bugün

mehmet topal yerıne aykutun sakatlanmasını istedigmiz mactır...
fc viktoria plzen de aykut kocaman'ı gönderemedi. ne diyelim her işte bir hayır vardır.
volkan kadar s.çık bir kalecinin bu seviyelere nasıl geldiğine anlam veremiyorum. ben yıllardır bu adamın salak salak hareketlerine şaşırıp duruyorum ama sorsan harika kaleci. kardeşim ben galatasaraylıyım ama edirne'yi geçince volkan benim de kalecim. o yüzden asabımı bozuyor eleştiriyorum o kadar!

nasıl ki galatasaray sezon başından beri aptal saptal bir futbol oynar ve oyun kalitesi bir gram ileriye gitmezken fatih terim'in dokunulmazlığını eleştiriyorsam volkan'ı da eleştiriyorum. eleştiricem de a.k bu nasıl kaleci!
allah'ın işiyle götü kurtardığımız maç.

bir insan geri zekalı olsa, bir insan mal olsa, bir insan beyinsiz olsa bile, bu maçta, ilk yarı değilse de ikinci yarı stoch ve krasiç'i oynatmayı akıl ederdi. öyle çok bir futbol zekasına falan da gerek yok yani. matematiği çok basit; plzen'e gol lazım, dolayısıyla sürekli çok adamla yüklenip geride boş ve geniş alan bırakacaklar (ki öyle de oldu) stoch ve krasiç dediğin adamlar da birer sprinter olduğuna göre... lan hadi bunları da geçtim. yine aynı kadroyu oynat, tamam, eyvallah, ama bu kadar korkak oynatma be adam! orta sahanın önünde bir tek adamımız yok! zaten toplu hücum yapmak isteyen bir takıma toplu defans yapıyoruz. tamam, nasıl istersen hacı, gel benim sahamda oynayalım, buyur.. diyoruz.

ayrıca maçın bitimine yirmi dakika var, sow çıkıyor mehmet topuz giriyor.. birinin götüne başına çarpsa ve bir gol yesek göte geldik demektir, yarağı yediğimizin resmi demektir.

böyle bir futbol anlayışı olamaz, olamaz, olamaz amk...
futboldan soğutan maçlar zincirine eklediğim bir başka maç.

(bkz: caner erkin)
(bkz: selçuk şahin)
(bkz: bekir irtegün)

ve tabiki;

(bkz: aykut kocaman)

maçın tek güzelliği için;
(bkz: salih uçan)
(bkz: resultante importante)**
salih uçan'ın performansını beğendiğim maç.sakin sakin tek pas oynamasına bayıldım. bate maçında da iyiydi, aykut hoca daha çok kullanmalı onu.
bu maçta plzen'in kaptanına takıldım neydi öyle abi göt göbek. yaş 37. tamam sol ayak iyi de son derece ağır doğal olarak. nitekim golde büyük hatası vardı. göz zevki açısından kendisini bir daha izlemek istemem.maç analizi mi canım yapmak istemiyor.volkan ve aykut hoca karnıma ağrılar sapladı.biri hatalı çıkar bilmem kaç kere. diğeri oyuncu değiştirmez.berbat bir 2. yarıydı. bir de maçtan sonra hoca plzen'i mükemmel diye övdü ki biz de inandık.böyle bir takımın kanadını 2'yi 3'ü bularak kırarsın onlarda disiplinli disiplinli pas yapmayı sürdürürler.
tur güzel bu kadar şans vermek ve geriye yaslanmak kötü. volkan sana da bir şey demiyorum.sen anladın onu.
savunma ya da hücum oyun düzenine anında uyum sağlayıp bu durumu hakkıyla sahaya yansıtabilmek zannedildiği kadar kolay bir iş değildir. zira bu geçişler, takımın tüm oyun kurgusunu değiştirdiği gibi tek tek tüm oyuncuların saha içerisindeki rollerini de değiştirir. her rolü her oyuncunun üstlenmesi söz konusu olamayacağından oyuncu değişimlerine gidilse dahi tam bir uyum çoğu kez sağlanamaz.

