bugün

bir insan hayatında yaşayabileceği bir çok acıyı (ölüm, aşk, ayrılık, vb.) yaşamış ve artık bu acılarak karşı kendisini dayanıklı hale getirmiş insandır...

peki insan kendini nasıl acıya dayanıklı hale getirir?

daha çocuk yaşlarda tanışmaya başlamıştır acılarla... sevdiği insanların ölümü sonrasında yüzleşmiştir ölümle... genç yaşlarında aşk denilen o yaşanıldığı anda insanı rüyalar alemine götüren duyguyu sevdiği insan onu terk edince tatmıştır... hayatın acımasızlığı veya yaşamı idame ettirmenin zorunluluklarından dolayı ayrılmıştır sevdiği şehirden, insanlardan vb. şeylerden... ve artık yaşı belli bir olgunluğa geldiğinde bu çeşitli acıları yaşayarak onlara karşı nasıl savaşacağını öğrenmiştir...

her acı kişinin yaşı kaç olursa olsun, yaşadığı tecrübeler ne kadar çok olursa olsun kanatır içini... önemli olan ya da o kişiyi dayanıklı yapan bu acıyı ne kadar sürede yok edebileceğidir...

sonuçta her şey yine kişinin kendisinin elinde... acıların süresini belirlemek, hatta onlara kayıtsız kalmak bile...

hayat acı olmadan da kesinlikle tam olarak yaşnamayan bir hediyedir...

--spoiler--
Dayanıklıyım acıya, üzülmek için büyüdüm
Karşılıklı akar sonsuz gözyaşları... *
--spoiler--
daha anne karnınan çıktığımız andan itibaren başlayan süreçtir. Önce oksijen ciğerlerimizi yakar ve biz başlarız acı çekmeye ardından alışırız. Böylelikle dayanıklı hale geliriz.
Bu entryden şöyle bir sonuç çıkarmak da mümkündür acıya dayanıklı olabilmek için önce acıyı çekmek,alışmak ve hatta acı çektiğinin bile farkında olmamak gerekir.
beyninde, acıyı haber veren sinir uçları bağlantısız olan insandır. yaralandığını hissetmez.
kucukluk doneminde aileden baslayan sorunlar nedeniyle alismistir artik aci cekmeye. mutlu oldugu icin degil, baska caresi olmadigi icin gulenlerdir.
her acinin birgun gececegini bilen insandir.
hemşirelik okuyan insandır. gördüğü ve şahit olduğu acılara karşı sabır gösteren insandır.
acıya dayanıklı olmak dışında başka bir seçeneğinin olmadığını anlamış insandır.
(bkz: nöropati)
Arsizlasir artık acı muptelasi olur.
Gönül işlerinde hepten or.baglar.
Yayık olmuştur artık içi. Gelen geçen neyse ya acı insanı olgunlaştirdigi kadar arsizlastirir da.
geçmişi travmatik acılara karşı bağışıklık kazanan insandır.
(bkz: acı eşiği yüksek olan insan)
acıya dayanıklı olmak diye birşey yoktur zamanla alışmak vardır.alışmak bile içinde bulunduğunuz çaresizliği size hatırlatır,alışmak bile üzer insanı.
kesinlikle ben değilimdir.