bugün

sanırım 10 yıldır iktidar partisi olduğunu ve %50 ile oy aldığını bazıları unutuyor. hala bir laf sokmalar bir eleştirmeler falan.. bu işleri bırakın, 10 yıldır iktidar da bu parti ve bir 20 yıl daha kalacak en kötü. yani boşuna çeneniz yorulmasın o sebep.. zaten eleştirenler sadece eleştirir. gene kazanan ak partidir yada ak partinin bakanları yada erdoğan..hem maddi hem de manevi olarak. ama siz işten gelin hemen oturun o pc başına ve başlayın bıdı bıdı etmeye. vallahi acınacak haldesiniz. bari gidin birşeyler yapın daha iyisini yapacağınıza inanıyorsanız gidin çalışın. kim bilir 20 yıl sonra sizin de adınız yer alır buralarda. yoksa boşuna çene çalmayın. sığındığınız herşeyi ele geçirdi ve kendi adamlarını koydu. en az 10 yıllık bir kadrolaşma yapıldı. 1-2 sene içinde bu 20 yıla çıkacak. çatlamayın lan sakın.
böyle garip, inkarcı, yalancı, vatan düşmanı insanlardan mürekkep bir partidir.

(bkz: yunanlarla savaşmadık diyen akpli)
recep tayyip erdoğan yerine hiç bir yeni isim hazırlamadığı için sanırım gelecek seçimlerde umduğunu bulamayacak parti. zira erdoğan 2014'te çankaya'ya çıkacak ve partisinin bugünkü başarısını yakalamsı çok zor o olmadan. bu yüzden postalcılar ellerini ovuşturuyorlar.
işlerinin pek iyi gittiği söylenemez.

http://www.gercekgundem.com/?c=68093
işlerinin daha nasıl iyi gideceği merak konusu.
Özellikle demokratik yollardan ak parti'yi yenemeyeceğini anlayan kesim, artık iyice komplo teorilerinin bokunu çıkartmıştır afedersin.

Parti içinde tek ses olur, hani demokrasi dersin.
Parti içinde çok ses olur, tayyip güç kaybetti dersin.
Abdullah gül hiçbir yasa teklifini reddetmese, ak partili gibi o koltukta dersin.
Abdullah gül, yasa teklifini veto etse, bu seferde araları kötü tayyip'le, o yüzden dersin.

Sen at gözlüğü ile bakmaya devam ettikçe daha çoook şey dersin.
Şunu da aklınıza sokun artık, bu ülkede daha çok "tayyip" var evelallah, bu bir kişinin davası değil, bir kişinin sevdası değil, öyle aç sırtlanlar gibi ağzınızın suyu akmasın boşuna, çok beklersiniz...
şu anda abdullah gül ile çatışma halinde olan parti.

http://siyaset.milliyet.c....2011/1471434/default.htm
şike cezalarında indirim öngören yasayı aynı şekilde tekrar köşke göndermeyi düşünen parti.

http://www.sondakika.com/...eri-gondermekten-3173019/
oy ve oycularının AKP açılımına "Allah, kuran, peygamber" dediği bir partidir.
son aylarda adaleti unutmuş parti. Şike cezası ağır olmuş!!! Şike cezası milyonlara karşı yapılmış olan bir dolandırıcılık olduğundan cezası bir gün bile olsa toplam ceza çarpı şu kadar milyon kişi olarak hesaplanmalıdır. O sebeple cezalar az biledir. Erkekseniz bunu açıklayın ama müşteri kaçar dimi? Yani sövüşlenen keriz vatandaşlar.

Şimdi soruyorum be Allahsızlar, işadamları toplanıp ihaleye fesat karıştırmaya indirim istese ne yapacaksınız? Saygın hastane sahipleri toplansa organ ticaretinin cezası çok dese? ilaç şirketleri toplansa doktora hediye rüşvet vermenin cezasını indirtse?

