bugün

Demokrat parti hükümeti, çok müspet bir ortamda iktidara geldi; memleketin altın rezervleri yüksekti. cumhuriyet tarihinde ilk kez büyük miyarda harici kredi ve muavenet gelmeye başlamıştı. 1947'de abd'nin kanunileştirdiği truman doktrini programı çerçevesinde türkiye'de marshall yardımından faydalanıyordu. aynı zamanda kore harbi sebebiyle dünya zirai hammadde fiyatları yükselmiş, tr'nin ihracat getirisi artmıştı.

dp, seçim kampanyasından başlayarak, rey ekseriyetini elinde bulunduran köylü-çiftçi halkın kalkınmasına öncelık veren bir program tatbik edeceğini vaad etmişti. iktidara gelince de verilen bu sözü yerine getirmek için eyleme geçti. harici muavenetle ve ziraata verilen kredilerle de desteklenen traktör ithalatı süratle artırıldı ve ekim sahası genişletildi. bu arada sulama yatırımları süratlendirilmiş, ziraatta gübre kullanımı ve tohum ıslahına da sürat verilmişti. yalnız tr'de değil, harici dünyada da tr'ye istikbalin buğday ambarı diye bakılıyor, buğday ihracatını kolaylaştıracak tesisler, silolar yapılıyordu. bu inkişafat, halkın ekseriyetinin hayat seviyesini yükselten çok ehemmiyetli bir hamle başlatıyor ve cumhuriyet iktisat tarihinin ziraat inkılabı olmayı hak ediyordu.

dp hükümeti bir yandan ziraatta hamle yaparken bir yandan da altyapı yatırımlarına ehemmiyet verdi. vasi bir altyapı programını tahakkuka koyuldu. amerika teşkilatı numune alınarak ve harici muavenetin de desteğiyle 1950'de devlet karayolları müdürlüğü kuruldu. vasi bir karayolu şebekesi planlandı ve yatırımlar ile yol bakım hizmetleri süratlendirildi. enerji ve sulama sahalarında da teşebbüsler arttı. Sarıyar, Demirköprü, Seyhan, Hazer baraj ve santrallerinin temelleri atıldı. DP'nin 10 senelik iktidar müddetinde karayolları uzunluğu yüzde 39, elektrik istihsali 2,5 kat, çimento üretimi 4 kat ve demir-çelik istihsali yüzde 70 nispetinde artmıştı.

1950 senesinde ehemmiyetli bir yenilik de sanayinin finansmanı mevzuunda oldu. türkiye sınai kalkınma bankası kuruldu. bankanın maksadı tr'de hususi sanayinin kurulmasına ve inkişafına uzun vadeli yatırım kredileri vererek ve teknik muavenet sağlayarak katkıda bulunmak, ayrıca yabancı sermayenin tr'de yatırım yapmasını ve memleketteki sermaye piyasasının kurulup gelişmesini desteklemekti.

hükümet iktisadi sahada devletin rolünü daraltacak yerde, amme zümresinin ve hükümetin iktisattaki rolünü vasileştirmeye koyuldu. yeni amme işletmeleri kuruluyor, yeni iktisadi yapılanmalara gidiliyor, amme zümresinde birçok fabrikanın temeli atılıyordu. kısa müddet dahilinde denizcilik bankası, türkiye petrolleri anonim ortaklığı, et ve balık kurumu, petrol ofisi, turizm bankası gibi amme müesseseleri yaratıldı ve sümerbank, etibank, halk bankası ve ziraat bankası gibi eski amme finans müessesatı da vasi bir sanayi yatırım programı için seferber edildi. cumhuriyet tarihinde, ikinci cihan harbinin haricinde itinayla muhafaza edilen bütçe denkliği umdesi bir kenara atılmış, amme iktisadi teşekküllerinin ve ziraat destek programlarının masarifi için cömertçe kullanılan merkez bankası finansmanı -yani kağıt para basıp harcama- öncelik kesp etmişti.

1954 senesinden başlayarak dp'nin talihi tersine döndü. ziraatta üç sene çok bereketli hasatlardan sonra 1954 senesinden gelen kuraklık, yüzde 20 nispetinde bir mamul düşüşüne sebep oldu. Traktör bakım mesaili artmış, ekime yeni açılan meyilli topraklarda erozyon başlamıştı. daha iki sene evvel avrupa'nın buğday ambarı olarak görülen türkiye, amerikan muavenetinden buğday ithal etmek mecburiyetinde kalıyor, ihracat için yapılmış hububat siloları, ithal silolarına dönüştürülüyordu.

dp'nin kendi günahlarının faturası da çıkmaya başlamıştı. altın ve döviz rezervleri tükenmeye yüz tutmuştu. yavaşlayan ihracata mukabil artan harici borç geri ödemeleri, faiz yükü ve yükselen ithalat talebi, harici ödemeler açığını büyütmüştü.

1955 senesinde meseleler artık zirveye varmıştı. abd, tr'nin 300 milyon dolarlık kredi talebini reddediyor, yatırımlar ve ithalatın bir kısmı kısa vadeli ve yüksek faizli ticari kredilerle temin edilmeye çalışılıyordu. ithalatta kontenjan usulü yeniden tatbik edilmeye başlanmıştı. 1956 senesinde ithal malları murakabe dairesi kuruldu ve milli koruma kanunu yeniden, cezaları çok daha ağırlaştırılmış olarak meriyete konuldu.

1955 senesinin 6-7 eylül gecesi Kıbrıs bahanesi ile istanbul'da vuku' bulan kıyam, zaten çok sıkışık olan iktisadi vaziyete tuz biber ekti. pek çok işyerinin yerle bir edilmesi, iktisatta mal kıtlığını büsbütün arttırdı. sonunda devlet harici borçlarını ödeyemez, harici ticareti icra edemez hale düştü ve iflas bayrağını çekerek 1958 senesinin ağustos ayında oeec idaresinde alacaklıları ile verdiği bazı teminatlar mukabilinde bir borç tehir muahedesi imzaladı. muahedeye göre, bir miktar harici kredi de elde edildi. tr iktisat tarihine ''4 ağustos kararları'' olarak geçen muahede, esas olarak açık finansman usulüne nihayet verilmesi ve devalüasyona gidilmesini şart koşmaktaydı. türk lirasının harici kıymeti 36 amerikan centinden 11 cente düşürülmüştü.

tam 10 senelik dp iktidarı, tr iktisadının inkişafı tarikinde mühim hamleleri temin ettiği gibi, azim hatalara da yol açtı. ziraate verilen ehemmiyet, ziraatta makineleşme, toprakların açılması, sulama, gübre ve tohum inkişafları, karayolları, enerji ve içme suyu projeleri gibi icraatlar, iktisadi kalkınmayı ilk kez muayyen bir şekilde büyük halk kitlelerine götüren, onları iktisada katan, inkişaf için müteheyyiç hamlelerdi. Öte yandan tc tarihinde açık bütçe mikrobu zer' ediliyordu.