bugün

kitabı filminden daha etkileyicidir. zaten filmi çekilen çoğu kitap için durum böyledir.
Cok berbat bir filmdi allah ulkemize bir daha o yillari yasatmasin.
Kafa açan.
An itibari ile kanal d de başlamış filmdir. Yanlış hatırlamıyorsam bir de hülya avşarın mastürbasyon mu tecavüz mü bi sahnesi vardı bakalım iyi oynayabilmiş mi.
Film bittikten sonra gelen edit:beğenmedim. Ama diyorsanız ki benim vaktim çok oturun izleyin iyi seyirler.
Tamam Kadir inanır'ın çektiği film daha kaliteli olabilir ancak son çekim de bana ge ayet başarılıdır. içimize işleyen bir film daha ne olsun.
orhan kemal'in kitabından sinemaya uyarlanan 72. koğuş filmi ilk olarak 1987 yılında çekilmiş olup baş rolünü kadir inanır üstlenmiştir ve tek kelimeyle mükemmeldir... daha sonra yapılan kopya rezaletten bahsedecek olursak ne yavuz bingöl'den oyuncu nede kaptan olur. birde kerem alışık'ın oynadığı berbat rolü varki o hakkaten berbat olmuş.
herkese renkli günler
an itibari ile kanal d ekranında yayınlanan film. ben internetten indirip izlemiştim, izlemeye değer.
hülva avşar a tecavüz sahnesiyle hafızalara kazınan film.açlık sefalet, çaresizlik ne ararsanız mevcuttur hikayesinde.konusu ağırdır...açlıktan ve soğuktan donanarak ölen insanları görmenizle birlikte, sizde kopup, başka bir boyuta geçmiş oluyorsunuz.ağırdı vesselam..
insanın morali bozuk ve tek başına iken izlendiği taktirde adamın ağzına sıçan bir filmdir.
ahmet kaptan'ın bütün koğuşa merhamet göstermesi, fatma'nın aşkından delirmesi ve sonunda koğuşun onlara yaptığı şerefsizlik.
dikkatli okunması gereken bir kitaptır. hapishane hayatındaki yaşam, açlık, insanların insanlıktan çıkması bir yana okuyucuya ortak kullanım aşılanmıştır yahut anlatılmıştır. -siz seçin- yanlış hatırlamıyorsam annesinin kaptan'a 150 lira göndermesiyle başlar, herkes ahmet kaptan'ı ağası olarak kabul eder iyi bir şekilde yaşamak için ama laz ahmet kaptan 'kardeş malı ortakluk!' diyerek tüm adembabalara eşit davranır. ama parası kalmayınca herkesin uzak durduğu adam olur ahmet kaptan. bu da zannımca halkın ortak kullanıma açık olmadığını gösterir bizlere.
Kadir inanır ın başrol oynadığı 72 inci koğuş filminin yanından dahi geçemeyecek basit bir film. Oyunculukları kötü bulmakla beraber, filmin nasıl bu kadar yavanlaştırıldığına da bir anlam veremedim açıkçası. yavuz Bingöl ün bu film ile vasat olan oyunculuğunu bir basamak daha aşağı çektiğini gördük hep beraber. Hülya Avşar için söylenebilecek hiçbir şey yok! Zira, oyuncu olarak yorum yapmayı kendime hakaret sayarım.
fatma ile başlayan fatma ile biten berbat bir uyarlama. bu filmi izleyince kadir inanır'ın nasıl bir karakter oyuncusu olduğunu daha iyi anlamış olduk..
Oyunculuk olarak bakarsak ;
ana karakterlerden çok yardımcı oyuncuların ve figüranların başarılı olduğu filmdir.
Hülya Avşar vasatın çok altında bir oyunculuk sergilemiş. Nerde salkım hanımın tanelerindeki hülya avşar nerde bu film.
Yavuz Bingöl bildiğimiz yavuz bingöl. Bi numarası yok. Üç maymunda neyse burda da o.
Ancak yardımcı oyuncular gerçekten de çok iyi. Hemde hepsi. Fakat civan canova çok ama çok iyi.

Filme bakarsak ;
Kitap filme sığmamış. Kaptanın Fatmaya bir görüşte kafayı çizecek kadar aşık olması kitapta okuyucuya aktarılmış olabilir ama filmde maalesef iyi işlenemediğinden olsa gerek kopuk olmuş. civan canovanın sevişme sahnesi ise gereksiz olmuş. Sevişme sahnelerine karşı olduğumdan değil, filmin ortasında birden sevişen iki insan. Burda da bi kopukluk söz konusu.
Görüntüler ise gerçekten çok etkileyici.

