bugün

entry'ler (1077)

google

bir alışveriş sitesinde herhangi bir ürünü inceledikten sonra, gezindiğim diğer sitelerdeki reklamlarda aradığım ürünün görünmesini sağlayan arama motoru. şimdi başka bir arama motorunu deniyorum. google'a bunu yapacağım aklıma gelmezdi.

edit: geri google'a döndüm. bunun başka çözümü yok mu,acaba suserler?

2012 londra olimpiyatları

londra olimpiyatlarında kullanılan havuz, pist, saha vesairenin olimpik oyunlar bittikten sonraki hali ile ilgili radikal gezetesinden bir yazı.
http://www.radikal.com.tr...1096922&CategoryID=84

türkiye

büyük bir millet olmak diye bir şey varsa eğer bu zor iş: ilk önce kibar olmakla başlıyor, sonra evinin baş köşesinde sözlük ve kütüphaneyle devam ediyor. kanunlara, kurallara uymak gerekiyor. yani, bunlar zor işler.kibar olmak kolay şey değil: seninle aynı fikirde olmayanla sohbet etmeye devam etmeyi, tartşımaya devam etmeyi, beğenmediğin bir şey duyduğunda, ya da fikir ve bilgiler altında ezildiğinde de sakin ve kibar olmaya devam etmeyi gerektiriyor.evinde, baş köşede bir sözlük ve kütüphanenin olması da zor iş: okuyacakasın, boş zamanın olacak, kitaplara para harcayabileceksin, düzen, tertip olacak hayatında, evinde, eşinle, çocuklarınla bir araya geldiğinde bilgi ve bilgiyle konuşabileceksin, arkadaşlarınla da kitap, fikir tartışabileceksin. bunları yaparken utanmayacaksın, götün de kalkmayacak.kanunlara kurallara uymak da kolay değil. kırmızı ışıkta duracaksın, yere tükürmeyeceksin. torpilcilik, yeğencilik, memleketçilik yapmayacaksın.

ilber ortaylı

youtube'de teke tek programında izliyorum bu hocayı. adamı kızdırmışlar zamanında. kısaca mallık yapmayın diyor ama.
http://youtu.be/-DXB7NcrAOc

ilber ortaylı

"toplumlar otomatik olarak gelişmezler. burada, karşılıklı konsensus, olaylarda dengeleme, bir araya gelme, söylem biçimi, dengelenmeyi kurma" çok önemlidir diyen tarihçi. bireysel bazda da durum budur aslında: karşıdaki kişi değişmenin ne işe yaradığını bilmezse, onu değiştirecek olaylara ve gözlemlere de kapalı oluyor. bu haliyle, birine bir şeyi anlatmak, yani birine bir şey söylemek, o kişinin değişmesini sağlamıyor. biraya gelmek, ortak fikir çıkarmak, müzakere etmek, hatırlayıp düşünmek, rahatsız edici olsa da düşünmek gibi özellikler önemli.

türk erkeğinin penis boyunun vasati 12 cm olması

çocuk yapmayı, zevk almayı ve vermeyi engellemeyen durum.

tivibu cep

içeriği, tivibu'nun bilgisayardan izlenebilen versiyonu ile aynı olmayan tv türü. tivibu bilgisayar'da , tivibu cep'teki ulusal kanallara ek olarak, national geograhic, yabancı kanallar, film kanalları, çocuk kanalları var. aslında burada bir düzen var tabi: internet sayfasında tek bir içerik verilip hizmetlerin hepsinde kanallar aynı izlenimi veriliyor.

rapor vermek

bilgi vermektir ama bunun nasıl yapılacağını insanlar daha önceden çalışmamıştır. insanlara akıl danıştığında, ya da, sohbet ederken, kişiler hayatla ilgili gözlemlerini aktarırken, bilinçsiz olarak, kendi kişiliklerini destekleyici şeylere meyledebilirler, konuşmak istedikleri şeyleri gündeme getirebilirler (aynı konunun diğer yönleri de önemli olduğu halde), tarafsız olamazlar yani. kısacası, rapor vermek zordur, ve insanlara akıl danıştığınızda onların size rapor verdiklerini düşünmeyin.

celal şengör

uygarlığın ilk şartının kavga etmeden tartışmak olduğunu söyleyen bilim adamı. kaynak koca teke tek programındaki röportajı
http://youtu.be/i1M6uL8EM3o

beethoven piyano konçertosu no 3

müzikle terapide rahatlıkla kullanılabilecek bir eser: fazıl say çalıyorsa, daha da bir antidepresan, kırık duygu tamir edici, umut aşılayıcı, enerji artırıcı. kahve etkisi yarattığından uyku öncesi tavsiye edilmez.

türkçe öğretmeni

düşünce eğitmeni. bir metni okutmadan önce, öğrencileri konuşturur, düşüncelerini söylemeye teşvik ederek kendilerini tanımalarını sağlar. yeni fikirler ortaya atarak konuyu ilginç hale getirir. metne bireysel tepkiler verdirmeyi ve bu tepkileri savunmayı destekler. bunu bir kişiyle bile yapsa kardır der. büyük adamdır. ilkokul öğretmenleri gibi.

fazıl say

doğan hızlan'ın yazısı:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19597844.asp

fazıl say

röportajı:
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=303244

fazıl say

hıncal uluç'un fazıl say'la ilgili yazısı:
http://www.sabah.com.tr/y...yeri-sahip-olmanin-gururu

haşlanmış patates

(bkz: patates haşlamak)

ahmet adnan saygun senfoni no 5

1985'te bestelenmiştir:

http://www.youtube.com/watch?v=XUtFRUcWfGM
http://www.youtube.com/watch?v=o7s_8oEcOCE
http://www.youtube.com/watch?v=KvO26Gyg1q8
http://www.youtube.com/watch?v=ns948NfP2uU

ahmet adnan saygun senfoni no 4

1974'te bestelenmiştir.

http://youtu.be/X7LPAhGbrFE
http://youtu.be/BpBul21rw8s
http://youtu.be/Kn8zqF1m7hI

ahmed adnan saygun

beş senfoni bestelemiştir:
(bkz: ahmet adnan saygun senfoni no 1)
(bkz: ahmet adnan saygun senfoni no 2)
(bkz: ahmet adnan saygun senfoni no 3)
(bkz: ahmet adnan saygun senfoni no 4)
(bkz: ahmet adnan saygun senfoni no 5)

iki piyano konçertosu vardır:
(bkz: ahmet adnan saygun piyano konçertosu no 1)
(bkz: ahmet adnan saygun piyano konçertosu no 2)

ahmet adnan saygun senfoni no 2

1958 yılında bestelenmiş.

http://youtu.be/HQrAe-4_zMw
http://youtu.be/GRhqm0jnPqw
http://youtu.be/zIoJSWWra4g
http://youtu.be/uA1FQSO3nJU

fazıl say

der spiegel adlı dergide hakkında çıkan yazıyla ilgili:

http://www.turuncutime.co...o-virtuozu-fazil-say.html

haberin almanca kaynağı:
http://www.spiegel.de/kul...sik/0,1518,797735,00.html