bugün

güzel ülkemizde bir çok insanın hala bilmediğini üzülerek öğrendiğim, hayat kurtaran numara.
aramak için sim kartsız cep telefonunun bile yeterli olduğu numara.
cep telefonuna özel hastanelerin numaralarını kaydetme nedeni.
malum helikopter kazasından sonra sksen kullanmayacağım numara. arkadaşım yerim belli yurdum belli. zaten düşmüşüm. abuk sorularla adamı çileden çıkartıyorlar. kazazede devamlı konuşturulsa anlarım. bilinci açık kalır, uyuyarak donması engellenir. ama bu da yok. zaten eşek kadar helikopterin bulunamamaış olması ayrı rezalet. hani şey vardı, 11 eylül saldırılarından sonra amerika'Nın uyduları var dendi, yer yüzünde basketbol topu ebatlarında cisimleri bile görebilirdi. ne bokuma var şimdi? koca helikopter lan? yuh diyorum. sevdiğim insanları emanet edemeyeceğim numara.
bir işe pekte yaramadığını son günlerde gayet acı haberle öğrendiğimiz *acil numara servisi.
(bkz: sos)
112'yi aradığınızda karşınıza, bulunduğunuz ilin merkezindeki komuta
kontrol merkezi çıkar. Yani hangi şehirden arıyorsanız o şehrin 112 görevlisi
karşınıza çıkar. Cep telefonunun 112'yi arayabilmesi için en az bir şebeke
tarafından sinyal alması gerekiyor. Örneğin telefonun operatörü Turkcell ve
bölgede Turkcell'in baz istasyonu yok. Doğal olarak telefonla hiçbir yer aranmaz
ancak çevrede Avea veya Vodafone operatörlerinden herhangi birinin baz istasyonu
varsa cep telefonu bu baz istasyonunu kullanarak acil çağrı yapabilir. Yani 112,
telefon operatörlerinden bağımsızdır.
ağustos ayı itibariyle antalya ve ısparta illerinde pilot uygulamayla;

acil yardım, polis, trafik, jandarma, itfaiye gibi kuruluşların tek bir santral üzerinden yürütüleceği numara.
uygulamanın başarılı olması durumunda 2011 yılından itibaren tüm türkiye genelinde geçerlilik kazanacak.

aksaklıkların giderilerek bir an önce ülke genelinde uygulamaya geçirilmesi temennisiyle.
hayat kurtarmaktan başka görevleride olan acil destek hattı.

mesela: (bkz: 112 nin sevgilileri buluşturması)
kesinlikle aranıp işletilmemelidir. unutmayalım ki, bir gün hepimizin bu numaraya ihtiyaçı olabilir.
yakında sonuna 118 gibi 20 ya da 12 eklenmesi muhtemel acil durum numarasıdır.
arandığında Mozart Dinletilen Sisteme Sahip Acil Numara
antalya il genelinde çok başarılı olan sağlık hizmeti.
insanın ofis dahili numarası olunca değişik bir hava katan numara.

-alo buyrun acil servis
salak salak esprilere işletmelere maruz kalan telefon numarası. bir örnek için:

-alo 112 mi?
+evet buyrun?
-amerika başkanı obama dahil herkese haber verin uzaylılar tarafından kaçırıldım!
+dııt dııt dııt...
Hasta 112 bekler, acil servisçilere iyi keyifler!
geçen sene işyerimin bulunduğu cadde üzerinde 20'den fazla trafik kazası olması sonucu, yüz göz olduğum numara. allah rızası için birisi şu yola trafik ışığı koysun.
111 ile 113 arasındaki sayı.
anadolu yakasında oturanlar için kutsal topraklara gidişin en ucuz yolu .
telefonlarına çok geç cevap veren, hatta hiç cevap vermeyen ilk yardım hattı. nasıl bir ilk yardım anlayışı akıl alır gibi değil.
son yıllarda olay yerine ulaşma ortalaması 6 dk olan, artık eskisine göre çok kaliteli çalışan ekip.
aradığınız zaman ulaşamadığınız acil yardım hattı.

not:acil yardıma ulaşamayıp polisi arayıp yalvarırsanız onlar bir şekilde ulaşıp ambulansı getirebiliyorlar.
40 dakikadır "hiç kimsenin" cevap vermediği sözde acil servis numarasıdr.
Hasta sevk etmek için aramak zorunda olduğum numara.
11833 reklamlarını 112 ambulanstan daha çok bildiğimden eğer ambulansı aramam gerekirse önce 11833ü ararım ben abi.
19 mayısı 20 mayısa bağlayan gece taksimden kadıköye kadar hep bir ağızdan şarkılar söylediğimiz otobüstür. yaşadığım en ilginç deneyimdi diyebilirim.

kardeşim arkadaşım ve ben deli gömleği albüm lansmanına katıldıktan sonra eve dönmek üzere otobüs durağına gittik. otobüs beklerken durakta tanıştığımız iki arkadaştan biri gitarımızı isteyip durakta çalmaya başladı. sonra otobüse binince de buna devam etti. otobüsün ilk 4lü koltuklarında oturduk. karşımıza iki tane sarışın güzel oturdu, ya da güzellerden biri sarışın ama diğeri sadece güzeldi, sarışın olmayabilirdi yani tam hatırlayamadım. sonra onlar arkaya geçtiler. neyse hikaye o değil tabi. yavaş yavaş insanlar eşlik etmeye başladı şarkılara. sonra bir baktık sıkış tıkış vaziyette gittiğimiz otobüste tüm yolcular hep bir ağızdan şarkılar söylüyoruz. sonra bir ara, tanıştığımız o arkadaşların elindeki vurmalı çalgıyı da aldım elime, vuruyorum gelişi güzel. keyfin doruklarındaydık. kimi ineceği durağı kaçırıp başka bir durakta iniyor. kimi inmesi gerekirken inmekte tereddüt ediyor. hatta bir erkek yolcunun sevgilisi aradı, sanırım "nerdesin hala" diye hesap soruyordu. çocuk "otobüsteyim hayatım" dese de bir türlü inandıramadı. barda sandı kız onlarca kişiden çıkan melodili seslerden dolayı. "sevgilimden ayrılma sebebim siz olcaksınız" diye bağırıyordu. sonra 1 dakika ara verip telefonu kapattıktan sonra tekrar devam ediyorduk. sonra "x" "y" (isimlerini de öprendik telefonun diğer ucundaki kızın ismi sibeldi hatta hatırlıyorum)yi seviyor diye bağırdık kız duysun inansın diye. geleceğim nokta, çeşit çeşit karakterlerde farklı farklı yaşlarda bir ton bir birini tanımayan insandık ve otobüste hakim olan tek şey insan sevgisiydi. otobüsün en başından en sonuna kadar her insan var gücüyle yükseltip sesini şarkılar söyledik. ilk kez yaşadım böyle bir şeyi. ve bir daha asla aynı sinerjiyi bulamayacağımı biliyorum. otobüsü dolduran insanlar sanki aynı şeyi istiyorlardı. ve büyük bir patlama. ve sonuç; hayatımın en güzel ve en anlamlı gecesi. gerçekten anlatmakla anlaşılamayacak bir şeydi. ne kadar yazsam boş. video, fotograf çeken insanlar da oldu. umarım birine bir şekilde ulaşıp alabilirim o görüntüleri.

kurduğum şu gruptan ulaşabilirler bana;

http://www.facebook.com/home.php?sk=group_205048686200731