bugün

tayyip in yeğeninin 50 kilo esrarla yakalanması

türkiye'deki rezilliği su üstüne çıkaran olaydır ancak rezillik başbakan'ın yeğeninin uyuşturucu kaçakçısı olması değildir. başbakan'ın yeğeni de olsa bir adam şerefsiz ise böyle bir şeye karışmış olabilir. bu durum başbakan'ı germek zorunda değildir.

bu olayda göze çarpan tuhaflık emniyet biriminden bir yalamanın başbakan'ı arayarak "ne yapalım" diye sormasıdır. bir diğer tuhaflık ise başbakan'ın "gereğini yapın" demiş olmasıdır. çünkü bir işin gereğini sırf bir adam söyledi diye yapmak demek yarın öbür gün aynı adam serbest kalsın dediğinde de serbest bırakmak demektir.

-efendim yeğeninizi 50 kilo esrarla yakaladık ne yapalım.
-salın gitsin afacanı.
-emredersiniz efendim.
-şaka yaptım ulan salak herif.
-tamam efendim. ne yapalım peki?
-gereğini yapın.
-gereğini derken efendim.
-herkese ne yapıyorsanız onu işte.
-esas patronun ismini söyleyene kadar işkence yapalım yani?
-olurmu evladım demokratik bir ülkeyiz biz. işkence yok. bırakın hukuk işlesin biraz, aklı başına gelince çıkarırız.

not: aha buraya yazıyorum, o kansız bir sonraki seçimlerde millet vekili olup çıkar hapisten.
güncel Önemli Başlıklar