bugün
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması16
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması13
- karınız olsa döver misiniz10
- anın görüntüsü17
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak11
- rusların en iyi olduğu şeyler12
- alex de souza vs fred9
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- jayden oosterwolde10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim13
- fulya öztürk9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak8
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- icardi190532
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz19
- dursun özbek19
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi24
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı13
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması8
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı106
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- karıya kıza doymuş erkek31
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- fenerbahçe büyüklüğü9
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz14
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur8
- erkolar kapatılsın14
eski türkiye'nin nüfus kayıt sisteminin azizliğine uğrayarak hem 7 aylık(fırlama) doğmuş hem de nüfusta bir yaş büyük yazılarak yıllar sonra 66 ay mağduru olan ileri görüşlü bir yazarın açtığı başlıktır.
evet 66 aylıklar! ben de sizin gibi çok sıkıntılar yaşadım. çişimi tutamadığım günler oldu. benden cüssece büyüklerin zaman zaman tartakladığı bir küçük ezik oldum. ilkokulu hiç bir boku algılayamadan sadece sevimli ve pısırık bir çocuk olduğum için hep 'pekiyi'lerle tamamladım. ayrıca ilkokul yıllarımda aşk namına yaşadığım tek duygu 25 sayısını tahtada anlam veremediğim şekilde güzel yazan bir kıza beslediğim duygulardı, neyse... Temeli oturmamış bir binaya nasıl kat atılınca eğilip bükülüyorsa ben de beynimdeki anlam karmaşalarıyla ve bir dolu eksiklerle ortaokula başladım. ortaokula başlayınca ne mi oldu? daha ilk gününde yaşadığım tecrübe aslında beni sıkıntılı yılların beklediğini işaret ediyordu.
işte o acı tecrübe sözlük: (bkz: okulun ilk günü borç para veren şaşkın çocuk/#12091677)
Evet, ortaokul hep kırıklarla döküklerle geçti. yine derslerde hiç bir şeyi algılayamıyordum. bu durum beni iyiden iyiye içine kapanık bir pısırık pozisyonuna sokuyor sokmakla kalmıyor daha da diplere doğru perçinliyordu. ha bu arada eklemeden de geçmeyeyim iyice pısırıklaşan ben güvensiz yapımla kızlarla diyalog kuramaz olmuştum.
dostlarım, yıllar geçtikçe çevremdeki insanlar büyüyor, onlar büyüdükçe davranış biçimleri, tavırları değişiyor, benliklerinde oluşan güven duygusuyla çeşitli sorumluluklar alıyorlardı. ancak ben sadece ve sadece içimde yaşadığım yoğun duygularla bunları kıyıdan köşeden izleyen taraf oluyordum. yine güç bela araya adam sokmalarla ortaokulu tamamladım. artık zihinsel gelişim bir noktadan sonra kendi eksiklerini etraftan edindiği tecrübelerle anlamlandırarak tamamlamaya başlıyor. ancak temeli sağlam olmayan zeminde bu eksiklerle boğuşmak yine büyüme sürecini sıkıntıya sokuyordu. ergenlik dönemine tekabül eden lise yılları ise iyice kabusa dönüştü. ergenliğin ne olduğunu çok iyi bilirsiniz. "neden?" soruları eğer midenize baskı yapıyorsa insanı eritir. işte ben o yıllarda bu sorularla çok boğuştum. kendimi bulana kadar yine liseyi kırık döküklerle bünyemde ve zihnimdeki bir dolu eksikle zar zor tamamlayabildim. bu başarısızlıkla üniversite kazanmak imkansızdı. ama sistemin ezdiği ben kendimi tanımaya başladıkça yine bozuk sistemin getirisi dersanelerde yavaş yavaş bir şeyler öğrenmeye başladım. ve bir kaç yıl kayıpla üniversite kapısından içeriye girmeyi ancak başarabildim.
evet, ben şanslıydım. bu kadar sıkıntılı bir sürecin önüme koyduğu engellerden biraz şans ve biraz azimle geçmeyi başarabildim. ama siz...