zaten, bu nedenledir ki takımların genel karakterleri 'ofansif futbol oynar' veya 'defansif futbol oynar' şeklinde özetlenir. her ikisini de hakkıyla yerine getirebilen kulüp, hem sol hem de sağ ayağı ile oynayabilen bir forvet gibi değerlidir.

fenerbahçe, futbolcularının kapasitelerine de bağlı olarak kendince bir oyun düzeni tutturmuş gitmektedir. bu düzende başarısız olduğu da söylenemez çünkü ligde şampiyonluk mücadelesine nefes nefese devam etmektedir. ancak bu takım, yenilse de yense de bildiği oyunu alışık olduğu sistemde oynayacak türde takımdır. bu kapasitedeki bir teknik direktör ve bu düzeyde oyunculara sahip bir takımdan köklü oyun düzeni değişikliklerine adapte olmasını beklemek, doğrusunu isterseniz tatlı bir hayal olur.

dünkü maçta oyuncular mücadele etmediler mi? koşmadılar mı? aykut hocanın talimatlarına uymadılar mı? hepsine evet! ama bu takımın adı hıdır, elinden gelen de budur malesef.

bence, aykut hoca'nın en büyük hatası; ofansif oynayan takımını bir sihirli değnekle dokunarak defansif oynayabilen bir takım haline getirebileceğini düşünmesidir. bunu real madrid, bayern münih veya chelsea başarabilirler çünkü bu takımlarda oyuna sürülecek öylesine becerikli yedek oyuncular bulunur ki oyuna dahil olduğu anda bir maestro gibi uzmanı olduğu oyun düzeninin sahada fiili olarak yerleşmesini sağlar. teknik direktörün talimatının etkisi, bu büyük kulüpler için dahi bir yere kadardır. kaldı ki kimi zaman onlar için bile sonuç hüsran olur.

aykut hoca, hayal aleminden bir an önce gerçek hayata dönmeli, haddini bilip kendisine çeki-düzen vermeli ve dün için tanrıya şükretmelidir. zira, victoria'nın dünkü maçta eğer doğru-düzgün bir forveti olsa idi durum gerçekten çok farklı olabilir ve fenerbahçe bu taktik hatanın ceremesini tarihi bir hezimetle de kapatabilirdi.
ateistlerin açıklaması gereken maçtır. hani allah yoktu. resmen fenerbahçeli taraftarların duaları kabul edildi. aykut kocaman direnmesine rağmen mehmet topal'ın sakatlığına üzülsekte salih'in oyuna girmesi tanrısal bir dokunuş değil midir.

ikinci soru caner ve selçuk'un yerine iki salih daha olsa fenerbahçe şampiyonlar ligi şampiyonu olmaz mı? aykut kocaman yedek bırakmazsa tabi.
fenerbahçe'nin volkan ve aykut kocamana rağmen çeyrek finale çıktığı maç. tebrik edilesi.
adet yerini bulsun kan sarı kırmızı.
Fenerbahce taraftarının son bölümü heyecanla ve korkarak izlediği maçtır.
biz fenerbahçelilerin ödünü bokuna karıştıran maçtır.
gebe kadın olsaydım, karnımda çocuk telef olduydu maçıdır. haram zift olsun aykut sana.
selçuk şahin, bekir irtegün ve tabiki aykut kocaman'a rağmen kazanılmış bir başka maç.
seyircisiz oynanmış ve emre, webo, meireles gibi fenerbaçe nin 3 önemli eksiği ile oynanmış karşılaşmadır, bunuda göz önüne almak gerekir ve bunlara rağmen fenerbahçe çeyrek finale kalmayı bilmiştir, olaya birde bu yönüyle bakmak gerekir.
artık bu maçı izledikten sonra galatasaray balı falan demezsiniz di mi?