Tayyip Erdoğan adamsa bu şikeci lobiyle ortak hareket eden vekillerin bir menfaat elde edip etmediğini sorgulamalıdır. Çünkü ortada kerizlerden toplanmış büyük bir para var. Bu para Keriz izlemeye devam etsin diye parlatılan esas oğlana gidiyo. Yardımcı oğlanlar da esas oğlandan dayak yemek için paradan hisse alıyor. Peki şu anda kamuoyu yapan çakallar ile AKP vekillerinin menfaati ne. Yoksa herkes, içerdekiler konuşursa daha mı bok olur işler? Eğer bunları seyredip onay veriyosa Tayyip Erdoğan kendine sürekli oy veren biri olarak hastalağı her neyse bin beter olsun. Yapılanı da yemedik haberin olsun. Hasap soracağımız yeri sen hep söylüyosun zaten.
meclise sunulan "faili meçhul cinayetlerin araştırılması" önergesini tam 15 kez reddeden parti. ileri demokrasiyi savunur, yersen!

http://www.odatv.com/n.ph...-kez-reddetti--0612111200
tek adam partisi değiliz biz kadro partisiyiz diyenleri göt etmiş partidir.

evin kedisi olmayınca evde cirit atan fareler misali şike yasası yüzünden içinde çatlaklar oluşmuş, sağlık sorunları yüzünden ortada görünmeyen liderlerinin arkasından türlü teraneler çeviren partidir. tayyip erdoğan'ın bir sürü danışmanı vardır ve bir şey söylerken prompter cihazına bakarak konuşur o sebeple mantıklı konuşuyormuş gibi gelir. lakin şike yasasıyla ortaya çıkan farelerin ne bir danışmanı vardır ne de promterları bu yüzden eski sığ siyasetçiler gibi kavgaya tutuşmuşlardır.

bilenler bilir fenerli değilim ve pek de sevmem fenerbahçeyi. ancak kurulduğu günden bu yana herkese karşı dik durabilen bu partinin fenerbahçe karşısında çatırdamaya başlaması, kendi içinde kavgalara tutuşması fenerbahçenin gücünü gösterir.
mail adresimi nerden buldularsa arada bir mail atıyorlar.*
adında adalet geçmesine rağmen adaletin en ufak bir parçasından nasibini alamamış adalatsizlikler partisi. önce hizbullahçı teröristler salıverildi. daha sonra tek tip giymiş pkk lı itler sınırdan törenle giriş yaptı. deniz feneri davasındakiler tahliye oldular. ve en son şike davası tutukluları. her şey hazırlandı kanunla ilgili yasa değiştirildi meclisten geçti ve tutuklu sekiz sanık birden salıverildi. eğer normal kendi halinde bir vatandaşsan allah hapishaneye düşürmesin çünkü bu ülkede adalet herkes için yok bazıları için var.
facebook'tan mesaj yollayıp beni beykoz ilçe başkanlığının parti toplantısa davet etmiş parti.
türk hükümeti ve türk milleti sorumsuz üniversite öğrencisi gibi. ödevlerini vaktinde yapmıyor devam problemi var sonra dersten kalınca hocayi suçluyor. fransa yasayı kabul etti siz elçimizi cekseniz ne olur çekmeseniz ne olur.

hani dış ilişkilerde başarılıdık, hani avrupanın en önemli ülkesiydik, hani dünyada sözümüz geçiyordu. gene söledikleriniz yalan çıktı ulan, bıakın artık kandırmayı bu milleti hadi onu geçtim millet bırakın sizde bunlara kanmayı.

