bugün
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge34
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı14
- fatih terim'in yuhalanması12
- memesi küçük olmak10
- sözlük erkeğinden damat olmaz19
- anın görüntüsü10
- sözlük kızından gelin olmaz23
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim13
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar11
- vatandaşlık farkı alan otel25
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi12
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- ideal duş alma sıklığı12
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- icardi190530
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır25
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı21
** türk girişimcilerin, dünyanın dört bir yanına açtıkları okullar. fedakarlık geliyor aklıma sadece...
neyse..
herkes kendi kafasına göre konuşuyor. konuşan konuşsun ben yaşadıklarımı bilirim orada. gördüğüm müsamaha ve iyi niyeti bilirim. kimseler de laf etmesin, edemez zaten.
görmeden etmeden saçma sapan(#4329879)(#7909554), götünden uydurma(#5578252)(#7909554)(#5578321), dar görüşlü(#6040164), kin kusan yorumların(#7909485)(#7909517)(#7909554) burada hiç-bir ye-ri yok-tur ve olamaz!..
uydurmayın arkadaşım uydurmayın! gözünüzle gördünüz mü yazdığınız saçmalıkları? birisi bana anlatsın? gören var mı?
daha bulunduğu şehirden çıkamamış bir yazardan ne bekliyorum ki ben de? şaka gibi vallaha...
neyse.
bu okullarda ilkokul ve lise öğrenimimi gördüm. hayatım burada geçti. 2,3,4,5,6,7,8,9'uncu sınıfları bu okullarda okudum. yurtdışında türkmenistanda..
ve hiç bir zaman bir baskı veya farklı bir uyguulama ile karşı karşıya kalmadım. neden kalayım ki? adamları siz öcü falan mı sanıyorsunuz? insan yiyen beyin yıkayan makinalar gibi mi sanıyorsunuz? değil hiç de değil..
başımdan geçen bir olay:
gece yatakhanede yatmamıştık muhabbet ediyorduk, birden bir cam kırılması sesi duyuldu, bilgisayar odasında yangın çıkmış içinde kalan adam da camı kırarak çıkabilmiş.
okuldaki tüm hocalar evlerinden pijamaları ile koşa koşa geldiler, belletmenlerin hepsi koşuşturuyor itfaiye çağıranlar, su taşıyanlar..
o an idrak ettim. bu insanlar çıkmış gelmiş okul açmaya, kendi imkanları ile, ellerinde ne varsa, hanımlarının kolyeleri, bilezikleri, ceplerindeki son paralar bu okullara gitti. okullara para akıyor diye bir yalan olamaz. akmıyor lan aksa her sabah reçel yemezdim!..
yumurta çıktığı günler, peynir çıktığı günler bayram ederdik, okulda yataklar hala eski sovyet döneminden kalma yataklardı. nevresimleri kendimiz getiriyorduk. hocaların üstünde hep sade markalar, arabaları anormal olmayan orta düzey arabalardı(türkmenistanda araba fiyatları çok ucuzdur, 1000 $'a bile altınıza araba çekebilirsiniz. şu an nasıl bilemem ama 7 sene önce böyleydi..)
bilgisayar odamız tüm ülkedeki bilgisayar odalarından 1. seçilmişti ama yanmıştı o da. yanmıştı ve şimdi öğretmenler koşuşuyordu. yangın söndü sonuçta ama ben de bazı şeyleri anladım. fedakarlıktı bu..
bir cam kırıldı diye tüm okulun gecenin 2sinde tören yerine toplandığını bilirim. nedir abi altı üstü bir cam? banyoda kırılmış bir cam. parası benim harçlığımdan bile çıkar, ucuz bişey yani..
o camın hesabı ama ahirette kimlerden çıkar? yurt müdürünün hassas olduğu nokta buydu.
