bugün

türkçe şarkı varken yabancı şarkı dinlemek

tercih meselesidir.

düşünün, 5-6 yaşlarında falansınız. o dönemde de 20'li yaşlarda dayınız var ve aynı evde yaşıyorsunuz. dayınız da dev bir cd arşivi olsun. bu arşivde 2000'li yılların yabancı elektronik şarkıları bolca olsun. ha tabi bir de cd çalarlı teyp. don omar'dan tutun da bomfunk mc's'e kadar her türlü sanatçı olsun ve yıldızlararası yolculuk yaparmışçasına birinden birine atlayarak dinlemiş olun. ne olur? tabii ki yabancı elektronik müzik bağımlılığı. işin enteresan tarafı 6 yaşımdan beri halen daha kesintisiz dinlemekteyim. tabii dinleye dinleye yeni tarzlar keşfettim, ama temelim çocukluğuma dayanıyor.

türkçe şarkılar çok istisna benim için. ama bir şey olur, kulağınıza aşırı güzel gelen bir türkçe şarkıya denk gelirsiniz. ve bu şarkı çok yüksek bir müzikal değer taşır. işte o zaman akan sular durur ve bir anda kendinizi şarkının içinde buluverirsiniz.

yabancı şarkılarla türkçe şarkılar arasında büyük bir hissiyat farkı var benim için. çoğu kişi "anlayabildiğin için farklı geliyor" dese de, ben buna katılmıyorum. müzik evrenseldir ve geçerli bir lisanı yoktur düşüncesini daima benimsemiş biriyim ve müzikle de uğraştığım için bunu birnevi kendi imkânlarımla kanıtlamış oldum. sevdiğim bir türkçe şarkıyı severek dinlemeye başladığımda, aldığım hissiyat yabancı şarkılara göre çok daha yoğun ve duygulu oluyor. ben bunun istisnalardan meydana geldiğini düşünmekteyim. yani sürekli dinlediğim yabancı şarkılara nazaran istisna olduğu için daha farklı, daha etkili gelebilir kulağıma. çünkü neredeyse türkçe şarkı hiç dinlemiyorum. yine de tam olarak neyden kaynaklandığını elbette bilmiyorum. müziğin psikolojik etkileriyle ilgilenen arkadaşlar bu konuda beni aydınlatabilir.

bahsi geçen şarkı;

https://youtu.be/fvQPnO58gzc