bugün
- kadir mısıroğlu mezarı18
- icardi190541
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu15
- sözlük yazarları beni tahrik etmiyor8
- en sevmediğiniz sözlük yazarları11
- kendini bir görsel ile anlat9
- meral akşener15
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar8
- sarılma ihtiyacı10
- bursa8
- albay kemal22
- gizli samyel22
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak14
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- fethullah gülen8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız14
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- herkesle iyi geçinmek10
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- anın görüntüsü11
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi15
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
entry'ler (8)
geçen sene yönetmen asistanlığı yaptığım ve çok keyif aldığım festival, gerçekten iyi bir ekip yönetiyor.
bir de ufak dipnot vereyim, bir zamanlar, bu festivalde simultane (anında) çeviri yapılırmış filmlerde, sanmayın ha altyazı teknolojisi dublaj falan daha yokmuş diye, hepsi var, ancak olay festivale gönderilen filmlerin çok kısa bir süre elde durmasından kaynaklı. ce şöyle gerçekleşiyor, bildiğiniz sinema salonunun köşesine bi masa atıyorlar ve çevirmen o masada oturup filmi çeviriyor bir yandan film oynarken, dört saatte altyazı bulmaya alışmış bizim nesil için pek ilginç pek alışılagelmedik bir uygulamadır bu.
bir de ufak dipnot vereyim, bir zamanlar, bu festivalde simultane (anında) çeviri yapılırmış filmlerde, sanmayın ha altyazı teknolojisi dublaj falan daha yokmuş diye, hepsi var, ancak olay festivale gönderilen filmlerin çok kısa bir süre elde durmasından kaynaklı. ce şöyle gerçekleşiyor, bildiğiniz sinema salonunun köşesine bi masa atıyorlar ve çevirmen o masada oturup filmi çeviriyor bir yandan film oynarken, dört saatte altyazı bulmaya alışmış bizim nesil için pek ilginç pek alışılagelmedik bir uygulamadır bu.
kesinlikle yayınevleri, staj bile yapmak isteseniz nasıl torpil dönüyor.
size oyun oynuyormuş değil de masalsı bir bulmaca çözmeye çalışıyormuşsunuz izlenimi veren, para verip almaya değer mi tartışılır olan, ama tartışmasız mobilde oynadığım en iyi oyunlardan biri olan oyundur monument valley.
"monument valley'e yaklaşımımız, geleneksel uzun süreli oyun ya da sonu gelmeyen oyunlardan çok daha uzaktı." diyor baş tasarımcı ve artist ken wong ve devam ediyor, "daha çok bir film izleme ya da müzede bir öğleden sonra deneyimi gibi bir şey olsun istedik."
"monument valley'e yaklaşımımız, geleneksel uzun süreli oyun ya da sonu gelmeyen oyunlardan çok daha uzaktı." diyor baş tasarımcı ve artist ken wong ve devam ediyor, "daha çok bir film izleme ya da müzede bir öğleden sonra deneyimi gibi bir şey olsun istedik."
(bkz: duman)
dumanın ilk albümleri yok, bildiğin yok, eski köprünün altında'dan tut da seni kendime sakladım'a kadar yok. nasıl yok, niye yok?
dumanın ilk albümleri yok, bildiğin yok, eski köprünün altında'dan tut da seni kendime sakladım'a kadar yok. nasıl yok, niye yok?
sonu hafif aceleye gelmiş gibi, onun dışında gerçekten güzel bir film, mükemmel manzaralar ve paranın insanı düşürdüğü hallerin anlatımı gerçekten etkileyici.
bu arada afişindeki adamı ben yıllarca cem davran sandım yahu, gerçekten benziyor. ayrıca, taner birselin gençliği ile şimdiki hali ne kadar farklıymış, yaşlanmamış, pokemon gibi evrilmiş adam.
bu arada afişindeki adamı ben yıllarca cem davran sandım yahu, gerçekten benziyor. ayrıca, taner birselin gençliği ile şimdiki hali ne kadar farklıymış, yaşlanmamış, pokemon gibi evrilmiş adam.