çünkü çalışan insanların cebinden çıkan bir para bu, çocuğunun hakkını okula gönderiyor adam. bu hakka vefasızlık etmek istemedi hiç bir hocamız.
yine bir gün...
babamla daşhouz denilen bir şehir. oranın da köyü köhneürgençe babamın inşaat işleri dolayısı ile gitmiştik. kalacak yerimiz yoktu ve köhneürgenç gibi ta ebesinin nikahı bir köyde kurulu bir türk okulu vardı. oraya gittik ve geceyi orada geçirdik.
akşam misafiriz diye öğretmen lojmanlarında, türk hocalar bize çay koydular, gece gece soğukta oturup muhabbet ediyorlar. ben de daha 10 yaşımda filanım.
babam sordu baştan tanışmak için, herkes kendisini tanıtıyor ve sonunda da mezun olduğu okulu söylüyordu.
gazi kimya... odtü fizik... boğaziçi matematik... türkiyede aranan, hele o zamanın türkiyesinde biçilmiş kaftandı bu insanlar. ama gittiler işte arkalarına bile bakmadan... bu ve buna benzeri bir çok şey.. babam sonradan dedi bana:
işte oğlum fedakarlık budur, diye..
öyleydi. haklıydı babam..
en güzeli ve duygulandıranı da bu işte:
merv türkmen türk lisesinin ilk açıldığı sene, (bu okullar sancılı bir süreç sonunda açılmıştır) yatakhanenin penceresinden bir çocuğun düştüğü haberini alırlar. çocuk hastanelik olmuştur.
bunu haber alan okulun müdürü(isim vermiyorum özelden mesaj ile söyleyebilirim) x hoca olay yerine giderken:
ben ne yaparım şimdi? bir türkmen çocuk düştü, devlet okullara zarar verebilir, kapatabilir? ya o zaman ne olur? nasıl hesap veririm ahirette, bunun karşılığı nasıl ödenir? düşen inşallah benim çocuğumdur diye söylenir durur. yanındakiler:
+ hocam sakin ol tamam, diye teselli etmeye çalışırlar.
olay yerine vardıklarında görür hoca ve der ki:
+elhamdülillah benim çocuğum...
bir insan kendi evladı için bu duayı nasıl yapar?
tamam.. eleştirmek kolay geliyor gençler. sizi anlamak zor değil. böyle yetişmişsiniz. ama ben bu okullarda okumuş birisi olarak söylüyorum, düşündüğünüz gibi değil bu okullar.. cidden..
bu fedakarlıklar ucuz fedakarlıklar değildir.
ileride gurula hatırlayacaksınız, şimdiden kendinizi ön yargı ile doldurmayın.
benden bu kadar...
neyse..
herkes kendi kafasına göre konuşuyor. konuşan konuşsun ben yaşadıklarımı bilirim orada. gördüğüm müsamaha ve iyi niyeti bilirim. kimseler de laf etmesin, edemez zaten.
görmeden etmeden saçma sapan(#4329879)(#7909554), götünden uydurma(#5578252)(#7909554)(#5578321), dar görüşlü(#6040164), kin kusan yorumların(#7909485)(#7909517)(#7909554) burada hiç-bir ye-ri yok-tur ve olamaz!..
uydurmayın arkadaşım uydurmayın! gözünüzle gördünüz mü yazdığınız saçmalıkları? birisi bana anlatsın? gören var mı?
daha bulunduğu şehirden çıkamamış bir yazardan ne bekliyorum ki ben de? şaka gibi vallaha...
neyse.
bu okullarda ilkokul ve lise öğrenimimi gördüm. hayatım burada geçti. 2,3,4,5,6,7,8,9'uncu sınıfları bu okullarda okudum. yurtdışında türkmenistanda..
ve hiç bir zaman bir baskı veya farklı bir uyguulama ile karşı karşıya kalmadım. neden kalayım ki? adamları siz öcü falan mı sanıyorsunuz? insan yiyen beyin yıkayan makinalar gibi mi sanıyorsunuz? değil hiç de değil..
başımdan geçen bir olay:
gece yatakhanede yatmamıştık muhabbet ediyorduk, birden bir cam kırılması sesi duyuldu, bilgisayar odasında yangın çıkmış içinde kalan adam da camı kırarak çıkabilmiş.
okuldaki tüm hocalar evlerinden pijamaları ile koşa koşa geldiler, belletmenlerin hepsi koşuşturuyor itfaiye çağıranlar, su taşıyanlar..
