bugün

1 mayıs'ta görülen çoşkulu kalabalığın hiçbir şey ifade etmediğini gösteren durum.

yıllardır o miting senin bu miting benim koşturup dururken aslında hiçbir şey yapmadığımızı da görme hali.

tepki gösterdik. eylem hakkını kullandık. birilerine mesaj iletildi falan.

sonra?

sonra her şey aynı.

1 mayıs'ın anlamını bulması mümkün değildi zaten. bunu anlamadılar.

çünkü, her ne kadar birbirinden çok farklı olan gruplar o gün alanda aynı çoşkuyu paylaşsalar da iş çözüme geldiğinde hiçbir anlam ifade etmeyeceklerdi.

1 mayıs işçi bayramı olarak salınanların çoğu 23 nisan'ı, 19 mayıs'ı, 30 ağustos'u benimsemek bir yana tek satır anmayı bile tercih etmiyorlar.

bu şekilde çözüm ne kadar beklenti dahilindedir, bir düşünün?

kimse kendini kandırmasın o yüzden.
isterseniz Türkiye işçi sınıfını ya da tüm halkı alanlara dökün. O alanlarda bu kitlelerin ellerinde silah olmadığı sürece hiç bir şey değişmez. Demokratik tepki gösterilir fakat demokratik tepki demokrasi kavramını yani kapitalizm'i değiştirmez, sadece oynaştırır.
(bkz: ya ne olacaktı)
(bkz: sevişmeyi aşk mı sandın)
(bkz: bazı şeylerin öyle olması)
bellek sorunudur. 1 Mayıs'ı sadece o gün ve öncesindeki iki hafta gündemde tutmaktır. sadece takvimden bir günü fazlasıyla önemsemektir. oysaki 30 nisan ve 2 mayıs da en az 1 mayıs kadar "o gün"dür. öncesi ve devamı sağlanamayan bir mücadele, meydanda bayram kutlamasından öteye geçmemektedir. 1 mayıs'ta alana çıkanların tersanelerde ölen işçilerden bihaber olduğu 1 Mayıs'ın ertesinde her şey aynı kalmaya devam edecektir.