14 temmuz 2011 silvan çatışması

yine-yeniden açılımınızı s.keyim dedirtmiştir.
açılımdan beri kaç oldu?
1000'i bulduk mu?
biz açtık, adamlar s.kiyor tabi.

sonunun pek iyi görünmediği aşikar. olası bir iç savaş çok kötü durumlara neden olur.

yakınım askerde içim nasıl buruluyor şu an.Sevinemem ki o insanların yerinde olmadığı için kimbilir kaç insan şu an anlamsız anlamsız duvarlara bakıyor ağlamak istiyor ama katılmaktan ağlayamıyor evleneceği adamı toprağa koydu hayalleriyle birlikte.Çatışma değil bu.Bildiğimiz 13 tane insan evladının ana kuzusunun kurban edilmesi.Kim için? kuzusunu bir daha koklayamayacak anneye siyasiler askerler enteller bir bunu anlatsınlar.

taraf yazarı emre uslu tarafından yine önceden bilinmiş saldırıdır. nitekim dünkü yazısında kaçırma eyleminin ardından böyle bir saldırının gelebileceğini dile getirmiş idi.

bu durum gösteriyor ki pkk içerisinde artık ciddi bir bölünme var ve iddia edildiği gibi öcalan'ın etkisi azalıyor örgütte. bu durumda da barış süreci zora girecektir ve giriyor.

olaydan sonra yaşanan en duygulandırıcı hadise ise fransız büyükelçisi'nin öldürülen 13 türk asker ve 6 fransız asker için resepsiyondaki konukları 1 dakikalık saygı duruşuna davet etmesidir.

allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum.kelimelerin anlamını yitirdiği yerdeyiz.bakalım daha ne kadar müsemma gösterilecek bu şerefsizlere ve onların işbirlikçilerine.

duyar duymaz hemen haber kanallarını açtım. şu anda haber kanallarının verdikleri haberler..

ntv: buğdayın fiyatı

cnnturk: şike hakkında tartışma

skyturk: titanic hakkında belgesel

haberturk: tarikatlar hakkında tartışma

yani medya dersini iyi çalışmış. tayyip'in hoşuna gitmeyecek haberleri pas geçiyorlar.
internet de yasaklanınca haberimiz olmayacak hiçbirşeyden.

Barış dedikçe, hak dedikçe, kardeşlik dedikçe ne değişiyor hiçbir şey.

ALLAH bu canlar üzerinde sorumlusu olan herkesin belasını versin.

terörün hedefi olmaz dagdan inip şehre gibi söylemler yüzünden şımardı teröristler. akp ve bdp ye seslenyrm türkiyenin çözüm için bir sabrı vardı o taşmak üzere haberiniz olsun oyumu akpye vermiştim pişman olmak üzereyim allah yardımcımız olsun.

--spoiler--
"allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin..! bilakis (onlar) diridirler, fakat (siz) anlayamazsınız."

(bakara suresi 154. ayet)
--spoiler--

değişen ne olacak biliyor musunuz?

değişen sadece türk milletinin facebook'taki profil resimleri olacak. siyah kurdelalar, türk bayrakları... vatan millet bütünlüğünü, milliyetçiliği savunan iletiler olacak.
''lan tüh görüyor musun? yazık onca evlada.'' diye kendini milliyetçi gösterme hissine kapılacak insanlar. yapacakları şey, lafta ve sözde kalacak. şimdiye kadar olduğu gibi.

geçmişte nice farklı isimler, bugün silvan... her seferinde farklı isimle, aynı acıları tekrar tekrar tatmak mıdır kaderimiz? yarın yine bir şehit haberi çıkacak endişesiyle ne gazete sayfalarını açmak, ne de tv kanallarını zaplamak gelmiyor içimden. lanet ediyorum bu kalleşliklere...

vatanım toprakları için canlarını veren şehitlerimize allahtan rahmet diliyorum. mekanları cennet olsun...

(bkz: 10 temmuz 2011 pkk nın türk askerini kaçırması)

kaybımızın sadece 13 şehit değil o çatışmaya giren kaç asker varsa o kadar olduğu saldırıdır. sanırmısınız ki ordan sağ çıkan askerler artık normal bir şekilde hayatlarına devam edebilecekler ?

Ateşin düştüğü yeri alev alev yaktığı olaydır maalesef.

Şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

1984 Siirt-Eruh...2011 Diyarbakır-Silvan...

PKK terörünün somut olarak başlamasının üzerinden 27 sene geçmiş. O gün doğanların bir çoğu şimdilerde çoluk çocuğa karıştı. Onların çocuklarının bu yüzden toprağa karıştığını görmeyiz inşallah demekten başka birşey gelmiyor elden maalesef.

edit: Allah aşkına, böyle bir olayda bile seçim-akp-%50 meselelerinden dem vuran eblehler var ya, siz nasıl insansınız be? AKP'nin üçüncü kez iktidar olmasını endişeyle karşılayanlardan biri de bendim ama yok abi, sizinle aynı yolda yürümeyi bırak, aynı yola çıkılmaz bile...

