bugün

izledikten sonra internetten aron ralston'ın kolunun sıkışmasından sonra çektiği gerçek video kaydını izlememle zihnimde unutulmayacak filmler arasına girmiş olan film.

gerçek kayıt: http://www.youtube.com/watch?v=NerTo86BE9w
aslında sıkıcı olması gereken bir film, müzikleri ile merak uyandırmıştır.
danny boyle'ın sayesinde "sağlam film" mertebesinde olan bir film.
'Ay beni kan tutar.' 'ay ben tiksinirim.' Diyen insanların izlememesi gereken filmdir.
izlenmesi gereken, akıcı hiç sıkmayan , gerçekçi ve kendinize bir şeyler katacağınız bakış açınızı değiştirecek güzel bir film.
Gerçek bir hikayeden alındığı için çekici gelen film.
Gerçek olmasaydı da izletirdi kendini o ayrı mesele.
Filmi geniş geniş analiz etmektense sadece izlenmesi tavsiye ederim.
Zira hayatı, yaşam için mücadeleyi, vazgeçmeyi, umut etmeyi, bırakmamayı çok iyi anlatan bir hikayesi var.
jeyms franko reyizin başrolünde olduğu gerçek bir hikayedir.
(bkz: james franco)
james franco'yu sevmenize sebep olacak film.
nötrlemek için;
(bkz: this is the end)
normalde filmlerden nasılsa gerçek değil diyip zevk alarak izleyemezdim ama gerçekçilik payı ve oyunculuğuyla müthiş bir film.
bir kısım insanın beğendiği bir kısmının ise nefret ettiği yabancı filmlerdendir.
jurassic park repliklerinden biri olan "yaşam bir şekilde yolunu bulur" ifadesini hatırlatan gerçek hikaye uyarlaması filmdir.

olayı gerçek hayatta yaşayan aron ralstonın protez kolla hala sporuna devam edeceğini söylemesi de, hayatın gerçekten inanmışlıklar için kısa olduğunu gösteriyor.
yüz yirmi yedi aurs.
Ismail abi li versiyonu ile hala gulumsetmekte olan film.
Aşırı derecede sıkıcı film. into the Wild gibi başladı. Onun gibi kendini sevdirecek, sonuna kadar kendine bağlayacak diye bekledim ama aşırı baydı beni.
Yeri geliyor dört saatlik filmi tek solukta izliyorum. Mesela (bkz: gone with the wind)
Ancak bu film nedense sıkıcılığın dibiydi. Bir buçuk saatlik bir film hiç mi bitmek bilmez. Neden bilmiyorum ama bir türlü ısınamadım filme. Tek mekan olmasından mı, sahnelerin gerçeklikten uzak olması mı bilmiyorum. Açıkçası filmin gerçekliği de inandırıcı gelmedi bana.
Filme genel bir antipati duymuyorum. Sıkıcılığı dışında. Ancak sinir bozucu olan nokta kesinlikle kandı. Abi 2013 yılında bile reçel gibi salça gibi kan görüyoruz filmlerde. Çeken herifler hiç mi kan görmemiş hayatında.
Bundan 60-70 sene önce çekilmiş filmlerde bile kan olayı gerçeğe yakın başarılırken günümüzde böyle salak salak şeyler görmek ne kadar tuhaf.

Neyse, sırf biyografi diye katlandım filme. 6/10 dan fazla etmez. imdbde boku bokuna şişirilmiş.
ta en başlarında bir ''testere'' edası yaratan film.

(bkz: ben biliydim böyle olacağını)

ulan midem ve psikolojim kaldırmıyor böyle şeyleri benim. kötü kedi şerafettin izlerken bile ölen kedi psikolojimi bozmuştu. yapmayın şöyle filmler.
Kanlı manlıysa "izlenable" olan filmdir.
Müzikleri çok hoş olan film. Dido, sigur ros gibi şarkıcı ve grupların desteği, bunu etkileyici bir film haline getirmiş olabilir.
James Franco'nun tek başına şov yaptığı film. Danny Boyle iyi bir yönetmen zaten farkını bir kez daha göstermiş. Karakterin sıkışıp kaldığı anda kendiyle yüzleşmesi, hatalarının farkına varması, bir nevi yeniden doğması güzeldi. O kadar olay oldu ama filmin en güzel yani bikinili kate mara.
Buried varken tırt bir film. Çok güzel reklamı yapıldı.
18 milyon $ bütçe ile çekilmiş, imdb 7.6

film de 1 oyuncu var diğerleri çok kısa süre görünüp gidiyorlar. kısıtlı malzeme ile güzel bir konu çıkarılmış. ama bu kadar bütçeyi nereye harcadıklarını çok merak ediyorum.

filmin kol kesme sahnesi beğenilmiş... zaten başka bir sahnesi de yok. o sahnenin üzerine çok durmuşlar ama bence yeterli değil. sahne fakiri bir filmde bu sahnenin muhteşem olması gerekiyordu. James Franco'nun bu rol için doğru olmadığını düşünüyorum.
" Doğduğum an, aldığım her nefes, yaptığım her şey beni buraya, evrendeki bu çatlağa sürüklemiş.."
çok güzel filmdi. Kesinlikle izlenmesi gerek. Insan ben olsam yapabilir miydim diye düşünmekten kendini alamıyor.
---spoiler---
Güzel bir film, sonunda baş karekteri ve ailesini bir kolu eksik şekilde görmek ve hala aynı bölgede spora devam ettiğini öğrenmek çok etkileyiciydi.
görsel
Filmin adı 127 saat boyunca kayalıkların arasında sıkışan aron ralston'ın gerçek hikayesinden geliyor.
Sıkıcı değildi tavsiye edebilirim.
Son kısmında biraz etkilenebilirsiniz, kandan dolayı.

Filmin başında aklıma mr zeze geldi. Ne zaman doğayla bütün çılgın bir adam görsem aklıma gelir. Silik oldu ama umarım hâlâ doğayla iç içe ve keyfi yerindedir. Başına gelmesin böyle bir şey, ah aman diyeyim.
Mücadele,azim ve kararlılıkla hayatta kalmayı öğreten hoş film. Fakat isminden mütevellit 127.saatin sonunda aksiyon olacağı belli. keşke farklı isim olsa idi. Evet.