bugün

necip fazıl kısakürek 'in zindandan mehmed e mektup adlı şiirinden alınmış bir mısradır.

Somurtuş ki bıçak, Nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
yalnız seccademin yüzünde şefkat...
beni kimsecikler okşamaz madem,
öp beni alnımdan, sen öp seccadem...

insanın en çok yalnız kaldığı anlarda bile, insana, yalnız olmadığını hissettiren, güven veren, mutlu eden, güç veren, yükünü hafifleten, tevekkülün huzurunu hissettiren andır işte o an.

"allah'tan başka hiçbir şeyi olmayan ben, allah'tan başka her şeyi olana acırım." demişti. kim demişti hatırlamıyorum. ne güzel de demiş.

edit: bunu eksileyen insan! soluklansaydın bi.. gerçekten neden eksiledin? mesaj atar mısın? çok merak ettim *
(...)

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin,
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

diye sonlanan necip fazıl kısakürek şiirinden bir satırdır..
üstad'ın muhteşem şiiri zindandan mehmed'e mektup'un muhteşem dizeleridir.
üstadın deli eden dizesidir. bravo valla...

Somurtuş ki bıçak, Nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yüzünde şevkat;
Beni kimsecikler okşamaz madem;
Öp beni anlımdan, Sen öp seccadem!