çok kısa bir süre sonra başbakanlıktan vatandaşlarımızı sağ duyulu olmaya çağıran bir duyuru gelir. çünkü oyunun kuralı bu. afyon gibi verdiler bize bunu. tepkisiz kalmaya alıştırdılar bizi. ekmekle korkuttular. hadi bakalım ayıklayalım pirincin taşını hep beraber.

(bkz: herkesin asker olduğu memleketi bölmeye çalışmak)

görsel

türkiye'nin artık bir karar vermesi gerektiğinin son ispatı olan saldırıdır.

artık karar veren ey - büyükler- ya topyekün savaşa girişin, kandil'e girin, içerideki iti susturun, aylarca sürecek bir operasyon başlatın, taş üstünde taş kalmayana kadar vurun, kırın, yakın, ama bitirin, değsin, bu işten nemalanmayın, ama yok buna gücümüz yok diyosanız da yazık zaten bu orduya harcanan paraya, istediklerini verin, ama bitirin bu savaşı, sabrı kalmadı anadolu'nun, kalmadı, kandırmayın artık insanları, yoksa bu halk sizi bitirecek...

giden çocuklar için kimse bi şey yapamayacaktır.cenazelerde odun suratlaryla tüm bürokratlar komutanlar bir gün sonra adını hatırlamayacakları şehitler için dizileceklerdir her zaman ki gibi.o gencecik çocukların anneleri babaları kardeşleri sevdikleri yanacak hayatları mahvolacak ama değişen hiç bi şey olmayacak.yarın yine hepimiz tüm şehitleri unuttuğumuz gibi onlarıda unutup sanal gündemlerle yoğrulacağız bi daha kötü haber gelene kadar.

13 vatan evladına selam olsun... ruhları şad olsun...
silahtan, canilikten, .....ten yana olanlara ise söyleyecek tek söz bulamıyorum. insan hayatını bu kadar basite alan bir ideolojinin hâlâ savunanları olduğunu görmek çok acı cidden. farklı farklı dillerin, dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşamasına en müsait bir ülke olabilecekken, ülkenin bir tarafını diğer tarafından nefret ettirmeye çalışmak hangi zihniyete hangi ideolojiye sığar anlamak çok güç. ortalığı karıştırıp, bizi galeyana getirip ardından da zaten siz bizi istemiyorsunuz deyip başından bu yana hedefleri olan özerklik ilan etmelerinin bugüne denk gelmesi bu saldırının amacını göstermiştir. asıl şimdi teyakkuza geçip kardeşliğimize daha bir sarılmalıyız.

hiçbir kişi ve kesim, bizim için öteki değildir. farklılıklarımız, en büyük zenginliğimizdir.

30 senedir duyulan benzer bi haber daha. çıkın kürsülere sırasıyla " bugün her güne nazaran ne kadar fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuzu" bik bik ötün. sorumlu mu arıyoruz ; kürsüden bakın yandaşlarınıza ve önlem almadığınız hükümler nedeniyle seçilme şansı verdiğiniz halde halkın oyunu almış milletvekillerini neden meclise almadığınızı oturup düşünün. barış demokrasisi naraları altında şehit annelerin çırpınışlarını kollarınız bağlı takip edin...hoş uyurgezer bi topluma sahip olduğunuz için şanslısınız!. çok değil 3-5 gün sonra ortam yatışır, gündem şikelerle, pampişlerle değişmeye devam eder siz de barış ve demokrasi adı altında kafa sikmeye devam edersiniz!!!

hala bu pkklı orospu çocuklarını desteyleyenlerin olduğunu ve utanmadan sıkılmadan savunabildiklerini gösteren, şerefsizce, kendilerine yakışır bir şekilde kalleşce, namuzsuzca yapılmış saldırı.

beni ağlatan çatışmadır, lan dedemin vefatından beri ilk defa ağladım, sehitlerimiz için. terörle müzakere değil, mücadele istiyoruz artık. bu kalleşliğe son verilecekse bende geleyim, çatışayım onlarla ama... rte icraatları işte.

(bkz: recep tayyip erdoğan tarzı ülke yönetme rehberi)

benim içim yanıyor... bir sevgilim var, henüz askere gitmemiş, biliyor musun? senin de öyle yanıyor mu için ? hayal ediyor musun, o en sevdiğinin ölüm sahnesini? katlanabiliyor musun? rahat uyuyabiliyor musun? ben memleket aşığı olamıyorum... sen olabiliyor musun? küfür etmeden durabiliyor musun bu düzene? kendini avutabiliyor musun? yine de hümanist olabiliyor musun??
çünkü ben yapamıyorum... ben memleketimi sevmiyorum, ben kürtleri sevmiyorum, ben bu düzeni sevmiyorum. tek sevdiğimi kaybettikten sonra, ben yaşamayı bile sevemiyorum...

bunca siyasi oyunların döndüğü bir memlekette, pisi pisine ölen gençlerin ailesine 'vatan sağ olsun' diyebiliyor musun?

ben diyemem. ben var olamadıktan sonra....

doğum günümde aldığım en kötü haber...
on üç kişi yirmi üç kişi de olur, otuz üç kişi de.
olan o çocukların ailelerine oldu, kaçımız bundan bir sene sonra hatırlayacağız?