bugün

yeteneksiz çocuk resmi olarak dolaptan adam çizmek

evet efendim hatırlayanlar anında, aha anladım lan bu ipnenin ne demek istediğini diyerek anlayacaktır.
fakat ilk olarak moderasyona başlık silme zevkini tattırmamak adına tanımımızı yapalım. belki de, hala bu şekilde geleceğini çelik ağlarla öremeyen yeteneksiz salak çocuklar mevcut.

evet resim derslerinin vazgeçilmez öğretmenlerinin klasik beyaz önlük takma olayı ile girelim konumuza. bu ipneler sanki kimyager, sanki fizik akademisyeni amına koyayım. sürekli üstlerinde önlük, hani anlarım iş teknik hocası olur falan filanda. bu ipneler okulda hep böyle dolaşırdı. ulan alt tarafı 40 dakika ders, bunun 15 dakikası susun oturun çocuklar demekle geçiyor. lisedesin ne bok bekliyon tabi öyle olacak.
neyse dersten çıkarlar, üstlerinde kallavi beyaz önlükleri, sanki nasa'dan çağrılmış ipnetor nasıl hızlı gidiyor, bir entel havalar falan. alt tarafı iki tane kuş, iki tane ev yaptırıcaksın be kardeşim, bu ne fantazi. bazen bunların fakirlikten olduğunu düşünürdüm. giyecek kıyafetleri olmadığından, kamuflaj yaptıklarını zannederdim. bir cuma günü gene resim dersindeyiz. hoca geldi herkes ayakta. o aralar platonik takılıyoruz falan müslüm dinleyip, kırmızı tuborg içerken lan bu votkalı bira efsanelerini konuşuyoruz. heh işte burda beden dersi ile resim dersini hoca ayırmış gruplara. benim platonik takıldığım hatunda resim dersindeymiş. orda öğrendim. neyse hoca taşak muhabbetini geçip, derse başlamaya karar verdi.
bende gene elimde müslümün kasedi mavi walkman sony midir nedir artık dandik bir şey belki. onla müslüm dinliyorum. ulan aşka geldim dedim ben bu hatuna açılır konuşurum be, canıma yetti ulan dedim. o aradada kolları kesiyorum falan. ama jiletle değil hee kalem ucuyla, canım yanıyo napiyim amina koyim. maksat karizma olsun vay piskopat aşk acısı falan salak ergen fantazileri işte.
sonra derse girdi konuyu veriyor hoca;

- herkes neye hayran ise onu çizsin. dedi.

ohh tam benlik bi olay hemen bu aylin'in resmi çizeyim lan dedim içimden.

aldım elime arkası silgili ikide bir ucu kırılan 12li şekilde pazarda satılan kalemimi, bir de defter yaprağı. başladım çizmeye.

oo bakıyorum aylin bana bakıyo, gülümsüyor hafiften.

onu çizeceğimi de ima ettim hani. kalemle işaret ettim, bak lan seni çiziyorum gibilerinden.

ulan bu gazla çizerim ben bunu ama yetenek yok eyvah eyvah. boku yedin dedim kendi kendime.

neyse ders bitti hoca topladı kağıtları. ulan çizilmiyo hatun bi türlü. melek çiziyim dedim, kanatları bok gibi oldu melekte zaten izzet altınmeşe gibi oldu beni vardı amk.

neyse ki, silmiştim o resmi ulan şimdi çizdik kız yanlış anlar falan diye.

dolaptan adam çizdim bende. ulan salak madem çiziyosun etek niye koydun. karıyı çizdiğini ima ettini unuttun mu gerizekalı!!

sonra ertesi hafta kağıtlar bakılıyo falan aa piç bünyamin o da aylini seviyomuş. onu çizmiş resmen lan.
hoca anlamadı ama sınıf anladı işte gülümsüyolar falan. ulan neye niyet neye kısmet. sonra benim kağıt geldi. aa hoca güldü;

- oğlum dolaptan adam mı çizdin euheuhe yaptı. hain köpek değerli vardı çizgi film ordaki gibi euhee diye ama sessiz biçimde.

sınıf koptu.

o esnada yaptığım salaklığı anladım. hay allah belamı versin ulan dolaptan surat çiziyosun. etek niye koydun götoş.

sonra aylin geldi;

gerizekalı mal salak saydırdı, gitti.

hemen sonraki ders teklif yaptım ama artık çok geç.

aylin, kala kala senin gibi salağa mı kaldım dedi.

orospu çocuğu bünyamin, hemen ayartmış bi resme tav etmişti kızı piç.

bi hafta sonra el ele dolaşırlarken gördüm ipneleri. şimdi bünyamin piçi güzel sanatlar fakültesindeymiş öyle duydum. öteki de nişanlandı galiba. neyse ney karı gitmiş hala neden bahsediyorum ben.