Genel olarak vasatın üstüne çıkmayı başarmış, izlenmesi gereken ama izlenmezse çok şey kaçırılmayan güzel bir film.
gece gece izleyip zaten dipte olan moralimi hepten dibe çekip beni bunalıma sokan filmdir. *
orhan kemal'i çileden çıkarmaya yetecek kadar berbat bir film.
insanı sürükleyici bir romandır. filmini ve tiyatrosunu izleyememiş olsam da, kitap daha güzeldir.
oyunculara olan önyargıların filmin başarısına etkisi gözden kaçırılmamalıdır. Bu filmdi hülya avşar gayet güzelde oynamıştır. fakat kişiliği ile oyunculuğu birbirinden ayırmak gerek zira yavuz bingöl içinde aynı. sonuç olarak güzel bir filmdir.
filminde, hapishanedeki orosbunun şu konuşmaları beni düşündürmüştür:
- ''erkekler koğuşuna gitsem tüm erkeklerin altına yatsam!''
be kadın o kadar azdın orda bak çamaşır yıkatmaya gelen bir mal var her gün onun altına yatabilirsin, böylece hem tahrikte olmassın, aşifte karı!
yavuz bingöl'ü zaten kaç filmdir biliyoruz. normalde idare eder bi oyunculuğu var ama bu filmde olmamış.
hülya avşar'a rol verenin ben zaten...
ibrahim tatlıses filmleriyle meşhur olan bi kadından fazlasını beklemek zaten yanlış olur zaten ama çok kötüydü be.

--spoiler--

tecavüz sahnesinde yalandan ciyaklıyor. çok yapmacık. diğer sahnelerde de sanki hapishaneye düşen bi mahkum olarak değil hülya avşar olarak hapse girmiş sanki.
--spoiler--

tek artısı görüntü yönetmeni iyiymiş, ışıkları ustaca kullanmış.
vurgulamaları gözüne gözüne sokuyor, piyes gibi, oyunculuklar da boktan ama skti attı psikolojimi.

izlemeyin vakit kaybı.
gün itibarı ile dvdsi çıkan film. en kısa zamanda korsanını alıp izlemeyi düşünüyorum.

(bkz: korsana evet)
Kadir inanır'ın oynadığı ilk 72.Koğuş filminin çok kötü bir kopyasıdır. Bir kere Yavuz Bingöl'den kaptan olmaz asla, "Berbat" karakterini oynayan Kerem Alışık ise gerçekten de berbattır. Mesleği oyunculuk olan oyuncuların performasına diyecek yok ama diğerleri hiç olmamış, hem de hiç.
dışarıda lapa lapa kar yağarkenki soğukta kadınların niye ince çoraplı olduğu anlaşılmamış filmdir.
çok uzun süren dizilere, zaman ve detay olarak alışınca kısa gelmiş filmlerdendir. artık diziler bu kadar uzun sürünce filmler de kısa gelecektir. gerçi filmin ilk 20 dakikasını kaçırdım.. fakat, filmde olaylar çok hızlı ilerliyor daha detaylı olmalıydı. filmde ilk dikkatimi çeken şey, filmi çeken kameranın çok hareket etmesi, yani filmin çekildiği izlenimini yaratmasıydı. sabit sahnelerde çok hareket ediyordu kamera. film acıklı. ama sanırım çok bilinmeyen oyuncular ve kişiler oynamasaydı daha acıklı olurdu.
oyuncularının bu gece abbas güçlü ile genç bakışa konuk olarak katıldıkları filmdir.
bu filmde songül öden'in öyle bir sahnesi var ki sahneye duyarsız kalmak mümkün değil, "o nasıl oyunculuk arkadaşım" dedirtmiştir bana aynı anda ağlatarak... hülya avşar'ın az diyaloglu ama bol oyunculuk içerikli sahnelerinde yüzündeki ifadeler yaşlılığın, olgunluğun ve tecrübenin yansımasıydı adeta..yavuz bingöl'ün o yaştan sonra iyi bir oyuncu olacağını söyleseler kimse inanmazdı sanırım ama o da bunu başardı... şivesini pek beğenmemekle beraber, karakterin tüm duygularını süper yansıtmış bence. cüretkar ve çok sert sahneleri ile de yapılmayanı yapmış, başından sonuna insanı çileden çıkaran insanların ve muamelerin olduğu bir hapishanede yaşamanın ne demek olduğunu seyirciye gayet gerçekçi şekilde anlatmış, belli ki çok emek verilmiş dediğim filmdir. resmen acı, utanç veren bir insanlık öyküsü.

(bkz: helal olsun)