o an idrak ettim. bu insanlar çıkmış gelmiş okul açmaya, kendi imkanları ile, ellerinde ne varsa, hanımlarının kolyeleri, bilezikleri, ceplerindeki son paralar bu okullara gitti. okullara para akıyor diye bir yalan olamaz. akmıyor lan aksa her sabah reçel yemezdim!..
yumurta çıktığı günler, peynir çıktığı günler bayram ederdik, okulda yataklar hala eski sovyet döneminden kalma yataklardı. nevresimleri kendimiz getiriyorduk. hocaların üstünde hep sade markalar, arabaları anormal olmayan orta düzey arabalardı(türkmenistanda araba fiyatları çok ucuzdur, 1000 $'a bile altınıza araba çekebilirsiniz. şu an nasıl bilemem ama 7 sene önce böyleydi..)
bilgisayar odamız tüm ülkedeki bilgisayar odalarından 1. seçilmişti ama yanmıştı o da. yanmıştı ve şimdi öğretmenler koşuşuyordu. yangın söndü sonuçta ama ben de bazı şeyleri anladım. fedakarlıktı bu..
bir cam kırıldı diye tüm okulun gecenin 2sinde tören yerine toplandığını bilirim. nedir abi altı üstü bir cam? banyoda kırılmış bir cam. parası benim harçlığımdan bile çıkar, ucuz bişey yani..
o camın hesabı ama ahirette kimlerden çıkar? yurt müdürünün hassas olduğu nokta buydu.
çünkü çalışan insanların cebinden çıkan bir para bu, çocuğunun hakkını okula gönderiyor adam. bu hakka vefasızlık etmek istemedi hiç bir hocamız.
yine bir gün...
babamla daşhouz denilen bir şehir. oranın da köyü köhneürgençe babamın inşaat işleri dolayısı ile gitmiştik. kalacak yerimiz yoktu ve köhneürgenç gibi ta ebesinin nikahı bir köyde kurulu bir türk okulu vardı. oraya gittik ve geceyi orada geçirdik.
akşam misafiriz diye öğretmen lojmanlarında, türk hocalar bize çay koydular, gece gece soğukta oturup muhabbet ediyorlar. ben de daha 10 yaşımda filanım.
babam sordu baştan tanışmak için, herkes kendisini tanıtıyor ve sonunda da mezun olduğu okulu söylüyordu.
gazi kimya... odtü fizik... boğaziçi matematik... türkiyede aranan, hele o zamanın türkiyesinde biçilmiş kaftandı bu insanlar. ama gittiler işte arkalarına bile bakmadan... bu ve buna benzeri bir çok şey.. babam sonradan dedi bana:
işte oğlum fedakarlık budur, diye..
öyleydi. haklıydı babam..
en güzeli ve duygulandıranı da bu işte:
merv türkmen türk lisesinin ilk açıldığı sene, (bu okullar sancılı bir süreç sonunda açılmıştır) yatakhanenin penceresinden bir çocuğun düştüğü haberini alırlar. çocuk hastanelik olmuştur.
bunu haber alan okulun müdürü(isim vermiyorum özelden mesaj ile söyleyebilirim) x hoca olay yerine giderken:
ben ne yaparım şimdi? bir türkmen çocuk düştü, devlet okullara zarar verebilir, kapatabilir? ya o zaman ne olur? nasıl hesap veririm ahirette, bunun karşılığı nasıl ödenir? düşen inşallah benim çocuğumdur diye söylenir durur. yanındakiler:
+ hocam sakin ol tamam, diye teselli etmeye çalışırlar.
olay yerine vardıklarında görür hoca ve der ki:
+elhamdülillah benim çocuğum...
bir insan kendi evladı için bu duayı nasıl yapar?
tamam.. eleştirmek kolay geliyor gençler. sizi anlamak zor değil. böyle yetişmişsiniz. ama ben bu okullarda okumuş birisi olarak söylüyorum, düşündüğünüz gibi değil bu okullar.. cidden..
bu fedakarlıklar ucuz fedakarlıklar değildir.
ileride gurula hatırlayacaksınız, şimdiden kendinizi ön yargı ile doldurmayın.
benden bu kadar...
güncel Önemli Başlıklar