neyse ne diyorduk.
(bkz: beşiktaşk)
AKP'nin Marksist açıdan analizi:
şunu hiç eğip bükmeden, açıkça söylemek gerekiyor: eğer türkiye'deki ana akım sermaye akp'yi kendi temsilcisi olarak görmeseydi, yoktan var edilmiş bir parti olan akp asla birkaç sene içinde iktidar olamazdı. bir burjuva toplumunda seçimleri kazanmanın yolu bugün her şeyden önce medya desteğini kazanmaktan geçer. "laik" basından, "tarafsız"basına kadar tüm burjuva medya akp'yi pazarlamasaydı, sıfırdan başlamış bir partinin birkaç senede başa geçmesi asla mümkün olmayacaktı.
akp türkiye'de klasik islamcı hareketin hiçbir zaman kitlelerin çoğunluğunu kucaklayamayacağı tespitinden hareketle kurulmuş bir partidir. akp yöneticileri bu yargıya derin teorik incelemelerden sonra değil, onlarca yıla yayılan ve 1990'ların ortasında tepe noktasına varan milli görüş hareketinin akıbetine bakarak varmışlardır.
12 eylül sonrasında burjuvazinin kendi içindeki haksız rekabetin bir son bulduğu ve islamcı sermayenin de önünün açıldığı bilinen bir gerçektir. o döneme kadar esasen küçük işletmecilikle var olan dinci sermayedarlara, 12 eylül sonrasında faşist düzen "yürü ya kulum" demiş, işçi sınıfının her türlü hakkının gasp edildiği kuralsız ve dizginsiz sömürü ortamında, hak ve adaletten nasibini almamış olan bu "mütedeyyin" sermayedarlar palazlanmıştır. bu durum milli görüş geleneği içinde de ifadesini bulmuş ve sözde kapitalizm-karşıtı, "adil düzen" yanlısı söylemler yavaş yavaş arka plana itilirken, sermaye yanlısı vurgular sivriltilmiş, tabandaki işçi-emekçi kesimle bağlar giderek kopmuştur.
akp gerek müsiad'da gerekse de müsiad dışında örgütlenen bu yeni palazlanmış büyük sermayedarlarla, tüsiad'da cisimleşen klasik türk burjuvazisi arasında bir köprü olmuştur. belediyecilikten gelen akp kadroları, tecrübelerini ortaya koyarak bu iki kesimin nikâhını kıymış, eskinin güçlü sermaye alanlarındaki burjuvalarla yeni gözde alanlarda (finans, inşaat ve turizm) at koşturanlar dünya ekonomisindeki yapay genişlemeden yararlanarak baş göz olmuştur. her evlilikte olduğu gibi burada da eşitlik yoktur ve "koca" rolü tüsiad'a aittir.
http://www.militan.net/?p=688
izlediği istikrarlı(!) dış politika için lütfen okuyunuz:

"fransa, ermeni soykırım iddialarını reddedenlerin hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin yasayı görüşüyor.

türkiye ile fransa müthiş bir diplomatik kriz yaşıyor.

ancak bu ilk değil:

aynı yasa 2005 yılında isviçre de çıkarmıştı. o yasa hala yürürlükte. hatta, yasa uyarınca türkiye vatandaşları hakkında mahkumiyet kararı bile verildi. halen ergenekon zanlısı olarak hapiste bulunan doğu perinçek de, tarih kurumu başkanlığı’nın ardından mhp milletvekili olan yusuf halaçoğlu da, bu yasanın kurbanı oldu. perinçek’e ceza verildi, halaçoğlu hakkında soruşturma açıldı isviçre adli makamları tarafından. perinçek de konuyu avrupa insan hakları mahkemesi’ne götürdü. aihm’deki bu dava halen devam ediyor.

peki ne yaptık isviçre’ye tepki olarak?
o günlerde bern’de görev yapan türkiye büyükelçisi acilen geri çağrıldı. isviçre, “hiçbir devlet ihalesinin verilmeyeceği” kırmızı listeye alındı. sivil toplum kuruluşlarından birbiri ardına boykot çağrıları geldi, türk hükümet yetkilileri her fırsatta isviçre’yi kınadı.

yasa, isviçre’de hala yürürlükte.

yasa yürürlükte olmasına rağmen, zaman içinde isviçre ile ilişkiler normalleşti.

ve son gelişme;
türkiye’nin “soykırımı inkar etmenin suç sayıldığı yasayı görüşen” fransa’ya uyarılar yaptığı, tepkiler gösterdiği bu günlerde:

isviçre’nin dışişleri bakanı didier burkhalter ankara’ya gelecek.

isviçreli bakan, dışişleri bakanlığı’nın her yıl yaptığı, bu yılki de yarın başlayacak “büyükelçiler konferansı”na konuşmacı olarak çağrıldı. ankara’da, dünyanın dört bir tarafında görev yapan türk büyükelçilere hitaben konuşacak..."

