2017 Türkiye'sinde ilk 5 ayda yaşamını yitiren işçi sayısıdır. Kaynak başlığa konu olan haber henüz yayınlanmamış. Resmi rakamdır. Ancak başka bir habere göre bu sayı ilk üç ayda daha yüksek. http://m.t24.com.tr/haber...i-yasamini-yitirdi,397377
-insanlar öldüğünde her şeyini kaybeder,köleler öldüğünde ise sadece acılarını kaybeder.- spartacus
Bu ,emekçilerin cinayetini sadece kınayanların suçudur. Sadece daha lüks bir arabaya binmek isteyen patronun, işini hakkıyla yapmayan denetmenlerin suçudur. Bu iş cinayetlerinin son bulması dileğiyle.
allah rahmet eylesin.
evine ekmek götürmek için hayatını kaybeden kişiler benim nazarımda şehittirler.

ne yazık ki ülkemizde iş güvenliği eğitimi yeterli derecede değil.
ülkemizde son yıllarda osgb şirketleri mantar gibi çoğaldı.
özellikle kurumsal firmalar iş güvenliği tedbirlerine önem vermeye başladı.
ama malesef yeterli değil.

çünkü ülkemizde iş güvenliği kuralları prosedüre uydurmak için sanki mecburi birşeymiş gibi uygulanan bir sistem.

işçiye iş güvenliği dediğiniz zaman burun kıvırıyor.
işçi, iş güvenliği eğitimi almaktan kaçınıyor. eğitimde dikkat etmiyor, dinlemiyor.
zaten osgb firmaları bu eğitime giren herkese iş güvenliği sertifikası veriyor.
çünkü bu sertifika parayla.
ne kadar çok sertifika verirse o kadar çok para alır işverenden.

benim her gün iş güvenliği eğitimi alan elemanlarım var.
şimdiye kadar hiç birnini iş güvenliği eğitiminden geçmediği olmadı.

eğitim sonunda bir de test yapıyorlar.
testin cevaplarını bizzat iş güvenliği uzmanı veriyor işçilere...

bunlar türkiye gerçekleri arkadaşlar.
ne yazık ki yazdıklarım doğru.

daha geçen gün şu arkadaşı duvarın üzerinde ve güvenlik tedbiri almamış şekilde yakaladım.
görsel

buradaki beton duvarın yükseliği 7 metre, duvarın öbür tarafının yüksekliği ise 12.5 metre.
bu arkadaşın kaideye monte etmeye çalıştığı parça tam 1250 kilo.
yani bir anlık bir dalgınlık ile 12.5 metre yükseklikten düşebilir.
ama tedbir almamış.
kemer takmamış.

çünkü her seferinde kemer taksa bu onun vaktini alacak, vaktini alacağı için daha az parça montaj yapacak ve daha az kazanacak.
ve hiç istemeyiz ama bu arkadaşın başına bir şey gelmiş olsa işveren olarak benim de hayatım kayacak.

şimdi insanlara iş veriyoruz, her türlü iş güvenliği tedbirlerini alıyoruz.
ayakkabısından gözlüğüne kadar donatıyoruz, eğitim aldırıyoruz ki bu eğitimilerden biri de "yüksekte çalışabilme eğitimi"dir, ama emekçi arkadaşımız günde 50 lira 100 lira daha fazla kazanabilmek için bütün bunları yok sayıp hem kendi hayatını, hem de bizim varlığımızı tehlikeye atıyor.

insanların kendi can güvenliklerini emniyete alması için çoban gibi başında bekliyoruz, bilale anlatır gibi ne yapmaları gerektiğini her seferinde anlatıyoruz.
ama her seferinde de işçilerin iş güvenliği kurallarına uymadığını görüyoruz.

2 gün önce bu halde olan arkadaşı, bugün yine aynı duvarın üzerinde kemersiz yakaladım.
işine son versen hem ona yazık, hem de yeni bir kalifiye eleman bulmak zor.
başına adam diksen, o adamdan da şüphelenirsin, o da ihmalkar olabilir.
ne yapalım?

hayatın her aşamasında olduğu gibi, iş hayatında da eğitim şart işte.
hem eğitimi veren gerçek eğitim verecek, hem eğitimi alan gerçekten eğitimi alıp uygulayacak.
yoksa iş kazalarının da mazallah ölümlerin de önüne geçemeyiz, "şu kadar kişi iş kazası geçirdi, bu kadar kişi iş kazası geçirerek hayatını kaybetti" der dururuz.

eyyorlamam bu kadar.