasyonla barışı geriye itiyor, kendisini eleştirenleri aynı bizim orducu medya benzeri yandaş bir medyayla hain ilan ediliyor.
ve kürtlerin sesi çıkmıyor.
askeri vesayet ancak demokratik ve barışçı güçlerin cesaretiyle her türlü eleştiriyi ve kendi taraflarının tepkisini göe almasıyla biter, o cesaret yoksa o vesayet senide onurunuda ezer geçer.

--spoiler--
bugünkü yazısıyla ilgiyi yine üzerine çekmiştir.

http://www.ensonhaber.com...i-analizi-2011-09-18.html

osmanlıcılık oynamayı pek seven höküümet yanlıları, kendi "taraf"larından olan ahmet altan'ın bu cümlelerinden hiç hoşlanmamışlar. "taraf olacaksan adam gibi taraf ol" deyü dururlar.*
geometrik çekillerden " yuvarlak " ı çağrıştıran yaratık.
türkiye siyasetin değişip dönüşmesinde, türkiye'nin sivilleşme sürecinde büyük emeği olan taraf gazetesi genel yayın yönetmeni, cesur gazeteci, yazar. tehdit, saldırılar, her türlü adli baskıya rağmen gerçekleri söylemekten çekinmeyen insan. kendisine tebrik ve teşekkürlerimizi yolluyoruz.
bu adamı her düşündüğümde sıçmığın üstünde hareket eden kıl kurtları aklıma geliyor. o kadar midem bulunıyor o kadar nefret ediyorum ki bu adamdan ve fikir diye orta attığı saçmalıklardan, kusacağım geliyor..
kadın piskolojisini iyi betimleyen ve cok akıcı ve güsel yazıları olan yazar benim için. ne anlatmak istedigini acık secik ve kendine özgü üslubuyla aktarmayı cok iyi başarır. lakin en uzun gece kitabında bunu görebilirsiniz.