bugün

türk okulları

** türk girişimcilerin, dünyanın dört bir yanına açtıkları okullar. fedakarlık geliyor aklıma sadece...
neyse..

herkes kendi kafasına göre konuşuyor. konuşan konuşsun ben yaşadıklarımı bilirim orada. gördüğüm müsamaha ve iyi niyeti bilirim. kimseler de laf etmesin, edemez zaten.

görmeden etmeden saçma sapan(#4329879)(#7909554), götünden uydurma(#5578252)(#7909554)(#5578321), dar görüşlü(#6040164), kin kusan yorumların(#7909485)(#7909517)(#7909554) burada hiç-bir ye-ri yok-tur ve olamaz!..
uydurmayın arkadaşım uydurmayın! gözünüzle gördünüz mü yazdığınız saçmalıkları? birisi bana anlatsın? gören var mı?

daha bulunduğu şehirden çıkamamış bir yazardan ne bekliyorum ki ben de? şaka gibi vallaha...
neyse.

bu okullarda ilkokul ve lise öğrenimimi gördüm. hayatım burada geçti. 2,3,4,5,6,7,8,9'uncu sınıfları bu okullarda okudum. yurtdışında türkmenistanda..
ve hiç bir zaman bir baskı veya farklı bir uyguulama ile karşı karşıya kalmadım. neden kalayım ki? adamları siz öcü falan mı sanıyorsunuz? insan yiyen beyin yıkayan makinalar gibi mi sanıyorsunuz? değil hiç de değil..

başımdan geçen bir olay:
gece yatakhanede yatmamıştık muhabbet ediyorduk, birden bir cam kırılması sesi duyuldu, bilgisayar odasında yangın çıkmış içinde kalan adam da camı kırarak çıkabilmiş.
okuldaki tüm hocalar evlerinden pijamaları ile koşa koşa geldiler, belletmenlerin hepsi koşuşturuyor itfaiye çağıranlar, su taşıyanlar..
o an idrak ettim. bu insanlar çıkmış gelmiş okul açmaya, kendi imkanları ile, ellerinde ne varsa, hanımlarının kolyeleri, bilezikleri, ceplerindeki son paralar bu okullara gitti. okullara para akıyor diye bir yalan olamaz. akmıyor lan aksa her sabah reçel yemezdim!..

yumurta çıktığı günler, peynir çıktığı günler bayram ederdik, okulda yataklar hala eski sovyet döneminden kalma yataklardı. nevresimleri kendimiz getiriyorduk. hocaların üstünde hep sade markalar, arabaları anormal olmayan orta düzey arabalardı(türkmenistanda araba fiyatları çok ucuzdur, 1000 $'a bile altınıza araba çekebilirsiniz. şu an nasıl bilemem ama 7 sene önce böyleydi..)

bilgisayar odamız tüm ülkedeki bilgisayar odalarından 1. seçilmişti ama yanmıştı o da. yanmıştı ve şimdi öğretmenler koşuşuyordu. yangın söndü sonuçta ama ben de bazı şeyleri anladım. fedakarlıktı bu..

bir cam kırıldı diye tüm okulun gecenin 2sinde tören yerine toplandığını bilirim. nedir abi altı üstü bir cam? banyoda kırılmış bir cam. parası benim harçlığımdan bile çıkar, ucuz bişey yani..
o camın hesabı ama ahirette kimlerden çıkar? yurt müdürünün hassas olduğu nokta buydu.

çünkü çalışan insanların cebinden çıkan bir para bu, çocuğunun hakkını okula gönderiyor adam. bu hakka vefasızlık etmek istemedi hiç bir hocamız.

yine bir gün...
babamla daşhouz denilen bir şehir. oranın da köyü köhneürgençe babamın inşaat işleri dolayısı ile gitmiştik. kalacak yerimiz yoktu ve köhneürgenç gibi ta ebesinin nikahı bir köyde kurulu bir türk okulu vardı. oraya gittik ve geceyi orada geçirdik.
akşam misafiriz diye öğretmen lojmanlarında, türk hocalar bize çay koydular, gece gece soğukta oturup muhabbet ediyorlar. ben de daha 10 yaşımda filanım.

babam sordu baştan tanışmak için, herkes kendisini tanıtıyor ve sonunda da mezun olduğu okulu söylüyordu.
gazi kimya... odtü fizik... boğaziçi matematik... türkiyede aranan, hele o zamanın türkiyesinde biçilmiş kaftandı bu insanlar. ama gittiler işte arkalarına bile bakmadan... bu ve buna benzeri bir çok şey.. babam sonradan dedi bana:

işte oğlum fedakarlık budur, diye..
öyleydi. haklıydı babam..

en güzeli ve duygulandıranı da bu işte:

merv türkmen türk lisesinin ilk açıldığı sene, (bu okullar sancılı bir süreç sonunda açılmıştır) yatakhanenin penceresinden bir çocuğun düştüğü haberini alırlar. çocuk hastanelik olmuştur.
bunu haber alan okulun müdürü(isim vermiyorum özelden mesaj ile söyleyebilirim) x hoca olay yerine giderken:

ben ne yaparım şimdi? bir türkmen çocuk düştü, devlet okullara zarar verebilir, kapatabilir? ya o zaman ne olur? nasıl hesap veririm ahirette, bunun karşılığı nasıl ödenir? düşen inşallah benim çocuğumdur diye söylenir durur. yanındakiler:

+ hocam sakin ol tamam, diye teselli etmeye çalışırlar.
olay yerine vardıklarında görür hoca ve der ki:

+elhamdülillah benim çocuğum...
bir insan kendi evladı için bu duayı nasıl yapar?

tamam.. eleştirmek kolay geliyor gençler. sizi anlamak zor değil. böyle yetişmişsiniz. ama ben bu okullarda okumuş birisi olarak söylüyorum, düşündüğünüz gibi değil bu okullar.. cidden..
bu fedakarlıklar ucuz fedakarlıklar değildir.
ileride gurula hatırlayacaksınız, şimdiden kendinizi ön yargı ile doldurmayın.
benden bu kadar...