bugün

misafirlikteyken o bir şey içmez diyen anne

karşılaşmayan çocuk olduğuna inanmadığım durumdur. misafirliğe gidilir, hoş beş esnasında aile büyüklerine içecek bir şeyler ikram edilir. akabinde evin ufaklığına da "bir şeyler içer misin yavrum? çay, kola, meyve suyu..." şeklindeki soru daha tamamlanmadan anne araya girer; "yok menkibe hanımcığım, içmez o bir şey." bakakalınır anneye. bi de bazen sorarlar da; "içmez aslında o ama; içer misin çocuğum?" der anne. nasıl bir psikolojik baskıdır bu, hala daha yenemedim sözlük bunu. bi yere gidicem mesela, içecek bir şeyler ikram edicekler diye aklım çıkıyor. hala da annemin "içmez o." diyen sesi yankılanıyor kulaklarımda "yok efendim, ben almiyim." diye savuyorum insanları başımdan.

ha, mesela konuya şu açıdan da bakabiliriz; teklif edeceğine getir bi bardak di mi teyzecim? bi bardak meyve suyuyla ne sen fakirleşirsin, ne ben zenginleşirim. çok içimde kaldı be sözlük, hüzünlendim gene.

(bkz: bana omuz bul lan allahsız)