bugün

annesiz büyüyen çocukların özlemleri

bir kokuya hasret büyüyenler, hasret kalanlar, özleyenler anlayacaktır eminim demek istenileni. tasavvur edemeyene anlatabilmek niyetim. becerebilirsem ne ala.

birini özlersiniz,
kavuşursunuz belki.
ya da
özlemeye devam eder,
karşılık bekler,
sonrasında unutursunuz belki.
unutmadınız mı takıntı haline getirir,
hırs yapar,
kavuşunca boşverirsiniz belki.

özlemin bir sebebi vardır sizin için.
gitmiştir biri.
geleceğim demiştir belki...
vedalar hep umuda,
her veda hasrete sebep olmuştur öyle ya.

geleceği güne kadar geride kalanın yüreğine en yakışan duygudur özlem.
düşünmek, hayal etmek, acı çekmek, ümit etmek, sabretmek hepsi kül olmasını engeller ateşin.

***

ama bak bizler biraz daha farklıyız belki. oyun oynayan çocukları bi kenarda izleyenler gibi. hani girgin olmayan, "gel" denmedikçe oyuna katılmayan, kolundan çekiştirilmedikçe cesaret bulamayanlardan.

bizim ilk bildiğimiz duygulardan biri özlem. manasını sonradan öğrendiğimiz ama hemen her yaşta farklı farklı biçimlerde hissettiğimiz. şöyle ki;

bir eksiklik var evde.
anlamlandırılmayan.
çocuk aklı yetmiyor bazen yorumlamaya.
büyüklerin kaşı gözü oynuyor susturmak için, bize bir şeyler anlatmaya çalışanları.
bi ona bi buna bakarken buluyoruz kendimizi.
tam o anda çağırıyorlar bizi evcilik oyununa
hoop unutuyoruz iki dakika önce farkettiklerimizi.
evcilik oyununda anne biziz, elimizde bez bebek...

sonraki yıllarda farkediyoruz eksikliğini.
türlü türlü anlamlar yüklüyoruz.

şanslıyız ama farkında değiliz.
bir dolu seven var bizi.
üstümüze titreyen,
bir şeyleri hissettirmemeye çalışan,
neler eksik sahi?

arkadaşlarının anneleri var.
anneler günü var.
ilkokulda sınıf annemiz var.
kermesler düzenleniyor okulda.
herkesin annesi kek yapıyor.
biri soruyor sınıfta:
"senin annen ne yapacak"?

özlem had safhada.

hesap soramıyor çocuk.
kötü şeyler getirmiyor aklına.
saçma sapan düşüncelerden sebep
soramıyor etrafına.

sorarsa üzülür sanıyor etrafındakiler.
çocuk aklıyla.
üzmemeye çalışıyor kimseyi.
sormuyor merak ettiklerini.
yastığı ıslanıyor ama geceleri.

ileriki yaşlarda annesinin gençliğine benzetiliyor.
hık demiş burnundan düşmüş en sık duyduğu laflardan oluyor belki.

bahsedenler biliyor benzerlikleri.
sen soramıyorsun neleri benzettiklerini.

***

neleri özlüyorsun?
neleri özledin?

anlatılacak çok şey var buna dair.

bu özlem biter mi?
diner mi bir gün?
kavuşsan unuturmusun özlediğin her bir günü?
karşılık şart mı özlemen için?

söylesenize söner mi bu ateş?
ben diyeyim; bu özlem yangına çevirir hayatını,
hiçbir şey dindirmez acısını.

hem bilir misin önce canın yanar, sonra tutuşur bir şeyler, yangına benzer özlem, sönmez öyle kolay kolay.