şansın fenerbahçe'nin yanında olduğu ve şansı sayesinde fenerbahçe'nin berabere kaldığı ve böylece çeyrek finale çıkabildiği maç.

az daha plzen'in kalecisi gol atıyordu yahu azıcık düzgün vurabilse o top goldü, ne acı. dün ekran karşısındaki fenerlileri düşünemiyorum bile ölüp ölüp dirilmişlerdir resmen. yerlerinde olmak istemezdim.
stad da maç izleme şansı yakalamış olan iki kişinin ağız dalaşını duyduğumuz futbol karşılaşması.
beklediğim gibi bir maç oldu. (#18989614)
öncelikle tüm oyuncularımızı ve teknik ekibi kutlarım. hepsi canla başla tur için savaşıp kazandılar. benim takımdan beklediğim turu geçmesiydi ve öyle de oldu. çekilen çileler kupanın habercisidir. inter +90 da yakaladığı gol şansını değerlendirse turluyordu. futbolda var böyle şeyler. önemli olan kazanmaktı ve başarıldı.
kurada plzen takımı çıkınca çok abartmışlardı, ilk maçtan sonra da çok yerin dibine soktular. isimsiz ama takım oyunu oynayan, sert ve disiplinli bir takım. böyle takımlar yerine adı bilinen takımları tercih ederim. çeyrek finalde ingiliz takımı istiyorum. onları nasıl madara ettiğimizi tüm dünya görmeli.
(bkz: fener dünyayı yener)
ilk yarısını iyi, ikinci yarısını kötü oynayan bi fener vardı sahada.

futboldan az çok anlayan her kesin gördüğü o ki fenerin 2-ci yarıdakı oyunu kimseyi memnun etmedi, kısaca yakışmadı fener gibi takıma 2-ci yarıdakı oyun.

ama kimse zannetmesin bu gün oynan diğer maçlarda tur atlayanlar uçarak keyifle rahat geçtiler. artık finale yaklaşan bu yolda eleminasyon sistemli 2 başlı maçlar her takım için zor geçer, geçiyor da. yani bu turnuvalarda buraya kadar gelen takımların bundan sonra öyle kolay kolay pes etmesini beklemek aptallık olur.

bahis oynamıştım ondan dolayı diğer taraftan gözucu chelsea maçını seyrediyorum pc'den. düşünsene chelsea bile stamford bridge'de kendi seyircisi önünde steua bukreşten zaman zaman baskı yedi maçın son 10-15 dakikalarında.

kısaca toparlıayayım, demek istediğim şu ki: evet fener özellikle 2-ci yarıda çok gereksizce kapandı, baskı yedi ama çok ağır acımasız eleştriyi hak etmiyor bence, çünkü gerekli olan turdu, onu da bir şekilde geçti..

fenere tebrikler, bundan sonra da hayırlısı neyse o.

***
not: aslında maçın böyle zor olmasına diğer bi neden de o 'paraşütlü fişek' cezasından dolayı fenerin gerçekten etkili seyrcisinin olmaması büyük bi handikaptı. görünen o ki çoğu zaman fenerin önüne taş koyan kendi içenden çıkıyor.
3 tane bariz pozisyonumuz ofsayt gerekçesi ile kesildi... sonuç iyi.. oyun ve kadro yetersiz...
az daha kalp krizi geçirmeme sebep olucak maçtı. çok şükür sonu güzel bitti. çekemeyen ibnelerde gitsin birbirlerini becererek olayı hazmetmeye başlasınlar anca geçer...
fenerbahçenin tur atladığı enteresan maçtır. öyle bir maçtır ki volkanın yediği golü ben kurtarabilirdim, kuyt'un kaçırdığını ise atabilirdim.

not: halı sahaların orta halli topçusuyum, 2 haftada bir oynuyorum, kalede bok gibiyim.
fenerbahçe yi avrupa liginde çeyrek finale taşıyan maç olmuştur.

1 - kontrollü futbolun kaldığı yerden devam ettiği bir ilk yarıdan sonra ikinci yarıda savunma anlayışına sarılan fenerbahçe yi görmek şaşırtmıştır. mehmet topal ve selçuk un oyun yapıları, besleyemedikleri ve ileride amaçsız şekilde rakip takımın stoperleri ve defansif orta alanları arasında pozisyon almaya çalışan cristian ı salih in zorunlu olarak girmesine kadar pasifize etmiştir. sow un etkin oynadığı kanat bölgesinden mecburiyetten çekilerek ileri hücumcu oynamasından mütevellit oyunun içine girememesi ve kuyt un da özellikle ilk yarıda bölgesindeki azmine rağmen organizasyona yardımcı olamaması sebebiyle de hücum etkinliği vasatı aşamamıştır.

