oğullar ve rencide ruhlar

başlangıç olarak tatlı rüyalar'ı öneririm. hani, yemekten önce mutfağa girip hazırlanan nevaleden ufak ufak tırtıklamak gibi.

başta romanperverler olmak üzere, edebiyatla ilintili ve [bilhassa söylüyoru] umudunu yitirmiş kimseler alsın okusun.

kurgu, karakter, mizah, üslup, hikaye... her şey var. hepsi capcanlı.

5 yaşındaki bir karakterle aynı şeyleri söylüyor olabilmek, aslında, o 5 yaşındaki çocuğun ne kadar da doğruyu işaret ettiğini gösteriyor.

--spoiler--
--spoiler--
--spoiler--
[ayrıca, hikayenin "fantastik kurguya dönüş" gibi algılanan bölümü "böyle uyurdu zerdüşt", kitabın en muhteşem bölümüydü, kanaatimce. hatta alper canıgüz'ün kendisi bu bölümün gereksizliğinden dem vuranlara hitaben "bu kitap bu bölüm için yazıldı" demiştir.]
--spoiler--
--spoiler--
--spoiler--

son olarak;
sadece tatlı rüyalar'ı okuyup bir şeyler yazmaktan imtina etmiştim. gayet de iyi etmişim.
şimdi hep beraber;
"biz alper canıgüz'e inanıyoruz!"