bugün

kitap okumayı sevmemek

kitap konusunda iyi tercih yapamamış yada kendi ilgi alanının farkına varıp özümseyememiş kişinin hissedeceği olay olarak düşünmekteyim. ayrıca bazı kişilerin savunduğu gibi "yaşam o kadar sıkı o kadar iç içedir ki hakkıyla kitap okumaya vakit kalmaz" düşüncesini anlamış değilim. hayata böyle bir çizgi çekme eğilimi neden? kısıtlı vakit olduğu düşünülse bile kitap okuyanlar ya über kitap okuyanlardır yada okumayanlar hayatlarında ellerinde kitap almamıştır diye bir çizgi çekildiğinde insanları kategorize etmek daha mı kolay oluyor? eğer yaşamınızı dışarıdan izlerseniz aslında ne kadar çok vaktimizin olduğunu ancak alışkanlıklarımızdan dolayı bunun farkına varmadığımızı da görebiliriz örneğin. "ben yaşıyorum abi kitap okuyamam bu hayat beni buna zorladı" gibi komik sözcüklerle kendimizi tatmin etmek yerine hayatı bir bütün olarak anlamaya çalışmanın daha mantıklı bir seçim olacağını düşünmekteyim.