türkçe yi sevme nedenleri

24 saatlik bir günü (tabi ya, bunun 26 saatlik olanı da bulundu) 60-70 kelimeyle geçiren bir insanın sebebi çok olabilir. belki de azdır. bize ne giriyor ki? türk dil kurmunun sözde el atarak; sal, eşke, (yerleşke gibi) tay (sayıştay gibi) gibi eklerle öztürkeleştirme ahbaplığına soyunarak koca bir dili güdükleştirme handikapından sıyrılamama cesaretinden damıtılan günümüz türkçesinin çok da sevilecek bir tarafının olduğunu düşünmüyorum. limon ver lütfen diyen hödük adam, kibar olayım niyetiyle, lütfen kelimesini emr i vaki bir cümlenin içinde öyle kullanıyor ki neresinden tutmanız gerektiğini kavrayamadan o, bir dilin öngördüğü nezaketi yerine getirmiş olmanın sağladığı orgazma peçete isteyecek kıvama erişiyor ve onu da emr i vakiyle hallediyor. günümüz türkçesi, kendisinden 50 yıl öncesine kadar kullanılan malumatfuruş kelimesini bile karşılamaktan acizken sevilecek pek bir tarafının kaldığını iddia etmesin.