(bkz: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19522202.asp)
durmak yok söğüşleme'ye devam düsturunu ilke edinmiş partidir.
ilaç sektöründe yaptığı zamlarla milletvekillerinin emekli maaşlarına yaptığı zamlar "durmak yok söğüşlemeye devam." politikalarının vuku bulmuş halidir. . daha ne kadar sikebilirsiniz bu toplumu merak dahi etmek istemiyorum.
ilaç sektöründe yaptığı zamları bilemem ama vekillerin emekli maaşlarına yaptığı zamlar karşısında diğer partilerin de sessiz kalması ve destek olması vekil zammı konusunda sorumlunun tek başına akp'de olmadığını gösteriyor. hepsi bir tarafa 2400 lira zam da neyi nesi anlamak mümkün değil.
kullanilmayan uzuvların zamanla körelmesi gibi bu partininde adalet ve kalkınma sözcükleri kullanılmaya kullanılmaya körelmiş ak kalmış. durmakyok aklanmaya devam.
Dejenere olmaya başlayan parti,anayasa değişikliğinin rafa kalkacak olması, şike yasası, milletvekili zammmı, ilaçta katkı payı, enflasyon, elektrik, doğalgaz, su zamları. millet bizi seviyor ne yapsak karşı çıkmazlar modundalar, gün gelir de eksileriniz artılarınızı geçerse o zaman göreceğiz sizi. şimdi alternatifiniz yok ama gururlanmayın sizden büyük millet var.
bir sonraki seçimlerde iktidara gelemeyeceği düşünülen parti.
evet, abd sizin sonunuz olacak, aha buraya yazıyorum.
burası müslüman bir ülke dünya kayıtlarında böyle yer alır islama uygun partiler müslüman ülkelerde her zaman baş tacıdır batı özentiliğini bu millete aşılamaya çalışan partiler hiç bir zaman dikiş tutturamadılar bu milleti sömürdükce sömürdüler anavatan olsun dyp olsun dsp olsun chp olsun hepsini denedi bu millet kimse yırtınmasın boşuna hiçbirinden bu ülkenin geneline bir fayda dokunmadı ayrıca hiç biri asgari ücrete %100 zam yapmadı yada yapamadı çünkü %100 öyle sanıldıgı gibi kolay bir rakam değil millet vekillerinin sayısı ile asgari ücretli kişi sayısı arasındaki farkı görmezlikten gelip karalama politikasını bıkmadan usanmadan kullanan kesimleri önümüzdeki seçimlerde de görücez .

haksızlığa gelemeyen bu millet yine akp yi sececektir çünkü bu ülke akp den sonra kalkınmaya başladı bunu kimse yalanlayamaz akp nin eksileri yok değil çünkü hiç bir parti kusursuz değil maalesef .

akp chp gibi belli bir kesimin partisi değil aldığı %50 oyla bu milletin yarısın tercih ettiği bir partidir bu ülkede milletin sözünün gectiğine inananlar buna inansınlar önce çünkü diğer kaybeden %50 nin için de vatan hainleri bölücüler vesair de bulunmakta bunu anlamak çokmu güç .

buraya yazıyorum bu seçimlerde de allah ın izni ile akp kazanacak ve chp yine bu millet aptal diyecek ve dedikcede kaybedecek . aptal dediği millet onu yerin dibine soktu ve sokacaktır diledikleri kadar karalasınlar siyasette herşey mümkün .

şunuda söylemekde fayda var partiler isimler kişiler önemli değil benim milletimin ne istedigi önemlidir çünkü biz milletimize güveniyoruz bu milletin sectigi partiyede gözümüz kapalı oy veririz kendilerine güvenemeyenler milletlerine nasıl güvensinler ki? kendi öz menfaatlerini türkiyeden milletinden önde tutanlar bir süre at koşturdular ama herşeyin bir sonu var akp de onların sonu oldu .

bu milletin %50 si akp dedi diğer %50 nin içindekileri düşünsünler acaba kimler ve hangi partiler vardı o kaybeden %50 nin içinde belki o zaman anlarlar nasıl bir konumda olduklarını .
fas'ta faaliyet yürüten ve simgesi gaz lambası olan siyasi parti.
türkiye dışında sadece benim bildiğim 4-5 ülkede daha olan partidir. faslı bir arkadaşım adalet(justice) ve kalkınma(development) partisinin ilk kez kendi ülkelerinde kurulduğunu, tayyip erdoğanın parti ismini kendilerinden aldığını söylemişti.