bugün

henüz uyanamamak, daha doğrusu ayılamamak, uyanır uyanmaz olan biteni algılayamamak anlamındaki güzel söz öbeği..

kaynağı osmanlı döneminde esrar içemeyenlerin sahurda yaprağa sarılmış afyon yutmalarına ve bunun da günün ilerleyen saatlerinde uyarıcı etki yapmasına dayanırmış..
akşamdan kalma olmak.
sabahın ilk saatlerinde biri birşey söylediği zaman yüzüne salakça bakmak. hayatı algılayamamak. kolundaki saatin bile kolunda ne işi olduğunu çözemeyip hayatı sorgulamak. kısaca sarsak olma durumu.
eski tiryakiler, ramazanda afyonu macun haline getirir ve mercimek büyüklüğünde toplar yapıp her sahurda iki üç tane yutarlarmış. ancak her bir macunu sırasıyla bir, iki, üç kat kağıda sararlarmış. boylece kağıt, midde öz suyunda eriyince macun midede dağılır ve keyif bir kaç saatliğine kadar devam edermiş.iki kat kağida sarılı macun daha geç, üç kat sarılı olan daha da gec mide öz suyunda erir ve boylece keyfin daha bi devamlı olması saglanırmıs. ancak bu planın yolunda gitmedigi yani afyonun kağidının zor parelendiği yahut kana karısmanın geciktiği durumlarda tiryaki krizlere girer ve dış dünyadan adeta koparmıs.

konusulan veya yapılan şeye uygun cevap verilemeyen, anlama ve algılamada geciken durumlarda kullanılan bir soz, artık zamanımızda deyim halini almıstır.
yolda giderken, çöp bidonunu toslamak
$ok havuzuna ihtiyac duymak.
özellikle sabah erken saatlerde sağını solunu bilemeyenler uyku mahmurluğu ile dolaşanlar için söylenmiş bir sözdür.
(bkz: afyonu patlamamışın afyonu patlayanı eksilemesi)
adını unuttuğum bir padişahın nikotin maddesini yaprağa sarıp yutmasının ardından midesinde patlaması ile birlikte ortaya çıkan durum.
patlamaması da tam tersi olan durum.