bugün

24 mart 2010 fenerbahçe manisaspor maçı

insanların fanatiklik derecesinde gözlerinin ne kadar dönebileceğini bizlere göstermiş maçtır. Maç öncesinde rahmetli özhan canaydın için yapılan saygı duruşunda dayanamamış ve o büyük insanı alkışlarla uğurlamış olan tribünden birisi olarak şunu söyleyebilirim ki, o anma dakikalarında o stadyumda olan herkesin gözlerinde bir katre birikmişti.
Gerçek, içten, samimi ve gösterişten uzaktı...
Bazılarımızın dudaklarından edilen dua bile okunmaktaydı.
Evet andık o büyük futbol adamını.
Evet Fenerbahçe stadında Galatasaray başkanını alkışladık. Saygıyla. Hürmetle..
O beyefendiliğe yakışır şekilde.
Evet Genç Fenerbahçeliler pankart hazırlamış Özhan Başkan için.
Ama arkadaş gel gör ki bunlar bile eleştiriliyor. Efendim 1 dakika sessizce durup bekleyememişiz. Keşke sen bu lafı etmeden önce bir parça sessizce ve sükunetle düşünseydin, düşünebilseydin be arkadaşım.. Keşke insanlığın olsaydı bir parça. Ya da kalsaydı. Şu bir gerçek ki Galatasaray taraftarı daha fazla küfür etmiştir Özhan Canaydın'a Fenerbahçe taraftarından.. Ali Sami Yen'de daha fazla ıslıklanmıştır o adam.. Ama işte adına hayat denen ve feci halde futbola benzeyen bu oyunun son düdüğü çaldığında, tıpkı futbolcular gibi forma değiş tokuşu yaptırabiliyor bize.. Dün Fenerbahçe bayrağı asılı olan her yerde bayraklar yarıya indirilimişti. Bir Galatasaray başkanı için.. En koyusundan galatasaraylılar için.. Ezeli rakip için..
Her şeyden önemlisi iyi bir adam için..
Temiz bir adam için..
Bundan daha fazlasını hak eden için..
Hatta bunu hak etmeyen ve beyinlerini aldırmış bir kısım insanlar için bile..
Ruhun şad olsun başkan..