bugün

12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu "evet" ile sonuçlandığı taktirde yetmez ama evet sloganı etrafında buluşan bir grup aktivist tarafından beşiktaş adliyesi önünde toplanılarak "bir saniye bile kaybetmiyoruz" denilerek gerçekleştirilecek eylem.

elbette yasal olarak mümkün değil, henüz oylamanın ertesi günü dava açılamaz; fakat burada anlatılmak istenen duruş meselesi, konunun ehemmiyetidir. çıkıp diyorlar ki efendim "zaman aşımı"; sorun şu, çokları ölmüş, yaşayanları 90 yaşına gelmiş adamları hapse atmak değil arzumuz... postalcılara, "bakın artık bu ülke demokratik bilinç seviyesini yüksek oranda arttırdı"; artık tepki veriyor, ses çıkarıyor, sokağa iniyor... demokrasi çerçevesinde hesap soruyor diyebilmek.

unutulmamalı ki 50 yıl önce başbakanını asan "çeteci"lere çıt çkarmayan halk yok artık. evet demek bu yüzden önemli, geçmişte yaşananlara değil, gelecek için tasarlananlara bir göz dağıdır.

görsel editi: görsel
genç sivillerin yapacağı suç duyurusu. ama biz nefeslerimizi tuttuk bekliyoruz 13 eylül sabahını. bakalım marmaristen tek el tabanca sesi gelecek mi?
(bkz: traş)
(bkz: ahaha ben buna gülüyorum ya)
semboliktir.
sonuçların 'evet' çıkması üzerine 'acaba şimdi ne olacak' sorusunu akıllara getiriyor, Kenan evren yargılanacak mı?
imralıdaki şerefsizi yargıladılar ne oldu dedirten düşüncedir. Marmaristen alırlar adaya koyarlar. Yeni bir Türkiye inşaa etmekten bahseden RTE ye de suç duyurusunda bulunalım...
netekim asmayalım da besleyelim mi?
(bkz: 400 darbe)
(bkz: ironi)
kenan evren'in yargılanması sırf "bu olay gerçekleşmeyecek akp bizi kandırıyor diye" hayır diyen büyük bir kesimin dumura uğramasına vesile olacak olaydır.