bugün

cinayet suçunun ikiye ayrılması gerekliliği

şu esenyurt'taki tekel olayının üzerine bir düşüncem.

cinayet sanıyorum şuan indirimsiz falan 20 yılla falan yargılanıyor, anladığım kadarıyla 9-10 senede bi sebeple salınıyor ortalama yatanlar. bu arada bunun halka açık bir istatistiği vardır umarım, bi suçun yasadaki azami teorik uygulanma süresi/pratikte hakimler tarafından o suç için verilmiş yatar süresinin ortalama süresi/uygulamada aynı suçu işleyenlerin ortalama kaç yıl yatıp çıktığı süre şeklinde. araştıracam, sanıyorum baya çarpık bi durum söz konusu bu açıdan uygulamada.

konuya gelirsem, bu herifler içeriden çıkmamalı hacı. beyaz gömlekli olanın instagram profili var tarık özerbay diye, eleman baktın mı sağımızda solumuzda çokça rastlaştığımız bi profil. alaçata, kaş maş, gece klüpleri, publar falan oraya buraya girip çıkan orta yaşlı, hani ortama tam ait de olmayan ama bi şekilde bi girip bakıp çıkıcam şeklinde takılıp ilk bakışta çok da rahatsızlık vermeyen cinsten.

haliyle olay ben dahil orta sınıf, düzgün bi hayat yaşamaktan başka derdi olmayan insanlarda anksiyete yaratmış durumda. ekşi sözlük'teki başlıkta 1500 tane falan çok kaygılı entry mevcut.

haklı bi kaygı olduğunu düşünüyorum ve kendimce çözüm önerim;

1-cinayet konsepti her türlü kabul edilemez olmakla birlikte duygusal boşalma, fevrilik, regresiflik gibi kişisel sebeplerle işlenenler+toplumda güç algısı oluşturarak hayatta maddi/manevi avantajlı konuma gelmek üzere bir enstrüman olarak kullanıldığı durumlar

şeklinde ikiye ayrılmalı. Yani kişisel sebepler ve stratejik kaygılar şeklinde ikiye ayırabiliriz cinayeti.

2-şimdiki durumda bunu böyle yapmamak; ya işte kader mahkumları var, bazı olaylar başımıza gelmediği için onların masumu değiliz, cinayeti işleyen kişiyi bu noktaya iten sebepler acaba nelerdi gibi bir düşünceden dolayı iki grubu aynı şekilde ele almakla sonuçlanıyor. yani ilk gruptaki olası kader mahkumları, talihsizlerin arasında ikinci gruptaki şiddeti-cinayeti stratejik araç olarak kullanan şerefsizler de kaynıyor, aradan sıyrılıyor.

3-toplumda esas anksiyete yaratan durumlar bu ikinci tipteki, şiddeti bi hayat idare yöntemi olarak ele alan tayfa. bunların şiddeti sistematik, yani şiddeti daha fazla uygulayıp bu konuda daha fazla cezalandırıldıkça adamın edinimi, avantajı artıyor. birini vurup giriyor 3-5 sene yatıp çıkıyor, senin benim aramda gezmeye devam ediyor, artık yatmış, kayışı koparmış, her an geri içeri girmesinde bi beis olmayan tipler olarak.

4-ilk grupta mevcut cinayet ceza hükümlerini uygulamaya devam edebilirsin.
ikinci grupta ise ömür boyu hapsi geri dönüşü olmayacak şekilde uygulayacaksın. ölene kadar hapiste. bu saikle, bu amaçla şiddet uygulamayı göz alacak adam bunu bilecek. sağda solda dayı, mafya, reis şekli yapıp altında arabalar, jipler, villalar kaynağı nerden geldiği belli olmayan bi hayatı yaşamanın böyle bir riski, böyle bir bedeli olacak. hala da göze alan varsa buyursun mesela.

5-cinayetin kapsamının birinci gruba mı ikinci gruba mı ait olduğu hakim takdirinde belirlenecek, yargılamaya dair en önemli unsur bu olacak. bi cinayet kişisel sebeplerle mi işlenmiş, stratejik/mafyatik oluşum kaygısıyla mı? ikincisi mi, sevk edeceksin devlete karşı işlenen suçların incelendiği mahkemeye, orda da yargılamanın çıktısı evet/hayır, suçsuz (yani cinayet yok) ya da ömür boyu hapis.

6-çünkü bu gibi girişimler/aksiyonlar toplumun ve devletin varlığına yönelik tehditlerdir, en ağır şekilde yargılanmalıdır. jean-jac rousseau'dan, thomas hobbes'ten beri vatandaşın devleti ile yaptığı bir akit vardır ve taraflar akde sadık kalma, akdi uygulayabilme gücünü sergileyebilmek zorundadır. en nihayetinde ortalık ne kadar manyak kaynasa da bunların oranı tüm toplumda %5'i geçmeyecektir. kalan %95 olarak mal olmasak, mal olmazsak, bunu engelleyebiliriz.