vasat bir film, ne yazık ki, çekileceğini duyduğum andan beri sonunun böyle olacağını tahmin etmiştim, hollywood'un bir sürü vasat filmle yiyip tükettiği antik yunandan sonra sıranın antik mısıra gelmiş olmasına sinirlenmiştim açıkçası bir antik mısır mitolojisi sevdalısı olarak.
tekrar filme dönersek, yüzde doksanı cgı olan bir filmdi şimdi, oyunculuk açısından bir şey diyemeyeceğim bu yüzden, senaryo ufak tefek sıkıntıları olsa da idare ederdi, yine de film beni baştan sona mutlu etti genel olarak. daha geniş bir egzotik antik mısır müziği skalası da beklemiştim, ama olsun bol bol piramit gördük <3
tekrar filme dönersek, yüzde doksanı cgı olan bir filmdi şimdi, oyunculuk açısından bir şey diyemeyeceğim bu yüzden, senaryo ufak tefek sıkıntıları olsa da idare ederdi, yine de film beni baştan sona mutlu etti genel olarak. daha geniş bir egzotik antik mısır müziği skalası da beklemiştim, ama olsun bol bol piramit gördük <3
istanbul uluslarası film festivalinde yönetmeni mirlan abdykalykov'un da katılımıyla gösterilen kırgız filmi.
nefis bir sinematografisi var filmin, geniş açı çekimler özellikle çok güzel. filmin dili kırgızca, türkçeye en uzak olan dillerden biri olsa da dikkatli dinlerseniz filmdeki çoğu sözcüğü anlayabiliyorsunuz. yönetmenin asistanlığını yaptığım için festival sırasınca birkaç anekdot da biriktirdim. beyoğlundaki gösterimde mirlan'a şöyle bir soru sorulmuştu,
seyirci - "küçük kız ile çalışmak zor muydu? ağlama sahnesini nasıl çektiniz?"
mirlan - "evet zordu gerçekten, o sahnede karşısına geçip ağlamaya başladım, sonra o da bana katıldı, böylece çektik sahneyi."
oldukça genç olmasına rağmen böyle güzel bir film çektiği için ileride de güzel işler çıkaracağını düşünüyorum mirlan'ın. ülkemizde gösterime girmeyecek bildiğim kadarıyla, başka sinema'da falan da yok, ama yine de bir gün bir yerde sütak'ı görürseniz izlemeden geçmeyin, geniş açı çekimleriyle dağların ve atların görüntülerine doyacağınız ve doğayla iç içe yaşayan insanların hayatlarını seyredeceğiniz bir film sütak.
bu da fragmanı efenim,
https://youtu.be/1v0WSnOLdpw
nefis bir sinematografisi var filmin, geniş açı çekimler özellikle çok güzel. filmin dili kırgızca, türkçeye en uzak olan dillerden biri olsa da dikkatli dinlerseniz filmdeki çoğu sözcüğü anlayabiliyorsunuz. yönetmenin asistanlığını yaptığım için festival sırasınca birkaç anekdot da biriktirdim. beyoğlundaki gösterimde mirlan'a şöyle bir soru sorulmuştu,
seyirci - "küçük kız ile çalışmak zor muydu? ağlama sahnesini nasıl çektiniz?"
mirlan - "evet zordu gerçekten, o sahnede karşısına geçip ağlamaya başladım, sonra o da bana katıldı, böylece çektik sahneyi."
oldukça genç olmasına rağmen böyle güzel bir film çektiği için ileride de güzel işler çıkaracağını düşünüyorum mirlan'ın. ülkemizde gösterime girmeyecek bildiğim kadarıyla, başka sinema'da falan da yok, ama yine de bir gün bir yerde sütak'ı görürseniz izlemeden geçmeyin, geniş açı çekimleriyle dağların ve atların görüntülerine doyacağınız ve doğayla iç içe yaşayan insanların hayatlarını seyredeceğiniz bir film sütak.
bu da fragmanı efenim,
https://youtu.be/1v0WSnOLdpw
iskender ile erdal bakkal,
o laf sokmalar, o atışmalar..
tabii bir de dabi dabi biraderler, beşik kertmesinden.
o laf sokmalar, o atışmalar..
tabii bir de dabi dabi biraderler, beşik kertmesinden.