25 yaşından sonra aşk acısı çekmek

bunu yaşayan ya hayatı ötelemiştir ya da ağır salaktır.

ağır salaktır. çünkü her kim olursa olsun kimse için üzülmeye değmez, hele size yüz vermeyen ya da sizi terk edip giden biri için hiç değmez. yapmayın olum böyle saçma şeyler. hem aşk acısı çekmek nedir ya. nasıl bir şey o? neden üzülüyor da acı çekiyorsunuz? bir türlü anlayamıyorum bunlar. değmez lan.

olmayacak şeydir. insan 22den sonra aşk acısı çekemiyor.

herkes hayatının bir döneminde çok şiddetli bir aşk acısı çeker. o deneyiminden sonra gidenler o kadar da koymaz artık. kişi aşk acısı çekmemeye başlar.

ama net bir yaşı yoktur. 20 yasında da o deneyimi yaşamış olabilirsin, 30 yasında da ilk kez asık olup aşk acısı çekebilirsin. ama bir kez o acıyı tecrübe ettikten sonra gerisi fasa fiso.

sanırım kaşarlanmak deyimi burada geçerli oluyor işte. şu anda çevremde mevcut aşk acısı çeken bir arkadaşım var fakat kendisi ilk ilişkisini bitirdi. 1 aylık bir ilişki idi ama ilk defa yaşayınca böyle oluyor demek.

ahmet hamdi siz o şarkılardaki gibi acı çekmek için sevdiniz demiş. ben de katılıyorum ahmet hamdiye ve o şarkılardaki gibi sevmeden de acı çekebiliyorum. insan büyüdükçe daha mantık çerçevesinde hareket ediyor ister istemez.

50 yaşında bile aşk acısı çekebilir insan. yeterki sevmeyi unutmasın.

hala dünya da iyi insanlar var demek ki dedirten başlık. (bkz: teşekkürler)

avareliktir, mallıktır, andavallıktır. ergen ruhlu yetişkinliktir. mutlu akşamlar.