2 - mehmet topal ın, yapması gerekenleri yani yay civarı ve içi kademeyi sakatlanana kadar oldukça etkili oynaması, gökhan gönül ün, oyun anlamında olmasa da pozisyon bilgisi olarak diğer 21 oyuncudan farklı görülmesi ve kritik hamleleri golü önlemede başarılı olmuştur. salih in, savunmadan ziyade hücuma yatkın yapısı, oyuna dahil olduktan sonra fenerbahçe nin daha etkili bir şekilde ileri çıkmasına vesile olmuştur. sanıyorum aykut kocaman ın, soğukkanlılığı ve gol bölgelerinde bulunmayı seven salih e şans vermemesindeki birincil etken, savunma standartlarını tutturacak bir yapıya sahip olamamasıdır .selçuk un, senelerdir fenerbahçe gibi ciddi bir takımda kritik roller üstlenmesi ve kazanılan şampiyonluklarda dahi önemli bir payı olması bir yana, kapasite ve yeterlilik olarak geri planda kaldığı söylenebilir. fenerbahçe nin bütünlükçü oyun anlayışının selçuk u oynattığını ve daha vasat ancak risk alan bir takımda dahi forma giymesinin zor olduğunu düşünmekteyim.

3 - fenerbahçe nin maç boyunca oyunu soldan başlatamamasını, sağ koridorun bir maden bulmuşçasına etkin olduğuna falan bağlamak güç. ziegler - caner ve yakın oynayan selçuk un, diğer bölge elemanlarına göre topu koşturmaktan ziyade kabiliyetleri ölçüsünde oynamaya çalışmaları, takımın skor bazında eşit giden oyunda ve fazla çıkmayan rakiplere karşı zorlanmasına yol açmaktadır. emre - meireles in önemi ve özellikle caner in yetersizliği ön plana çıkmakta.

4 - sow da dikkat edilen bir husus olan ikili mücadelelerde caydırıcı, sert ancak faule yanaşmayan özelliği, fenerbahçe nin oyun sisteminde olmayan oyunu yıkma noktasında bir giderici olduğu görülmektedir. topu ileriye taşıma ve tutma konusunda fenerbahçe nin can damarı denilebilir.

5 volkan ın, birkaç sene öncesine dek verdiği emniyetli duruşu kaybetmesi, bekir in topla çıkışlarda modern geri adamlara mesajı yollaması, ziegler in, gayret göstermesine rağmen fenerbahçe nin gelecek senesinde yer alamayabileceği, cristian ın mutlaka emre ve ya meireles ten biri ile oynaması gerektiği aksi takdirde bilhassa hücumda kaldıramayacağı yükün altına giriyormuş izlenimi vermesi, sow un ve gökhan ın oyun aklı ile mehmet topuz un, son dakikaların oyuncusu olmasının kariyeri açısından taşıdığı endişe dikkati çekenlerdir.
aykut hocamız maçın böyle olmasının normal olduğunu söyledi ne diyelim fb taraftarlarını daha çok zorlu maçlar bekliyo.
Fenerbahçe camiasını tebrık etikten sonra bir iki yorum yapmak istiyorum. Ulan dingil bu nasıl bir taktik ve futbol anlayışı. Karşındaki takım alenen mahallenin kahvecisi horvath ( adamda resmen göbek vardı) ve işsiz gençlerinden kurulmuş bir takımdı. Buna rağmen ikinci yarı Allah korudu bizim kaleyi yoksa bu futbol ile bu konum çok zordu. Dahası son dakikalarda takımda kuyt hariç herkes neredeyse defansifti. 9 kişi defans oynayıp bir de bu kadar pozisyon yiyorsan zor kardeşim. Velhasılı bu Aykut'tan olmaz beyler.