bugün

devlet politikası

halkın aklının ermeceği politikalardır. *
devletin iç ve dış sorunlarına karşı geliştirilmiş çapraşık yöntemler bütünüdür.

örneğin; bir hükümet kurulur ve başkan koltuğa oturur. ilk fırsatta önüne devletin sorunlarını, hedeflerini ve içinde bulunduğu tehlikeleri binlerce madde olacak şeklinde önüne koyarlar. bununla da kalmaz, o binlerce maddenin içerisinde bir tanesini oynatırsan diğerleri tekrar değişkenlik gösterir ve yeniden kurulması gerekir.

farz-ı misal; yunan devletiyle bir çatışma çıksa ne yapılır ve neler değişir diye binlerce yeni madde oluşur. avrupa bize ne der ne yapar, rusya bu duruma nasıl bakar, çin bu konuda nasıl tavır alır, amerika, nato, cia, mossad, pkk, iran, ermenistan nasıl hareket eder; mevcut ülkelerle olan anlaşmalar nasıl etkilenir veya ekonomik, ticari, askeri, sosyolojik, psikolojik olarak neler yaşanır vesaire vesaire derken iş tamamen kontrolden çıkar ve yeniden ayrı ayrı yapılanması gerekir. tabii yapılanabilirse.

fazla misal vermeye gerek yok kanımca. sadece ufak bir yunan gerginliğinde bile işin içinden çıkılmaz duruma gelinebiliyor. kaldı ki devletin binlerce mevcut sorunu var zaten.

özetle söylemek gerekirse; devlet politikası denen olgu iki bin ucu olan boklu değnek gibi. girişi var çıkışı yok. köylü amcanın kahvede ahkam kesmesiyle veya şehirli bilmiş züppelerin sokaklarda atıp tutarak çözümleyebileceği konular değil bunlar efendim.

ayrıca sadece türkiye için değil, bütün ülkeler için geçerli olan bir durum bu. üstelik bu devlet politikaları önümüzdeki 10-20-30-50-100 yılı kapsayacak şekilde ayarlanmaya çalışılır ki hepten çıkmaz sokaklara benzer.
güncel Önemli Başlıklar