george orwell'in anısına, 1984'te çekilmiş olan film. filmi izledikten sonra, kitapta betimlenen apartmanların, kafenin, iş yerinin, parti kıyafetlerinin, insan tiplemelerinin kafamdaki yansımalarının; filmdekilerle bu kadar uyuşacağını hiç beklemiyordum. filmi bu açıdan başarılı buldum. ancak, film her şeyi anlatmadığı * gibi, filmde anımsatılmaya çalışılan eski zamanlara düzgün bir şekilde dönülememiş. oyunculuk daha iyi olabilirmiş. yine de, filmin kitabı pekiştirdiğini ve somutlaştırdığı için değerli olduğunu düşünüyorum.
edit:anlatım bozukluğu giderildi.
görsel

"Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir."

Sayfa: 78
Aslında 1948 yılında yazılmış bu efsanevi kitap totaliter, otoriter dünya düzenini anlatan bir distopyadır. Ünlü: "big brother is watching you" büyük birader sizi izliyor sözü bu kitaptan dolayı çıkmıştır. Bu kitabı okuyan 10 kişiden 11'i günümüze benzetir ki kesinlikle de haklılardır. Zamanın çok ötesinde yazmıştır. Ayrıca 2x2=5 gerçekten o zamanlarda sovyetlerin kullandığı bir slogandır. 4+1 artı birde sovyet işçilerinin coşkusu idi. 3 devlete bölünmüş dünya nedense hep savaş halinde (ki halklarina bunu soyluyorlar) ve nedense birbirine cok benziyor.. gunumuzde aslında öyledir. En özgürlükçü sanılan ülkeler bile halklarını kandırıp korkutup uyuşturuyor. Gunumuzde de hicbir sey degişmiş sayılmaz.
((Daha detaylı döncem buralara)) * :P
internet hızının 2.4-9.6 kbps olduğu yıl.
ilk okuduğumda şaşkınlık içinde karşıladığım bazı durumları aradan yıllar geçtikten sonra birebir yaşamamla iyice şaşkına çevirmiş bir şaheser.
Oldukça düşündürücü bu ülkede yaşayan herkesin okuması gereken bir kitap.
George Orwell‘ın günümüz Türkiye’sine yakın bir ülkeyi ele aldığı kitap.
ilk okuldayken ev ödevimizdi. ingilizcesi tabii. ve gerçekten çok zorlanmıştım çünkü o zamanki ben için basit bir dili yoktu. o yüzden hiç sıcak bakamıyorum bu yazara da kitaba da. bir daha da herhangi bir dilde okumadım kendisini.

gerçi hayvan çiftliğini pembe kapaklı halde bastıklarında almak istedim ama yine olmadı. hızlıca göz gezdirerek okudum sadece onu da.
okurken kişiye izleniyormuş hissi verir, en azından bana vermişti.
Ülkemizin bugünkü durumunu anlatan roman ve aynı zamanda doğduğum sene.
Sevdiğim hatta başucu kitaplarımdan biri olan George Orwell'ın kitabı. Aranızda Siyah kutulu özel baskı kitabını hediye olarak yollamak isteyen varsa hiç düşünmesin.

"insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de."
harika kitaplardan sadece biri.
bir kitap sizi ancak böyle sürükler. nasıl sürükler? görsel bir anlatım olmadığı için siz sürüklenmiş gibi olun.
normalde okuduğum kitabın satırlarını çizmekten hiç hoşlanmam, altı çizili satırların başka bir zamanda farklı bir noktayı fark etmemi önleyeceğini düşünürüm ancak orwell'i kaç defa okursam okuyayım bu kitabında vurgusu hep aynıdır, mesaj açıktır.

can yayınları s.91: " nasıl'ını anlıyorum, neden'ini anlamıyorum "
kitapta beni en çok etkileyen bölüm winston'un sevgi bakanlığının hapisanesinde karşılaştığı kadınla arasında geçen diyalogtu.

--spoiler--

Biraz toparlanmıştı, dönüp Winston'a bakmıştı, hemen kanı kaynamış gibiydi. Tombul kolunu Winston'ın
omzuna atıp onu kendine çekmişti, ağzından bira ve
kusmuk kokuları yayılıyordu.
"Senin adın ne bakayım, yavrum?" demişti.
"Smith," demişti Winston.
"Smith mi?" demişti kadın.
"Çok matrak. Benim
adım da Smith." Sonra da üzünçlü bir sesle eklemişti:
"Kim bilir, belki de ananımdır senin."

--spoiler--

kim bilir belki de annesidir.
Cumhuriyet devrimlerinden itibaren tek parti dönemini, şiddetli istibdat dönemimize ışık tutan kitaptır.

Hala büyük biradere karşı gelememiz ve onun belirlediği ilkelerin zorla yaşatılmaya çalışılması da; bu halkın ayıbıdır. En azından biz gerçeği görebilen insanların ayıbıdır.
her konusu açıldığında bu bilgiyi paylaşmadan geçmem. arkasına huxleyi falan ekleyip konuyu günümüze, harariye bağlarım.

acaip antelllektüelim.
sanırım mozambik Cumhurbaşkanı olan şahıs bu kitabın özetini okumuş ve neden yapmıyorum demiştir.
bence şu an kitabın konusuna benzetilecek bir ülke varsa o da çindir. bizim ülkede olabilirdi ama ortada çin varken olmaz.
Seçimden önce istanbul'un her köşebaşında, her sokak lambasında, her reklam panosunda istisnasız kafanızı çevirdiğiniz her yerde rte'yi görünce ister istemez aklınıza 1984 geliyordu.
ingiliz istihbaratı mi6 tarafından george orwella propaganda amacıyla yazdırıldığı iddia edilen eserdir.
türkiye’nin en efsane müzik grubu mazhar fuat özkan (mfö), ilk albümlerini bu yıl çıkarmıştır.

(bkz: ele güne karşı yapayalnız)
eric arthur blair, yani george orwell'in 1949'da yayınlanan distopik/bilim kurgu romanı. ünlü "big brother" kavramı bu kitaptan çıkmıştır.
Bir yıl.

(bkz: 15 ağustos)
enfes bir kitap, kenarlarına o kadar çok not aldım ki onlardan ayrı bir kitap çıkabilir. okumaya değer George orwell kitaplarından biri.
siyasi ve sıkıcı bir roman. bana hitap etmiyor.