bugün
- oksijensizsu9
- insana kendini kötü hissettiren şeyler12
- düşün ki o bunu okuyor14
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- tilki ailesi8
- icardi190520
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- özgür özel10
- fatih terim'in yuhalanması16
- ayça tilki10
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır20
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim21
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
entry'ler (6)
hiç istemediğin bir arkadaşından kurtulabilirsin. git bu adama borç ver, sonra hep senden kaçsın.
Bir işletmeyi en kısa zamanda istenilen yere getirme olarak tanımlanabilir. Bir sürü ninja pazarlama tekniklerinden oluşur ve data-driven'dır. Growth hacker'lar konvansiyonel olmayan yolları kullanırlar. Her iş için farklı taktikler kullanılır. Growth hacking belli bir kalıptan olusmaz, her durum için taktikler üretilir.
nevada gereksiz araştırmalar enstitüsü'ne göre tüm zamanların en çok söylenen yalanı seni seviyorum'dur.
12 Ekim'deki Standart and poors güncellemesiyle doların yüzde 10 devalüe olacagını söylemediği veya söyleyemeyeceği için, nazarımda boş bir programdır. Gerçeği yansıtmayan program batsın yerin dibine
(bkz: veritas vos liberabit)
(bkz: veritas vos liberabit)
Bunları düşünüp 5 sene önce okudugum okulu bıraktım. şimdi başka bir okulu bitirdim. bir zaman bir yazı yazmıstım. aynen paylaşıyorum.
Nasıl ki tekstil endüstrisinin devamı için moda icat edilmişse, dünyanın hakimleri de "iş"leri, "uğraşları" icat etmişler insanları meşgul ve prodaktif tutabilmek için. Sonra evlilik icat olmuş, töreydi, toplum baskıydı, türünün devamıydı. insan ne kadar çabalasa da tüm istediklerini elde edemeyecek hiç bir zaman. Çünkü materyalist dünyada insan isteklerinin sınırı olamaz. Hatırla küçükken basmalı kalemler çıkmıştı, böyle ucunu alıyorsun önünden kalemin, arkasına koyuyorsun falan. O çıkınca diğerlerinin hiç bir önemi kalmamıştı ve sen onu istemiştin. Araban olsa üst modeli, evin olsa havuzlusu. insan egosu nasıl ehlileştirilebilinir ki? Onun için sonsuz insan isteklerinin peşinden koşmanın bir manası yok. Tüm sistem bir yarış atı gibi koşman için yaratılmış. Platon'un Philebos'ta haz duygusu ve bilgelik duygusunu karşılaştırırlar. Vardıkları sonuç bu satırlarla aynı. Yaptığın çocuk bile standarttan çıkmamak için. Çünkü yapmazsan hayatta başarısız ilan edileceksin. Kız kurusu, evde kalmış diyecekler sana. Yani asıl acı standarttan çıktıgında inkişaf edecek sana. Ya da yapamadığın ne varsa, yarış atı gibi koşup elde edemediğin ne varsa, senin bir uzvun yani sen olan cocukların elde etsin isteyeceksin. Belki de cocuklar, sadece insanın aç gözlülüğünün sonuçları. Senin yapamadığın ne varsa onun yapmasını istiyorsun ki Almanya yenilince sen de yenilmiş sayılma. Kelebek isimli romanı okuduysan bilirsin, suclu sorar hakime müebbet hapis kac yıl sizin orda diye. Bizim bu sistemdeki müebbetliğimiz, sancılarımız sadece biz miyiz sence yoksa bizden sonraki tüm nesiller de dahil mi? Ölümün tek gerçeklik olduğu bu dünyada mutlu son yok. Yaşam ise başı ve sonu olan kısacık bir orta. Zen felsefesinde derler ya, hayat otobüse binmek ve otobüsten inmektir. Sen ereğe bakma, just carpe diem, aslolan yolun kendisi. Anın tadını çıkar. Zor olanı başarıyoruz. Ama bir piyon olarak. Oysa asıl hizmet ettiğimiz olgu belli. Ve bana kalırsa insan yanımız bunları bilmeye doğru koca bir tunel açıyor. Ve insan olmanın rahatlığını yaşamak için 60 yılda boğulacağımız bu denizden kafamızı kaldırmamız gerek. Nefes almamız gerek.
Nasıl ki tekstil endüstrisinin devamı için moda icat edilmişse, dünyanın hakimleri de "iş"leri, "uğraşları" icat etmişler insanları meşgul ve prodaktif tutabilmek için. Sonra evlilik icat olmuş, töreydi, toplum baskıydı, türünün devamıydı. insan ne kadar çabalasa da tüm istediklerini elde edemeyecek hiç bir zaman. Çünkü materyalist dünyada insan isteklerinin sınırı olamaz. Hatırla küçükken basmalı kalemler çıkmıştı, böyle ucunu alıyorsun önünden kalemin, arkasına koyuyorsun falan. O çıkınca diğerlerinin hiç bir önemi kalmamıştı ve sen onu istemiştin. Araban olsa üst modeli, evin olsa havuzlusu. insan egosu nasıl ehlileştirilebilinir ki? Onun için sonsuz insan isteklerinin peşinden koşmanın bir manası yok. Tüm sistem bir yarış atı gibi koşman için yaratılmış. Platon'un Philebos'ta haz duygusu ve bilgelik duygusunu karşılaştırırlar. Vardıkları sonuç bu satırlarla aynı. Yaptığın çocuk bile standarttan çıkmamak için. Çünkü yapmazsan hayatta başarısız ilan edileceksin. Kız kurusu, evde kalmış diyecekler sana. Yani asıl acı standarttan çıktıgında inkişaf edecek sana. Ya da yapamadığın ne varsa, yarış atı gibi koşup elde edemediğin ne varsa, senin bir uzvun yani sen olan cocukların elde etsin isteyeceksin. Belki de cocuklar, sadece insanın aç gözlülüğünün sonuçları. Senin yapamadığın ne varsa onun yapmasını istiyorsun ki Almanya yenilince sen de yenilmiş sayılma. Kelebek isimli romanı okuduysan bilirsin, suclu sorar hakime müebbet hapis kac yıl sizin orda diye. Bizim bu sistemdeki müebbetliğimiz, sancılarımız sadece biz miyiz sence yoksa bizden sonraki tüm nesiller de dahil mi? Ölümün tek gerçeklik olduğu bu dünyada mutlu son yok. Yaşam ise başı ve sonu olan kısacık bir orta. Zen felsefesinde derler ya, hayat otobüse binmek ve otobüsten inmektir. Sen ereğe bakma, just carpe diem, aslolan yolun kendisi. Anın tadını çıkar. Zor olanı başarıyoruz. Ama bir piyon olarak. Oysa asıl hizmet ettiğimiz olgu belli. Ve bana kalırsa insan yanımız bunları bilmeye doğru koca bir tunel açıyor. Ve insan olmanın rahatlığını yaşamak için 60 yılda boğulacağımız bu denizden kafamızı kaldırmamız gerek. Nefes almamız gerek.