evet 66 aylıklar! ben de sizin gibi çok sıkıntılar yaşadım. çişimi tutamadığım günler oldu. benden cüssece büyüklerin zaman zaman tartakladığı bir küçük ezik oldum. ilkokulu hiç bir boku algılayamadan sadece sevimli ve pısırık bir çocuk olduğum için hep 'pekiyi'lerle tamamladım. ayrıca ilkokul yıllarımda aşk namına yaşadığım tek duygu 25 sayısını tahtada anlam veremediğim şekilde güzel yazan bir kıza beslediğim duygulardı, neyse... Temeli oturmamış bir binaya nasıl kat atılınca eğilip bükülüyorsa ben de beynimdeki anlam karmaşalarıyla ve bir dolu eksiklerle ortaokula başladım. ortaokula başlayınca ne mi oldu? daha ilk gününde yaşadığım tecrübe aslında beni sıkıntılı yılların beklediğini işaret ediyordu.
işte o acı tecrübe sözlük: (bkz: okulun ilk günü borç para veren şaşkın çocuk/#12091677)
Evet, ortaokul hep kırıklarla döküklerle geçti. yine derslerde hiç bir şeyi algılayamıyordum. bu durum beni iyiden iyiye içine kapanık bir pısırık pozisyonuna sokuyor sokmakla kalmıyor daha da diplere doğru perçinliyordu. ha bu arada eklemeden de geçmeyeyim iyice pısırıklaşan ben güvensiz yapımla kızlarla diyalog kuramaz olmuştum.
dostlarım, yıllar geçtikçe çevremdeki insanlar büyüyor, onlar büyüdükçe davranış biçimleri, tavırları değişiyor, benliklerinde oluşan güven duygusuyla çeşitli sorumluluklar alıyorlardı. ancak ben sadece ve sadece içimde yaşadığım yoğun duygularla bunları kıyıdan köşeden izleyen taraf oluyordum. yine güç bela araya adam sokmalarla ortaokulu tamamladım. artık zihinsel gelişim bir noktadan sonra kendi eksiklerini etraftan edindiği tecrübelerle anlamlandırarak tamamlamaya başlıyor. ancak temeli sağlam olmayan zeminde bu eksiklerle boğuşmak yine büyüme sürecini sıkıntıya sokuyordu. ergenlik dönemine tekabül eden lise yılları ise iyice kabusa dönüştü. ergenliğin ne olduğunu çok iyi bilirsiniz. "neden?" soruları eğer midenize baskı yapıyorsa insanı eritir. işte ben o yıllarda bu sorularla çok boğuştum. kendimi bulana kadar yine liseyi kırık döküklerle bünyemde ve zihnimdeki bir dolu eksikle zar zor tamamlayabildim. bu başarısızlıkla üniversite kazanmak imkansızdı. ama sistemin ezdiği ben kendimi tanımaya başladıkça yine bozuk sistemin getirisi dersanelerde yavaş yavaş bir şeyler öğrenmeye başladım. ve bir kaç yıl kayıpla üniversite kapısından içeriye girmeyi ancak başarabildim.
evet, ben şanslıydım. bu kadar sıkıntılı bir sürecin önüme koyduğu engellerden biraz şans ve biraz azimle geçmeyi başarabildim. ama siz...
bugün bir tanesiyle tanışma fırsatım oldu.
bildiğin tostombalak ufaktan bir şeydi diz kapağıma falan geliyordu boyu.
pişt dedim naber?
-iyiiiii dedi
+okula mı gidiyorsun bu saatte?
-hıı.
+çantan ağır mı?
-hı hı..
yokuşu çıkana kadar taşıdım çantasını. yanağını sıktım görüşürük dedim kocaman güldü. pek kalender bir hali vardı. sonuçta hayata atılmıştı.
bildiğin tostombalak ufaktan bir şeydi diz kapağıma falan geliyordu boyu.
pişt dedim naber?
-iyiiiii dedi
+okula mı gidiyorsun bu saatte?
-hıı.
+çantan ağır mı?
-hı hı..
yokuşu çıkana kadar taşıdım çantasını. yanağını sıktım görüşürük dedim kocaman güldü. pek kalender bir hali vardı. sonuçta hayata atılmıştı.
(bkz: yaran başlıklar)
ulan bakıyorum bu ne bu ne bir yere oturtamadım. dedim 66 ay ne ola ki * . acaba ülkedeki hangi katliamdan bahsediyorlar.
sonradan anladım ki bizim küçümenlerden bahsediyorlar. ahahah yerim onları ben. sizi gidi piçler. *
ulan bakıyorum bu ne bu ne bir yere oturtamadım. dedim 66 ay ne ola ki * . acaba ülkedeki hangi katliamdan bahsediyorlar.
sonradan anladım ki bizim küçümenlerden bahsediyorlar. ahahah yerim onları ben. sizi gidi piçler. *
güncel Önemli Başlıklar