bugün

köylüleri niçin öldürmeliyiz

henüz bir neden üzerinde anlaşılamamış olmakla birlikte; serdar ortaç'ın kredisini "sizi tanıyoruz, reddedecek halimiz yok" diye yapılandıran devlet bankasının aynı hafta bir çiftçinin traktörünü haczetmesini unutamıyorum..

osmanlı, osmanlı diyoruz.. somanlı'da üretim araçlarına el konulmazdı.. devletleştirildiğine dair bir senet imzalatılır ve üreticinin elinde bırakılırdı.. hadi her gün hazreti yusuf dizisi izliyoruz, 3450 sene önceden bahsedeyim, köylülere buğday verilirken, "parası olmayana ne yapalım?" diye hazreti yusuf'a soruyorlar, "yine verin ama hayvanına, sabanına, tarlasına devlet adına el koyun, sonra da borç sahibinde bırakın" diyor.. öyle film izleyip o an için içlenmekle olmuyor, biraz da ders almak lazım. traktörü olmayan köylü, bir sene sonra toprağı bellemek için şeyini mi saplayacak? adama, "bu işten sana nasip yok" demek gibi bir şey..